• içindeki küçük kızı-hayır hayır küçük çocuğu değil, 13 yaşındaki küçük ergen kızı- öldürmemiş her kadının izlemesi gereken bir kdrama.
  • elime geçirsem o cırtlak sesini kısmak için boğazını sıkmak istediğim bir başrol oyuncusunu* barındıran dizi. hayatımda bu kadar itici bir insan görmedim arkadaş. ayarsız bağırmaları, saçma sapan tripleri ile yemin ediyorum insanı sinir ediyor.

    o kızın daha sonra başka bir dizisini de izledim ve artık yeminliyim, kendisinin bulunduğu hiçbir yapımı izlemeyeceğim. haa bu onun umurunda mıdır? bence değildir. olsun ben yine de yıllar sonra nefretimi kusmak istiyorum arkadaş. pis itici.

    ya benim başka işim gücüm yok mu? yok ama rahatladım en azından. allahın sevimsizi.
  • bir solukta izlenir. bitmeseydi iyiydi yalnız.

    --- spoiler ---
    sevgili çömlekçimiz so yi jung'ın da dediği gibi:

    "iyi kızlar mutlu sonları sever"

    song woo bin'in ingilizce konuşuşu olayım ben. "yo my bro, welcome back"
    --- spoiler ---
  • 2009 yapımı, orjinal adı boys over flowers olan 25 bölümlük kore draması. hikayesi japon hana yori dango mangasından alınmıış.

    konusu oldukça klişedir, ama nedendir bilmiyorum dizi sarıyor.

    --- spoiler ---

    4 şımarık ve zengin* arkadaş, kore'nin en iyi lisesinde f4 grubu olarak anılmakta ve ayakaltında dolaşan gıcık öğrencilere kırmızı not bırakıp hayatlarını işkenceye çevirmektedirler. şans eseri bu okula burslu başlayan fakir kızımız geum jan di'de bu nedamet grubun ağına düşer ve kırmızı not alır. o andan sonra okulda yapılmayan kalmaz. işkencelere dayanamayan harbi kız, bir gün kendini saykoya bağlar ve bu f4 grubunun liderini bir güzel döver. eli ağır, gözü kör, alnı açık bu kıza o an aşık olan ko jun pyo kendini bir an kör kuyularda bulur. ondan nefret eden geum jan di ise f4'ün beyaz atlı prensi yun ji hoo'ya aşıktır. arada oluşan aşk üçgeni o kadar komiktir ki bir an hiç kavuşamasınlar bile demişimdir.

    ko jun pyo sevdiceği için neler yapmaz ki; bir kere yüzme fobisini yenip yüzme öğrenir. 5 kişiden sağlam dayak yer, hastanelik olur. teleferikte, karda mahsur kalır, bronşit, faranjit vs olur. bunlar yetmezmiş gibi kıza bir de ada satın alır. cıkk cık, yine yaranamaz, kızın aklı hala ji hoo'dadır. kızı kendine aşık etmek için elinden geleni ardına koymaz.

    --- spoiler ---

    linklerini de vereyim tam olsun.
    sarangni
    imdb
  • korece dublajlı türk filmi.
    izlerken sanki bir yeşilçam filmi izliyormuş hissi barındırır bu dizi. olaylar ve karakterler o kadar bize benzer ki, kültürler arasındaki benzerlik ilginç gelir bünyeye.
    hatta arirang kanalında korece ingilizce altyazıyla izleyen bu bünyeyi tam 5 saat ekranda tutmuştur.
  • en iyi kore dizisidir. işin garibi, oradaki aşkı görünce türk dizisi izliyor gibi oluyorsunuz. saf, temiz... bizim kültürümüze, bizim dizilerimizden çok daha yakın. (bkz: gu jun pyo) sana hayran olmamak elde değil.
  • hayatımda izlediğim en kötü 5 diziden biri. arkadaş tavsiyesiyle başladım, ilk defa da bir kore dizisi izleyeceğim, beğenirsem yeni bir ilgi alanım olacak diye seviniyorum.

