• iğrenç insanların iğrenç saldırısı. bunlara insan demeye bile dilim varmıyor ya neyse. vicdan namına bir şey kalmamış bunlarda.

    ama bu pislikler daha çok kuduracak, daha çok sızlanacak. yılmak yok.
  • odtü'de yurt sorunu yoktur. evet, kadın öğrenciler için son 4-5 senedir, erkek öğrenciler için ise geçen seneden beri yurt sorunu yok. yani başvuran her öğrenciye odtü yurtlarında yer bulunuyor.

    peki cemaat, şu bu, adı neyse, hangi kuruluşsa, odtü yurtlarında yer varken öğrencileri nasıl kendi yurtlarında kalmaya ikna ediyorlar? kim dersine yürüyerek gitme imkanı varken uzaktaki bir yurtta kalmak ister?

    işte bu noktada yalanlar devreye giriyor. aşti'de "odtü'de yurtlarda yer yok, çok sıra var, ortada kalırsınız valla" diyorlar. kampüste ise "odtü yurtlarında binbir ahlaksızlık var, kızlar tuvalette çocuk düşürüyor" diyorlar.

    ortada başörtülülere yönelik bir tavrı yok. yalan ve iftiraya karşı tavır var.
  • (bkz: iyi bok)
  • tkpnin, öğrenci kolektiflerinin yanlarına adam çekmesini, okullarda stand kurmasını normal karşılayan, bunları demokratik hak ve özgürlükleri olarak gören bir kesimin başka bir görüşe, inanca saygısının olmaması, saygıyı siktir edin tahammülün olmaması ne kadar da ironik.
  • saldırı başörtülülere değil cemaatedir. saldırıymış. saldırı sloganla, pankartla mı oluyor acaba. benim bildiğim sopayla, jopla, biber gazıyla, palayla, oluyor.en azından biz bunları gördük mesela daha fazlası, farklısı da vardır elbet. odtülüler saldırıyı sizden öğrenecek değil siz saldırının alasını bilirsiniz değil mi?

    zöge: (bkz: zamanın ötesinde olması gurur veren entryler)
  • cemaate kapağı atarak şereflerini, vatanlarını satıp hayatlarını kurtarmayı düşünen kahpelere, odtü'lü öğrencilerin tepkisidir.
  • ben üniversiteyi ankarada okuyorum. odtüdenim.

    aştiye indiğimde daha kayıt için geldiğim vakit, çevremizde o kadar başörtülü insan belirdi ki, yurt murt bir şeyler diye peşimizde bayağı dolandılar. kapalı olduklarını özellikle belirtiyorum, niyetleri belli yani. biri peşimizi bırakıyor diğeri geliyordu. öyle insanlar peşinde, aşti kalabalığında, bilmediğin bir şehirde, baban önde sen arkada.

    ulan ben şu an kendimi fırlama bir insan olarak tanımlamama rağmen ilk geldiğim zaman melül melül bakan koyunlar gibiydim. gelen öğrencilerin çoğu böyle bence. yanında kim var kim yok belli değil, adamlar dil döküyor, koşuyor peşinden. şansım var ki dinlemedim ve odtü yurdu çıkmıştı zaten bana.

    neyse. konu aşti değil, odtü.

    ulan koskoca odtü. elbet stand açma, bir şeyler yapma kuralları var. her isteyen gelip müşteri toplayacaksa kampüs sınırlarına ne oldu? pazar yeri yapalım okulu? isteyen gelip branda sersin, altında hamsi falan satsın, isteyen cemaate öğrenci toplasın? böyle bir mantık olabilir mi?

    ha bu kovulan cemaattir, ne bileyim başka görüşteki başka bir tarikattır, hepsinin köküne kibrit suyu.

    kişi ne yapacağını kendi düşünüp seçerse özgürdür ama bu düşünme sürecinde kişinin olgunluğu ve çevre şartları da etkili. kalkıp hiçbir şeyden haberi olmayan bir insanı sen kendi görüşünle kandırıp hooop cemaatine katamazsın.

    uzun lafın kısası diğer öğrencileri koruyan öğrencilerin yaptığıdır.

    ha art niyetliler midir ona bir şey diyemem.

