2423 entry daha
  • ...
    dünyaya inanmış bir yüzü üzgün üzgün anlattım sana.
    dedim: belki de bir yere üzgün üzgün bakmaktır dünya.

    (bkz: seyyidhan kömürcü)
  • can alıcı şiir dizeleri yazan
    çinli şair li po
    ve onun canını alan
    ay ışığı için
    cemal süreya tarafından
    yazılmış dizelerdir.

    bu dizelere geçmeden önce, li po ve ölümü hakkında birkaç küçük bilgi verelim;

    li po, gece olunca yanına şarabını alır, sandalına atlar ve yangtze nehri‘nde kürek çekermiş. kelimenin tam anlamıyla bir doğa aşığı olan bu çinli şair, uçsuz bucaksız gökyüzü için, heybetli büyük dağlar için, sessizliğin ve karanlığın ortasında parıldayan ay ışığı için kısa ama uzun uzun düşündüren şiirler yazarmış. ve yine böyle gecelerin birinde, li po, ay ışığını kucaklayıp hayatının son şiirini yazmış.

    bunun üzerine cemal süreya da bize bu can alıcı dizeleri bırakmış;

    kimsenin ölümü,
    çinli şair li po’nunki kadar güzel olamaz.

    li po sandaldaydı, yeterince içmişti.
    hava açıktı.
    günaçığı değil de, ayaçığı bir gece.

    li po, ayın sudaki görüntüsünü bütünüyle kucaklamak istedi.
    bunun için suya sarktı.
    kollarını gepgeniş açarak daha da sarktı...

    cemal süreya
  • sen bende neleri öpüyorsun bir bilsen
    herkesin perde perde çekildiği bir akşam
    siyah bir su gibi yollara akan yalnızlığı öpüyorsun
    ağzında eriklerin aceleci tadı
    elleri bulut, gözleri ot bürümüş ekin tarlası
    bir çocuğun düşlerine inen tokadı öpüyorsun. yağmur her zaman gökkuşağını getirmiyor aralık kapılarda bekleyişin çarpıntısı
    bir kadının eksildikçe ömrüme eklenen
    uzun gecelerini, solgun gövdesini öpüyorsun. uzak dağ köylerine vuran ay ışığı kerpiçlerden saraylar kuruyor yoksulluğa
    ne suların ibrişimi ne gökyüzü ne rüzgâr
    sen bende gittikçe kararan bir halkı öpüyorsun. sakarya caddesi'nde sarhoşlar
    rakıyla buğulanmış kaldırımlarına gecenin yüksek sesle bir şeyler çiziyorlar.
    yalnızlık her koşulda bir sığınak bulur, diyorum uzanıp dudağımdaki titremeyi öpüyorsun. örseler acıyla düştüğü yeri
    susarak büyüyen adamların sevgisi.
    ağzında pas tadıyla bir inceliği söylemek
    bir gülünç içtenliktir, gecikmiş ve ezik
    sen bende yanlış bir ömrün tortusunu öpüyorsun.
    insanın zamana karşı biricik şansıdır aşk
    onca kapı onca duvar içinde bulur aynasını. sen bende neleri öpüyorsun biliyor musun herkesin simsiyah kesildiği bir akşam yıldızlarla yedirenk gökyüzünü öpüyorsun.
    sen bende, gözlerinin anne ışığıyla
    bir solgunluktan doğan kocaman bir çocuğu öpüyorsun

    şükrü erbaş
    kocaman bir çocuğu öpüyorsun
  • ...

    bu yaşıma geldim içimde bir çocuk hala
    sevgiler bekliyor sürekli senden.
    insanın bir yanı nedense hep eksik
    ve o eksiği tamamlayayım derken,
    var olan aşınıyor zamanla.

    anamın bıraktığı yerden sarıl bana.

    anıların kar topluyor inceden,
    bir yorgan gibi geçmişimin üstüne.
    ama yine de unutuş değil bu,
    sızlatıyor sensizliği tersine.
    senin kim olduğunu bile bilmezken.

    sevgiden caydığım yerde darıl bana.

    (bkz: metin altıok)
6041 entry daha
hesabın var mı? giriş yap