• durup dururken yapılan bir şey değildir. savunmaya katlanamayanlar çok daha gereksiz olan çarşaflı kadınlara saldırmak eyleminden vazgeçmeyi denesinler.
  • cok rica edecegim bunu yapanlar kadina ikinci, ucuncu sinif insan muamelesi yapilan afganistan, pakistan, iran, vb yerlerdeki kadinlarin haklarini da savunsunlar.. yasam haklarini, esitlik haklarini..

    bu ulkenin koydugu kanunlarla ozgurluk ve demokrasi cigirtkanligi yaparak ulkeyi boklamak icin bunlardan yararlanarak konusmak kolay.. gotunuz yiyorsa bi kosu gidip de pakistanda savunsaniza arkadasim bu ozgurlukleri.. bu kadinlarin bir tek kilik kiyafet ozgurlugu mu var yoksa??

    anlamayana edit: once bu kadinlarin gunluk yasamlarindaki egitim, esitlik vb haklarini savunun, sonra carsaf giymesini de savunursunuz.. babasinin, kocasinin, agabeyinin hatta kucuk erkek kardesinin mali gibi yasayan kadinlarin sanirim kilik kiyafet ozgurlugunden ote ozgurluklere de ihtiyaci var, degil mi?
  • insana saç baş yoldurtur.

    kadınlar(çarşaf giyen veya giymeyen) taciz edilmeden dışlanmadan istedikleri gibi giyinebilmelidir derseniz cevap olarak
    "nişantaşında çarşaflılara bişey olmaz ama fatihte mini eteklilere ühüüü neler neler olur" gibi bir şey gelebilir.

    dam üstünde saksağan vur beline kazmayı. birşeyi karşıtı olmadan anlamlandıramıyor muyuz?
  • cok kolaydir, ozellikle benim gibi eski bir ninja icin. fazla kamuflaja da gerek olmuyor, gece yola ciktiginiz surece bir sorun yok.
  • özünde özgürlük olmayan bir fikri savunmak özgürlük müdür? sorusunu aklıma getiren eylem. ayrıca bu konu üzerine yeterince konuşulmuş:
    (ara: kara çarşaf*)
    #6650081
    #9114712
    #8939984
    #6987492
  • "onlar iktidara geldiğinde sana zorla çarşaf giydirtmeye çalışacaklar o yüzden ben çarşafları zorla açalım diyorum" argümanı ile karşılaşıldığında şu benzetmenin kullanılması elzem olan eylemdir.

    "çocuk esirgeme kurumlarından ayrılanların %70'i ileride suç işlemeye meyilli oluyor, bu nedenle 18 yaşını geçmeleri nedeniyle çocuk esirgeme kurumlarından ayrılan çocukları direk hapse tıkalım.". işlenmemiş suçların nasıl cezalandırılması gerektiği konusunda bir takım düzenlemeler getirilmesi şart tabi...

    ama belki de ne bileyim "kimsenin kimsenin inancına, yaşantısına karışmaya hakkı olmadığını" küçük yaşlardan itibaren herkese (herkes derken herkesi kastediyorum) öğretmeyi mi denesek ki?
  • ilk önceleri başörtüsüne özgürlük derlerdi, sonra türbana özgürlüğe döndü bu istem ve şimdi görüyoruz ki artık kara çarşaflı kadınların kıyafet özgürlüğünden de bahsedilmeye başlanmış. birileri gerçekten güzel aşama alıyor... eğer bu hızla devam edilirse yakında dört kadınla evlenme özgürlüğü, kadınları eve kapatma özgürlüğü, kadınları dövme özgürlüğü gibi konularda da tartışıyor olacağız. sonrasında ise tartışmaya gerek bile kalmayacak çünkü tartışacak yerlerimize birileri bir şey tıkacak, sesimizi kesecek.
  • zaten kendi istekleriyle o kara çarşaflara girdikleri sürece, kimsenin ağzını açıp da bir şeyler söyleme hakkı yoktur. bu nedenle de savunulmaya da ihtiyaçları yoktur.