    çektiğim işkenceyi ne sen sor ne ben söyleyeyim sözlük.

    başladığım işi bitirmek gibi lanet olası bir takıntım var, o yüzden bırakamadım sonuna kadar izledim. arkadaş da devamlı "sonlara doğru güzelleşecek, çok seveceksin" diye gaza getirdi. tipik ergen dizisi lan bu, başka hiçbir şey değil. bu kadar çok tutulmasının tek ama tek sebebi de başrollerdeki yakışıklı kore delüğanlılarıdır. ki bence o kadar da yakışıklı değiller. lee min ho ile kim bum fena değil, onun dışında diğerlerinin saçlar tam bir emo, böyle bir apaçilik söz konusu. zaten o woobin midir nedir, o elemanın dizideki işlevini bilen beri gelsin. çocuğa resmen rol yazmamışlar. üçlünün yanında yancı gibi dolandı durdu garibim.

    dizi tamamen aşk üzerinden gidiyor. brezilya ve yeşilçam kırması bir senaryo. bizde aynı konu 100 kere işlenmiştir eminim. ama türkler yapınca "üff çok klişe yaağ", kore ya da abd yapımı olunca "olum oha çok güzel herkes izlesin". bu neyin özentiliği anlamadım gitti.

    "25 bölüm sürüyor, hemencecik biter ne güzel" diye düşünebilirsiniz başlamadan önce. hiç öyle olmuyor. zira 25 bölümü dolduracak doğru düzgün konu bile bulamamışlar. devamlı ayrılıp barışan iki karakter var. diziye her giren kız jun pyo gu'ya aşık oluyor. bu jun pyo'nun evlerden ırak bir anası var, tam bir acuze, fakir kızımızı varlıklı oğluna yakıştıramadığından bunları ayırmak için elinden gelen her şeyi yapıyor pislik. evet gördüğünüz gibi çok orijinal bir konu.

    ismini türkçe'ye neden yaban çiçeği olarak çevrildiğini anlayamayanlar olmuş. jan di'nin shinwa lisesi'ne girmesiyle değişen yeni hayatında bir yaban çiçeği gibi dikkat çektiği ifadesi geçiyor birkaç kez. ondan böyle çevrilmiş sanırım ki bence güzel bir çeviri olmuş. orijinal isminin direk çevirisi çok saçma: "erkekler çiçeklerden önce gelir" bu ne la?

    dizinin çekilir tek yanı müzikleriydi. bir de jun pyo'nun ablasını oynayan hatun çok hoştu. (bkz: kim hyun joo)

    her şeye bir deneyim olarak bakacaksak, bu dizi bana bir daha herhangi bir kore işi izlememem gerektiğini öğretti diyebiliriz. kendisine teşekkür eder, bir an evvel hafızamdan yok olup gitmesini önemle rica ederim.*
  • diziyi izlerken bildiğin insanın kalbine bir ağırlık saplanır kalır. esas oğlan'la kızın gülümsemeleri, aralarında atışmaları pek bir hoştur ayrıca.

    --- spoiler ---
    şu an 16. bölümün ilk partını izledim, sonraki partları izlemeye cesaretim yok. eğer yi jung jan di'yle beraber olamaz, annesinin bulduğu nişanlısından hoşlanmaya falan başlarsa diye. allah yazdıysa bozsun! nolur.
    --- spoiler ---
  • dizinin konusu kendisine f4 diyen, 4 tane aşırı zengin çocuk var. hepsi bambaşka bir havada ve dünyada yaşıyor bunların arasında bir şekilde gariban bir kız giriyor. çok basitçe böyle. zaten koreliler çok seviyor fakir kızın, zengin ve züppe oğlanları adam etme hikayelerini.

