can alıcı şiir dizeleri
-
...
dünyaya inanmış bir yüzü üzgün üzgün anlattım sana.
dedim: belki de bir yere üzgün üzgün bakmaktır dünya.
(bkz: seyyidhan kömürcü) -
can alıcı şiir dizeleri yazan
çinli şair li po
ve onun canını alan
ay ışığı için
cemal süreya tarafından
yazılmış dizelerdir.
bu dizelere geçmeden önce, li po ve ölümü hakkında birkaç küçük bilgi verelim;
li po, gece olunca yanına şarabını alır, sandalına atlar ve yangtze nehri‘nde kürek çekermiş. kelimenin tam anlamıyla bir doğa aşığı olan bu çinli şair, uçsuz bucaksız gökyüzü için, heybetli büyük dağlar için, sessizliğin ve karanlığın ortasında parıldayan ay ışığı için kısa ama uzun uzun düşündüren şiirler yazarmış. ve yine böyle gecelerin birinde, li po, ay ışığını kucaklayıp hayatının son şiirini yazmış.
bunun üzerine cemal süreya da bize bu can alıcı dizeleri bırakmış;
kimsenin ölümü,
çinli şair li po’nunki kadar güzel olamaz.
li po sandaldaydı, yeterince içmişti.
hava açıktı.
günaçığı değil de, ayaçığı bir gece.
li po, ayın sudaki görüntüsünü bütünüyle kucaklamak istedi.
bunun için suya sarktı.
kollarını gepgeniş açarak daha da sarktı...
cemal süreya -
sen bende neleri öpüyorsun bir bilsen
herkesin perde perde çekildiği bir akşam
siyah bir su gibi yollara akan yalnızlığı öpüyorsun
ağzında eriklerin aceleci tadı
elleri bulut, gözleri ot bürümüş ekin tarlası
bir çocuğun düşlerine inen tokadı öpüyorsun. yağmur her zaman gökkuşağını getirmiyor aralık kapılarda bekleyişin çarpıntısı
bir kadının eksildikçe ömrüme eklenen
uzun gecelerini, solgun gövdesini öpüyorsun. uzak dağ köylerine vuran ay ışığı kerpiçlerden saraylar kuruyor yoksulluğa
ne suların ibrişimi ne gökyüzü ne rüzgâr
sen bende gittikçe kararan bir halkı öpüyorsun. sakarya caddesi'nde sarhoşlar
rakıyla buğulanmış kaldırımlarına gecenin yüksek sesle bir şeyler çiziyorlar.
yalnızlık her koşulda bir sığınak bulur, diyorum uzanıp dudağımdaki titremeyi öpüyorsun. örseler acıyla düştüğü yeri
susarak büyüyen adamların sevgisi.
ağzında pas tadıyla bir inceliği söylemek
bir gülünç içtenliktir, gecikmiş ve ezik
sen bende yanlış bir ömrün tortusunu öpüyorsun.
insanın zamana karşı biricik şansıdır aşk
onca kapı onca duvar içinde bulur aynasını. sen bende neleri öpüyorsun biliyor musun herkesin simsiyah kesildiği bir akşam yıldızlarla yedirenk gökyüzünü öpüyorsun.
sen bende, gözlerinin anne ışığıyla
bir solgunluktan doğan kocaman bir çocuğu öpüyorsun
şükrü erbaş
kocaman bir çocuğu öpüyorsun -
...
bu yaşıma geldim içimde bir çocuk hala
sevgiler bekliyor sürekli senden.
insanın bir yanı nedense hep eksik
ve o eksiği tamamlayayım derken,
var olan aşınıyor zamanla.
anamın bıraktığı yerden sarıl bana.
anıların kar topluyor inceden,
bir yorgan gibi geçmişimin üstüne.
ama yine de unutuş değil bu,
sızlatıyor sensizliği tersine.
senin kim olduğunu bile bilmezken.
sevgiden caydığım yerde darıl bana.
(bkz: metin altıok)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap