• edebiyatın serdar ortaç'ı.
  • hayati boyunca cok satan kadin yazar gibi populist bir ifadeyle dolasip, anca edebiyatla iliskisi dusuk olan insanlar tarafindan okunmaya mahkum olacak yazarimsidir.
    hamis: en buyuk ozelligi kitap gunleri, oyku gunleri vs. organizasyonlarda gelip kitabinin niye ilgi cekecek sekilde yerlestirilmedigini sormasi ve kendini sanatci zannetmesidir.
  • tanıdığım bütün kitap okumayı sevmeyen tiplerin, kitaplarını okuduğu yazar. bu kadar basit yazıyor. bir piraye mi ne haltsa onu okudum atlaya atlaya iki saatte. daha da okumam. kitaplarında anladığım kadarıyla erotizm de yok. çok rahat çocuklara da tavsiye edilebilir
  • birkaç yıl önce izmir kitap fuarında kendisinin eroinle dans kitabının arka kapak yazısının hamasiliği ve sahteliğiyle dalga geçerken standın arkasından beliriverip kitabını öve öve bitiremeyen, beğenmedik diye bir dayak atmadığı kalan, mütevazilikten ve sanatçılıktan nasibini almamış yazar. hiç bir kitabını okumadım, okumam da.
  • kezbanların başucu eserlerinin yazarı.
  • ülke olarak farkında olmadığımız muhteşem bir gerçek, bu zatın dünyanın en kötü 10 yazarı arasında olduğudur. bir de kendisi çok okunur ne yazık ki...
  • romanlarının edebi açıdan en değerli yanı hemen her fırsatta sayfalar arasına serpiştirdiği nazım hikmet şiirleri olan danielle steel tipi yazar. o dizeler imdada yetişmese hikayeler de akmayacak.

    yüreğim seni çok sevdi adlı eserinin bir bölümünde karakterlerden biri karşısındaki akademisyen kadına "sizin gibi güzel bir kadın kendini nasıl bilime adar çok şaşırtıcı." şeklinde yaklaşır. doğrusu güzelliğe dair ilginç bir bakış açısı. okuduğumda adeta bir aydınlanma yaşadım. belli ki canan tan kapak arkası fotoğraflarından da görülebileceği üzere güzel bir kadın olduğundan bu kadar özensiz, birbirinin fotokopisi romanlar yazıyor. çirkin olsaymış nobel adaylığı kesinmiş. dağılabiliriz hanımlar beyler.
  • bir daha kitap yazmamasını temenni ettiğim yazarlar arasındadır. zira kitaplarının kişiye herhangi bir katkısı olmamakla birlikte hepsi neredeyse birbirinin aynısıdır.
  • bu kadar klişe konuyu bu kadar sattırabildiğine göre bir bildiği vardır. kendi halinde bir yazarken altın yayınlarıyla olan güzel diyaloğu sayesinde kitaplarının reklamını daha çok yaptırmıştır. her lise öğrencisinin kompozisyon ödevinde hazırladığı cümlelerden oluşan anlatımı, aşkı anlatsında nasıl anlatırsa anlatsın bakış açısında olan kadınları tam onikiden vurmaktadır. gündemi yakından takip etmekte ve ona göre yazmaktadır zannımca. hastalara ilaç satarak daha çok hayır dua alacakken(eczacıdır kendisi)kimin gazına geldiyse kitap yazmaktadır ısrarla.
  • hitap kitlesi sınırlı, anlatımı sıkıcı, içi boş bir yazarımsı. başı sonu belli olan olaylar, insan ilişkilerinden uzak saptamalar konuşmalar vs.
    bu kadar mı geriyiz biz? böyle basit yazarlara nasıl bu kadar çok prim veririz anlamak gerçekten güç.
    hayır yani sonu belli olan kitabı kalabalıklaştırıp 500 sayfa yapınca daha çok mu satıyor? yoksa görünüşünden waaay kitaba bak tuğla gibi mi dedirtiyor?
    en iyisi dönsün eczacılık yapsın. bundan kötü bir performans sergileyemez en azından ve etki alanı kişilerle sınırlı olur.
hesabın var mı? giriş yap