    dizide çok konu var. ortalama bir türk senaristi çok rahat 10 sezon dizi çıkartır. bundan kaynaklı olarak kore dizilerine göre uzun da olsa (25 bölüm) dizi sürekli akıyor ve yeni gelişmeler oluyor. bu sebeple bırakamıyorsunuz.

    her zamanki gibi kore dizilerinde isimleri öğrenemediğim için karakteri kendi sıfatlarımla yorumlayacağım;

    ***spoiler içerebilir***

    esas oğlan, aslında çok temiz çocuk bu bakmayın iyi niyetli baya. ama öyle bir ortamda yetişmiş ki insan ilişkileri konusunda sıfır. baya adam da oluyor sonraları, dizideki en temiz insanlardan biri baştaki tavırlarına rağmen.

    sarı oğlan, bu sarı oğlan sanki bir iyilik meleği gibi tanıtılsa da pek gözüm tutmuş değil. öyle aman çok iyiyim havalarındayken dahi dizinin başında kırmızı kart muhabbetlerinde hiç müdahil olmadı. ayrıca kendi aşık olduğu kızdan ümidi keser kesmez, rebound aşkı ile esas kıza yazdı ki en yakın arkadaşının onu sevdiğini bilmesine rağmen gitti öptü bir de. ha sonradan bunlar ayrıldı gibi olunca yaptıklarına bir şey demiyorum da baştan çok densizlik yaptı. bi sinsilik var bunda.

    sanatçı çapkın oğlan, bu da enteresan bir çocuk. baya derin hikayesi vardı ama ana karakter olmadığı için derinlemesine girmediler. esas kızın arkadaşı ile birlikte olup ehlileşmesi sevindirdi.

    mafyatik oğlan, bu hem arkadaşlarına hem kızlara çok iyi davrandı dizi boyunca, kavga gerektiğinde olaya dahil olması harici diziye başka da katkısı olmadı.

    anne, allah belasını versin öyle kadının.

    abla, bu kızcağız da çok iyi ama annesine karşı fazla pasif kaldı babasını öğrenene kadar.

    monkey, esas oğlanın nişanlısı bu zaten dizideki en abartı erdemli karakter herhalde. sevdiği adamın mutluluğu için kendini rezil etti. seviyoruz.

    esas kızın arkadaşı, bu sessiz kendi halinde bir kızdı, en yaramaz çocuğu bağladı. bravo.

    esas kızın okuldaki arkadaşı, ilk bölümlerde var bu sadece. şerefsiz.

    esas kızın ailesi, müthiş tipler, hele babanın mimikleri müthiş.

    gelelim esas kıza, izlediğim tüm kore dizilerinde gelmiş geçmiş en itici kız olabilir. en baştan sevdik tamam ama sonraki tavırları aşırı iticiydi. sürekli kararsız kalıp bir ona bir buna gitmesi. esas oğlan ona kötü davrandığı an sarı oğlana gitmesi, esas oğlanın tüm romantik jestlerine öküzce cevap verip, sürekli "ay bana tecavüz edecekler" havasında gezip, tüm yarattığı bu gerginliğin suçunu da esas oğlana yıkması. anneden her ayar aldığında gidip bu durumu paylaşmak yerine ben gidiyorum yeaa diyip ortadan kaybolup herkesi yıkması. aşırı dengesiz ve ne yaptığını bilmeyen bir karakter. yazık oldu esas oğlana.

    halbuki gumiho öyle miydi o olsaydı keşke.
  • insanda koreye yerleşme hissi uyandıran dizi. zaten bahar gelmiş ben bir garip olmusum üstüne de bu dizi yedi bitirdi beni. ama kesinlikle izlenmesi gereken en güzel kore dizilerinden olduğunu söyleyebilirim. fazlasıyla jan di'nin acısını yüreğinizde hissediyorsunuz ya da benim hissedesim vardı, böle ılık bişiler akıyor boğazınızdan.

    yok canım ne alakası var tabii ki dizi olduğunun farkındayım.
hesabın var mı? giriş yap