    zöge: kurallardan bahsediyoruz, tabi basarsınız eksiyi. işinize gelmez çünkü sizin ak dediğinize kara dememiz.
  • gerekli olandan çok çok daha yumuşak biçimde işbirlikçi faşistlerin teşhir edilmesi ve odtü'den def edilmesidir.

    halk düşmanlarının ne dediğinin çok da önemi yok konuya dair ancak bu hadise üzerine yarın odtü'de geniş çaplı bir saldırı yaşanabilir. bu yüzden tüm devrimci demokrat insanların yarın odtü'de olması ve odtülü öğrencilere karşı gelişebilecek bir fiziki saldırı durumuna karşı gerekli önlemleri alması zaruridir.
  • memleketteki kafa yapisini en guzel gosteren olaylardan birisi olmus. tabii ki sasirtmiyor bunlarin hicbirisi. konu hakkinda burada yazilanlar da.

    bir donem once ogrencilerini yetistirmeye calisacagina dersin yarisini, ilericilik, ozgurluk, evrensel insani degerler uzerine kuran kosokoca tip fakultesi profesorlerinin, bir donem sonra, yapilan duzenleme ile ve butun ogretim gorevlilerine bilgilendirme yapilmasina ragmen, bazi ogrenciler derslerine basortusu ile geldiginde onlari yaka paca bir suru hakaretle dersten atip bir de "yeter ki sizi gozum gormesin, ben sizi yoklamada burada yazarim, derse gelmeyin" dedikleri,

    ayni universitede, bolumunun en basarili, en genc yasta docent olmus ve ogrencilerce en sevilen hocasi, sadece, sirf namaz kildigi icin bolum ve universite yonetimi tarafindan kanitlanmis ayrimciliga ugratilarak baska bir universiteye gecmeye zorlandigi,

    bir devlet kurumunda, ustlerini en cok elestiren, haktan hukuktan dem vuran, mesai saatlerini politik mulahazalar ile geciren ve politik e-postalari surekli surgude dolastiran insanlarin, proje paralarini ic edip isi yaptiklari yurtdisi teknik gezilerde eslerine devletin parasiyla ic camasiri alma noktasina getirdigi,

    bu durum yonetilerce anlasilip bu insanlarin kurumla ilisikleri kesildiginde, kandirdiklari, kendi cevrelerine topladiklari, calisanlardan olusan buyuk bir kalabaligin, isten atilmamalari icin cesit cesit protestolar yaptigi, kurumun yoneticilerinin mahcubiyetin artmamasi icin ortaya cikartmadigi bu gercekler ortaya dokuldugunde ise, bu zevatin masalarindan baslarini kaldiramadiklari,

    bu ve benzeri rezilliklerin, ozgurluk, cagdaslik, ilericilik, medenilik lafizlarini agizlarindan dusurmeyen zevat tarafindan gunbegun ortaya konuludugu bir ortamda,

    hic ama hic sasirtmamistir.

    yani insanlarin, kendilerinden baskasina, farkli olana tahammulu gecin yasama hakki tanima gibi bir durumu dahi yoksa, kendisinden olaninin disindakini gormeye bile tahammul edemiyorsa, ayni ortamda dahi barindirmiyorsa, kim, kime, ne soyleyebilir.

    denilebilir ki "karsi taraf" da boyle. degil iste. degil. koskoca islam tarihi onumuzde. tabii simdi bireysel birtakim haklarin kisitlanmasi, ayrimcilik yapilmasi, torpilin islemesi, yolsuzluklar onde gelen problemler. fakat, bunlarin hicbirisi, yukarida ornekleri verilen mentaliteyle karsilastirilacak, karsilanmaya calisacak ya da bu mentalitenin bahanesi olacak seyler degil.

    burada soru ve dananin kuyrugunun koptugu yer sudur: "karsi taraf" tum bunlari yaparken, kendisini dayandirdigini iddia ettigi inanc sisteminin aleni olarak ziddina bir eylemde bulunarak, kendisi icin inanmis oldugu ahiret gununde isleri "zorlastirirken", ozgurluk fedailerinin(!) bu ve benzeri ahlaksizliklarini neye vuracagiz?

    burada yazan eden, ama iste, bunlar istisna, bir guruba maledilemez diyen arkadasim. riyalakarligin binin bin para ettigi bir ortamda asil istisna, sensin.

    siz onlardan olmadıkça, onlar sizi asla sevmezler.
hesabın var mı? giriş yap