• halkim ben, parmakla sayilmayan
    sesimde piril piril bir guc var
    karanlikta boy atmaya
    sessizligi asmaya yarayan

    olu, yigit, golge ve buz, ne varsa
    tohuma dururlar yeniden
    ve halk, topraga gomulu
    tohuma durur bir yerde
    bugday nasil filizini surer de
    cikarsa topragin ustune
    guzelim kirmizi elleriyle
    sessizligi burgu gibi deler de
    (bir siginak arayan ormanda)

    biz halkiz, yeniden dogariz olumlerde.

    not: parantez icindeki kisim yeni turku'nun sarkisinda yoktur.
  • 1980'lerde günebakan çıktıktan sonra kısa bir süre yeni türkü büyük bir yenilik olarak görülmüş ve dinlenmişti. ama albümün genel konsepti o zamanki kafamızla yeterince keskin gelmemişti. işte o zamanlarda "buğdayın türküsü"nden efsane gibi bahsedilirdi. "oğlum buğdayın türküsü varmış bunların. yasaklanmış. hiçbir yerde bulunmuyor. asıl onun dinlemek lazımmış" diye. epey bu minvalde gidildi. sonra da boşverdik külliyen.
  • "biz halkız, yeniden doğarız ölümlerle" cümlesi başka başka şarkılarda da (bkz: grup yorum) kullanılmış, onların da yasaklanmasına sebebiyet vermiştir...insan sormadan duramıyor "ölümlere yeniden doğan halk kelimesi sizi ne diye rahatsız eder, yaranız mı var gocunacak?" diye; tabi içinden soruyor, soru karında kurt yapıyor...
  • yıllardan beri, yeni türkü'nün canlı izlediğim her konserinde (özellikle harbiye açıkhava'dakiler), şarkı aralarındaki sessizliklerde yüksek sesle adını bağırdığım şarkıdır. her konserde böyle birkaç defa bağırmışımdır "buğdayın türküsü!" diye. fakat hiçbirinde çalmamışlardır. niyedir, nasıldır, ne zamana kadardır anlamış değilim. belki de çocukça bir inat.
    (bkz: kişinin yaşlandığını anladığı an)
  • yeni türkü'nün 1979'da çıkan ilk albümü olarak gönüllerin şampiyonudur.
    şu şarkılar yer alıyor albüm içinde.

    - buğdayın türküsü
    - sardunyaya ağıt
    - gelincik
    - bekçi kazım
    - mahpushane kapısı
    - beyazıt meydanı'ndaki ölü
    - sonbahardan çizgiler
    - özgürlük
    - bir ölü daha geçti
    - sen
    - işçi marşı
  • 12 eylul doneminde piyasaya surulmus olmasina kurban gitmistir bu guzelim album. toplatilmistir ve muhtemelen yakilmistir. bugdayin turkusu, mapushane kapisi, bekci kazim ve ozgurluk gibi damardan protest nitelikteki sarkilari icerdigini rumelihisari konseri albumunden anlayabilmekteyiz.
  • arada bir gittigidiyor semalarında görülen değerli albüm. 12 eylül kurbanıdır kendisi.
    bu güzelliğin bütünüyle zengin başyapıt hali iç geçirtmeye devam etmektedir.
    bir diğer böyle bir can yakıcı albüm için;
    (bkz: türküz türkü çağırırız)
  • yeni türkü'nün ilk ve en kilim desenli albümü. konur sokak'ın soundtrack'i olarak da kullanılabilir.
  • bir pazar sabahı, 12 eylül öncesi dönemin fotoğraflarına bakılarak dinlendiğinde, daha bir anlamlı olan albüm.

    kapağındaki çalışma harikadır.
  • sözleri pablo neruda'ya aittir.
hesabın var mı? giriş yap