• 464 adet kırık pencereyi inceleyip kırılma nedenlerini araştıracak kadar, lavları çok sevdiği için(lava-love?) bir volkanın içine girecek kadar, fırına girip 124 santigrat derecede 5 dakika kendisini ısıtacak kadar da delidir. sokak çalgıcılarına da uyuz olmuş hayatı boyunca.
  • kendisi çok iyi bir düşünür fakat ortalama bir uygulayıcıymış. ingiliz hükümetinden çalışmalarını desteklemek için aldığı paraları çatır çatır harcayıp hiç iş teslim etmediği olmuş. tabi bu yine de zamanının yüzlerce sene ötesinde olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
  • bilgisayar fikrinin babasi oldugu soyadindan da anlasilabilen asmis kisi.
    bilgisayar fikrinin anasi icin (bkz: ada lovelace)
  • zamanının çok ilerisinde icatlar yaptığından olsa gerek, kabul görememiş mucit. ismine steven johnson'ın where good ideas come from kitabında da rastlamak mümkün. müthiş buluşlarına (difference engine, analytical engine) ek olarak, paldır küldür gelen icatlara toplumun ne kadar zor adapte olduğunu da kanıtlamış olan talihsiz bilim adamı.
  • öldükten sonra beyni incelenmiş ve ardından da saklanmış olan ingiliz bilim adamı. ortadan ikiye ayrılmış beyninin bir yarısı hunterian museum'da, diğer yarısı london science museum'da icatlarıyla beraber sergilenmektedir.
  • babbage makinesi adını verdiği, hesap makinesi, 1837 yılında (biz hala kılıç kalkan oynarken), 20 haneli sayılarla çalışabilecek kapasitedeymiş. kumaş dokuyan tezgahlarda kullandığı delikli kartları, kendi makinesinde bilgi girişi olarak kullanmış. bugünkü, gelişmiş devletler ile aramızdaki uçurumun nedenlerini daha iyi anlamak için sanırım biraz geçmişe bakmamış gerekir diye düşünüyorum.
  • psikoloji üzerine yazılmış bir kitabı okurken ilk bilgisayar mucidi olduğunu öğrendiğim bilimadamı.

    tabi her zaman olduğu gibi tarihçiler bu hususta anlaşamamışlar, bazı tarihçiler, ilk bilgisayar olarak bir batıkta bulunan yunan icadı ve günü girdiğinizde o güne dair ay, güneş ve yıldızların konumlarını bildiren laptop büyüklüğünde bir cihazı kabul ediyorlarmış.

    babbage'a gelirsek, kendisinin doğumunun ikiyüzüncü yılında tasarladığı ve fakat hiç yapamadığı makinesini cambridge üniversitesinde çizimleri ve notlarına bakarak birebir uygulayıp yapmışlar, sene 1991. alet mükemmel şekilde çalışmış. o yüzden orası cambridge. kendilerini tebrik ediyorum.

    bu arada diğer entry'lerde yazıldığı üzere ingiliz hükümeti ilk zamanlar çalışmalarına destek vermiş ama sonra desteği kesmiş, zira

    a british government official said that if the machine ever were completed, it should “first be set to calculating how much money went into its construction!”

    ingiliz esprisi işte :)
  • (bkz: ada lovelace)
  • yapılan işlerde uzmanlaşmanın etkinliği artıracağını iddia etmiş, bu kavramlar üzerinde çalışmış ingiliz bilim insanı.
    bu fikrin öncüsü adam smith'tir. smith işleri küçük parçalara ayırarak yapmanın uzmanlaşmanın yolunu açacağını ve işçinin verimliliğini artıracağını iddia etmiştir.
hesabın var mı? giriş yap