• öncelikle vatandaş aç kalmamak için neden büyük şehire geliyor. siktirsin memleketinde otursun. böyle tipler genellikle, "bizim köyde arazimiz var" derler. git orada bir şeyler yap. hayır anlamıyorum, buraya gelen de memnun olmuyor. neymiş aç kalmamak için buraya geldik. gelip hamallık yapıyorsunuz, ağır işlerde çalışıyorsunuz. halinden de memnun olmazlar. başımızı da sokmak için öyle veya böyle ev yaptık, yavşaklığın lüzmu yok. evet yöneticilerin de suçu var. yapılan inşaatlar 1 metre geniş olursa söke söke ya ceza kesiyor, ya yıktırtıyorlar. ama bu gecekondulaşmaya ses çıkartmıyor. artık güçleri mi yetmiyor bilmem.
    neyse biniyorum metrobüse, boğazı geçerken, manzarayı görebilmeye başladığın anda var olan 10 evden 9 u yamuk yumuk. aralarında 1 metre bile boşluk olmayan evler ve denizi görebilelim diye herkes binayı yükseltme yarışına girmiş. rahmetli oğuz aral demişti bir kere mecidiyeköyde ki evinde. plazaları göstererek, "çük gibi koydular önüme bu binaları" demişti. bunu düzgün mimari olan plazalar için diyorsa, yıkık dökük evler için ne diyelim.
  • 80 sonrası gecekondu unsurunun ticarileşmesi sonucu tavan yapmış olay.
    anadolu'nun her köşesinden büyük kentlere akın akın gelen vatandaşların yerleşecek yer bulamamalarının sonucu kendilerini hiyerarşik, ağ türü ve tehlikeli ilişkilerin içinde bulur veya ticarileşmiş illegal ve ucuz konutlara yerleşmek zorunda kalır.
    bu konutların 80 öncesi gecekondularından farkı özensiz ve sadece para için yapılmış, çevre düşmanı konutlar olmasıdır. halbuki 80 öncesi gecekondu sisteminde yapan ve oturan aynı kişi ya da aile olduğundan etrafa daha uyumlu ve güzel konutlar yapılmıştır. 80 sonrası bu konutlar neredeyse tamamen tasfiye edilmiş yerlerine yine kaçak ve çok katlı binalar yapılmıştır.
  • carpik yapilasma olarak da tabir edilir.

    carpik kentlesmenin baslica nedenleri olarak, kamu hizmet kurumlarindan olan belediyelerin ve bayindirlik mudurluklerinin vatandasa konut amacli parseller uretmekte herhangi bir calisma yapmamasi, yasalara sadik ve toplumsal hayata duyarli vatandaslarin yapi ruhsati alirken bir yigin burokrasiyle bogusturulmasi, insaat proje ve ruhsat maliyetinin yuksek olmasi ve konut ihtiyacini karsilamak uzere imar planlari* uretmekte gec kalmalari gosterilebilir.

    kamunun ihtiyaci dahilindeki alanlari (yol, yesil alan, otopark gibi) rant ya da siyasi icerikli* kaygilar yuzunden birtakim cikar cevrelerine peskes cekmeleri de ayrica bir etkendir.

    bir baska oge de, herhangi bir diploma ve belgeye tabii olmaksizin memleketin her kosesinde cirit atarak hisseli parselasyon adi verilen krokilerle arazileri dag/ tas/ bayir ve ova demeden hisseli parsellere bolerek ihtiyac sahibi vatandaslara satan emlakcilardir.
  • eng. non-planned urbanization
  • zamani geldiginde, kentsel donusum oldugunda kalan bir kac parcasinin donem mimarisi olarak deger kazanacak oldugu suphesizdir.
    en az bir 200 seneden bahsediyorum tabi.

    - baba bu oda niye ucken.
    + oglum bunlar kulturle, ekonominin ayni anda buyuyemedigi zamanlardan kalma, insanlar sahip olduklari yere ne sigiyorsa onu yapip onu satmislar. bir donemi temsil ediyor bu oda.
    - himm.... bana dondurma alsana ?
  • türkiye de bizzat belediyeler ve çevre ve şehircilik bakanlığı eliyle yapılan kentleşmedir. bunun en iyi örneğini bursa da görebiliriz. cânım izmir yolunun absürd bir metro projesiyle mahvetmişler. neymiş belediye bilmem kaç milyon tasarruf etmiş. iyi de kardeşim senin mali tasarrufunun halka ne gibi bir sosyal maliyet çıkardığını biliyor musun. şehreküstü nden kestel e kadar metro yer üstünden gidiyor. bu ne demek aga. 6 şerit izmir yolu düştü 2 şeride. acemler kavşağında bir kaza olsa trafik küçük sanayiye kadar kilitleniyor. alternatif bir ana arter güzergah yok. dün izmir yolunun 2 km sini trafiğe kapattılar; dikkaldırım, beşevler, hürriyet ve karaman mahallerinin ara sokaklarının bile trafiği tıkandı. teşekkürler bursa büyükşehir belediyesi; bu ironiye siz imza attınız.
  • psy'ın paylaştığı istanbul fotoğrafı sayesinde ne olduğunu daha iyi idrak edebildiğimiz çirkinlik.

    (bkz: #32275082)
  • planlamaya gereği gibi önem verilmemesinden dolayı ortaya çıkan ve istenilmeyen kentleşme modeli. bu planlamadan kasıt salt sehir planlama değildir. bir kentin çarpık kentleşme biçimini bürünmemesi için şehirin dış görünüşü dışında tüm özelliklerininde planlanması gerekir.
  • altyapı eksikliğinin, açgözlü mütahitlerin ve rüşvet delisi belediye çalışanlarının büyük katkılarıyla, istanbul başta olmak üzere birçok şehirde baş gösteren durum.
  • canlılarda görülen kanser hastalığının şehirlerde görülen versiyonu.
hesabın var mı? giriş yap