    fakat 'gerçekten hepsi kendi istekleriyle mi giriyor o kara çarşafların içerisine' diye de sorması gerek çarşaflı kadınları savunanların; ondan sonra zorla çarşafa sokulan kadınları savunmaya başlayıp, daha düzgün bir iş yapabilirler savundukları demokrasi ve özgürlük adına. işte bu davranışları saygı ve sevgiyle karşılanır.
  • doğrusu çarşaf giyme hakkını savunmaktır. çarşaflı kadınların savunulcak bir yanı yoktur.

    bunu kimler anlayamaz hemen bakalım.
    1)bu hakkı rant yapmak için savunanlar.
    2)bu hakkı rant yapmak için savunanlar.
    3)"e o zaman biz de çıplak gezelim"ciler. (çarşaf giymenin tersi çıplak gezmek değil, çarşaf giymemektir)
    4)çarşaflı kadınları savunmak ile çarşaf giyme hakkını savunmanın arasındaki kalın çizgiyi anlayamayanlar.
    5)orientalistler (cnn, eurosport, time warner, ve milyonlarca batı(!)lı)
  • tamamen kişisel bir tutum olarak; zaman zaman benim de yaptığım şeydir. toplumsal dışlamaya ve hakarete maruz kalan insanlar görünce ister istemez öfkem kabarıyor. öncelikle şununun altını çizmek istiyorum; bir insanla şivesinden dolayı dalga geçmeniz, yakışıklı-güzel olmadığı için aşağılamanız, konuştuğu dilden dolayı hakaret etmeniz ya da fakir olduğu için sövmeniz aşağılık bir davranıştır. faşizan bir tutumdur ve insanlıkla bağdaşmaz. çarşaf ve başörtüsü konusunda söylenebilecek çok şey var. birçoğu söylenmiş zaten sözlükte çeşitli başlıklarda. bir özgürlük sorunu olarak da bakabilirsiniz buna, bir cehalet ya da cinsiyet sorunu olarak da. ya da fanatik bir gözlükle bunun altında yatan dinamikleri görmezden gelip sadece çarşafı takana yönelik saldırgan bir tutumla yaklaşıp tüm seçenekler içinde en aşağılık olanı tercih edebilrsiniz. nereden bakarsanız bakın yolda karşılaştığınız bir çarşaflıyı aşağılama hakkına sahip olamazsınız. bundan dolayı benim açımdan çarşaflı bir kadını savunmak kılık kıyafetlerinden dolayı maruz kaldıkları hakaretlere karşı onları korumaktır. ya da kişilik haklarını hakaret edenlere karşı korumaktır. yine aynı bayat benzetmeyi kullanmak zorundayım; kıyafetinden dolayı hakarete maruz kalan mini etekli bir kızı korumak istemek gibidir. ya da balkonunda rakı içtiği için sokaktakileirn hakaretine uğramış bir adamın yanında olmak gibi. çünkü seçimlerinden dolayı kişiliği saldırıya uğramaktadır. yoksa kara çarşaflı kadının çarşafını korumak değildir burada maksat. bilakis çabamız kadınların aşağılanmadığı, özgür seçimler yapabildiği, birey olarak varolabildikleri bir toplumda yaşamaya yönelik. bu koşullar ne yazık ki şu an içinde bulunduğumuz coğrafyada mümkün değil. uzun vadede de bu koşulların gerçekleşmesi mümkün gözükmüyor. kendini modern türkiye'nin sahibi zanneden bir grup okumuş andaval da modern kıyafetli kadınlara ve modern bir ülkeye, insanlara hakaret ederek sahip olacaklarını düşünmeye devam edecekler bir süre daha.

    edit: eklemekte fayda var. şapkasız gençlerin kadük kanunları savunmasından daha abes değildir.
hesabın var mı? giriş yap