• becerikliliği ile önce istanbuldaki akrabalarına, şimdi de belçikadaki eşine ve yakınlarına kilo aldıran, sevimli, tatlı, ballı, vefalı, güzeller güzeli yazar.
  • 22 ağustos'ta, 21 ağustos gecesi bostancı'daki şampiyon kokoreç'de yediği 5 adet midye dolma yüzünden zehirlenme teşhisi ile yeditepe üniversitesi hastanesinin acil'ine yatmış çıkışta 615 tl'lik hastane faturası ve 50 tl'lik eczane masrafı ödemiş yazardır.

    bostancı şampiyon kokoreç'de 5 adet midye dolma 5 tl.
    midye'den zehirlenip hastaneye gitmek 615 tl+ilaçlar 50 tl
    1 koca gün çekilen eziyet, moral bozukluğu, acizlik, hastalık + 4 günlük lapa diyetinin yarattığı iz....paha biçilemez!
  • gün itibariyle hala olmuş istanbul yolcusu...
  • 1992 yapımı charlie chaplin in hayat hikayesi şöyle bir özetlenir bu filmde. özellikle filmin son sahnelerinde yalnızlığın ne menem birşey olduğu sarar bedeninizi, tüyleriniz ürperir. ve kaçmaya çalışırsınız. böyle güzel bir insanın biyografisiyle de birleşince hem etkileyici hem yetenekli oyuncularla fena bir tat bırakıyor ağzınızda.
  • -reserved-

    bu filmin benim için en hoş yanı; sevdiğim hatta aşık olduğum bir aktrisin (bkz: diane lane), sevdiğim hatta deli divane olduğum bir başka aktrisi (bkz: paulette goddard) canlandırmasıydı.

    ki kadrosu bayağı iyidir aslında;

    robert downey jr. - charles chaplin
    anthony hopkins - george hayden
    dan aykroyd - mack sennett
    marisa tomei - mabel normand
    penelope ann miller - edna purviance
    kevin kline - douglas fairbanks
    milla jovovich - mildred harris
    diane lane - paulette goddard
  • meraklısı için charlie chaplin'in özel hayatındaki tüm hataları ve başarılarıyla sade bir şekilde anlatıldığı film olmuş bu. robert downey jr. da başarılı. the kid'in çekimleri sonrası montaj aşamasında çekilen sancıları chaplinvari sahnelerle anlatmaları güldürüyor. modern times ve the great dictator çekilmeden önce ne gibi olaylar olduğu hakkında küçük detaylar veriyor. ayrıca chaplin'in sessiz filmdeki inadı, tam 342 kere çekilen city lights'taki kör çiçekçi kızın sahnesinin ilham kaynağı görülebiliyor. "bu walworth'un asi ve kabına sığmayan deli çocuğu londra'dan son kez çektikten sonra ayağını, ilk geri gelişinde iki penilik bir içkinin kendisine savrulmasıyla hakarete uğrayacağını düşünmüş müydü acaba?" (bunu tamamen ali kırca o anlamlı gibi ses tonuyla arka kapak'ta okusun diye yazdım)
  • chaplin, yönetmenliğini richard attenborough’un yaptığı, senaryosunu william boyd’un kaleme aldığı 1992 tarihli ingiltere, amerika birleşik devletleri, fıransa ve italya ortak yapımı bir filimdir.

    138 dakikadır. ingilizce’dir.

    yapımcısı meşhûr mario kassar iken, müziklerini de meşhûr john barry bestelemiştir.

    uslanmaz merakınızı gidermek için ayrıca bkz:
  • turkiye'ye, ıstanbul'a her geli$inde daha da bir $a$iran halkinin çaresizligine uzulen bir garip gurbetçi...
    -ayrica 20 haziran 2013 itibariyle guzeller guzeli bir kiz çocugunun annesi olmu$tur!-
  • bir çok filmini izlediğim ve robert downey jrın oyunculuğunu beğendiğim tek nitelikli filmi oldu.
    charlie chaplinin kitabı olan kendi otobiyografisinden film yapılmış. r.downey'in yaşlılık hali hariç iyiydi. aynı gün izlediğim lolitadan sonra charlie chaplinin de bir çeşit "sübyancı" olduğunu izlemek ilginç oldu. bu arada bir ilginç detay da bu filmin de lolitanın da yapımcısının mario kassar olmasına diyecek bir şey bulamadım.
    ayrıca kadrodaki 'çok ünlüleri' yaklaşık 30 yıl öncesinde izlemek de ayrı bir lezzetti.
  • yaptigi güzel kizinin da yaptigi güzel pastalara benzedigini tahmin ettigim yazar. onlar ermis muradina
hesabın var mı? giriş yap