• janis joplin'in degil big brother'in 2. albumunun ismi..bu albumden sonra janis joplin o gruptan ayrilmistir zaten..
  • 68 yili mahsullerinden bir big brother & the holding company albumu.
    icerigi;
    side a
    combination of the two
    i need a man to love
    summertime
    piece of my heart

    side b
    turtle blues
    oh sweet mary
    ball and chain

    ozellikle summertime, piece of my heart ve ball and chain tadindan yenmez.
  • frank zappa'nın 1998 yılında çıkan içinde live kayıtlar da bulunan kompilasyon* albümü. zappa severlerin çok rağbet göstermediği bir albüm olmuş yorumlar okununca, ucuza satılması en büyük artısı gibi yorumları olan, koleksiyoncularına tavsiye edilen bir albüm. bence zappa parçalarından birkaç tanesinin en güzel versiyonlarını barındırır bu albüm, mesela my guitar wants to kill your mama, you are what you is, zomby woof gibi parçaları bu albümden dinlemeyi daha çok severim, şahsi kanaatim. albüm kapağında zappa'nın şok şahane bi quoteu wardır şöyle ki; "if we cannot be free, at least we can be cheap!"*.

    şarkı listesi de verelim tam olsun;

    1. i could be a star now (0:36)
    2. catholic girls (live) (4:04)
    3. bobby brown goes down (live) (4:20)
    4. you are what you is (4:51)
    5. we are not alone (3:18)
    6. cheap thrills (2:37)
    7. the mudshark interview (2:39)
    8. hot plate heaven at the green hotel (6:40)
    9. zomby woof (live) (5:39)
    10. the torture never stops (9:16)
    11. joe's garage (live) (2:20)
    12. my guitar wants to kill your mama (live) (3:19)
    13. going for the money (0:12)
  • iğrenç bir film. konusu harika, senaryosu muhteşem, yönetmenlik dört dörtlük ama şu anda geldiğim sahneyi izlemek istemiyorum. filmi durdurdum (1:12:21) ve hayatımda ilk defa bir filmi, beğenmediğim için değil, sahnelerinden ötürü bırakmak istiyorum. düşünüyorum hala.

    not: durdurduğum kare, aşağıdaki cümle:

    --- spoiler ---

    "we need a tie-breaker."

    --- spoiler ---
  • 2013 yılının iyilerinden. imdb'de dahi komedi filmi olarak sınıflanmasını, salondaki izleyicilerin (if 2014) bazı sahnelerde kahkahalara boğulmasını anlayamadım. olsa olsa kara mizah? yok yok yine almanlık.
  • aslında iyi bir film yazmak için derin düşünmemize hiç gerek olmadığının yüzde yüz kanıtıdır bu 1 buçuk saat. gayet güzel yazılmış, güzel çekilmiş, basit ve çok para harcamadan çok iyi bir film yapılabildiğini göstermiştir. 4 kişi, 1 ev ve bolca iddaanın döndüğü eğlenceli, sert ve vurucu bir film cheap thrills. para için neler yapılabildiğini zor yollardan da olsa gösteriyor muhabbetine falan hiç girmek istemesem de film aslında sadece bundan ibaret. şiddet ve sertlik sevenlerin, hızlı temposu ve kreatif iddaalarıyla hiç sıkmadan geçirebileceği harika bir 1 buçuk saat.
  • kendi alanında çerezlik denilebilicek, sıkılmadan izleyebileceğimiz bir film olmuş. iddaların boku çıkarılmamış. yaratıcılık olarakta, seviye olarakta adamın spontane fikirler sunuşunu destekleyen iddalar vardı. bu olay hoşuma gitti açıkçası. film bazı sahnelerde daha hard-core çekilebilirdi ama bu sefer çerezlikten uzak olacaktı ki yönetmen asıl amacının eğlendirmek olduğunu açıkça göstermiş.
  • suan izleyip bitirdigim, yorumlari okumak icin sözlüge geldim ve bu kadar az yorum olmasina cok sasirdim. gercekten igrenc bir film ancak basindan sonuna kadar hasiktir diye izleyip, sak diye geciyor zaman. igrenc derken kötü degil, bildigin mideyi agza getiren sahneler fazla. sonu zaten ayri vurucu. funny games izlerken gark ettigim duygular geri geldi gece gece, böeh.
  • sinir bozucu bir film ve bu nedenle başarılı olduğu söylenebilir çünkü amacı sinirleri kısa devre yaptırmak. delice, iğrenç ve yok daha anasının amı lan cinsinden. bunu komedi olarak sınıflandıranın da testere serisinde gülmekten ölmüş olması gerekirdi ama hayatta kalmayı başarmış.
hesabın var mı? giriş yap