• kişi doğumuyla birlikte ergenliğine kadar geçen sürede yönelim olarak sayılan kalıplardaki seksüel kimliklerden birini kendine kimlik olarak ediniyor. zaten sistem, kendini devamlı bir kimlik üretme ve bu kimlikler üzerinden insanları şekillendirme ve ayrıştırma üzerine kurguladığından, kalıplaşmış ve sınırları çizilmiş bu kategoriler üzerinden iktidar yeni "ötekiler" ve aynı zamanda topluma örnek göstereceği "özneler" yaratıyor.

    sistemin özellikle inşa ettiği, topluma bir gerçeklikmiş gibi sunduğu bu "ayrıştırma" kategorileri ve devamında da kişilerin bu kategorileri kimlik edinme ve o kimlikler etrafında kendini "şekillendirme" süreci başarıyla son buluyor. kişi, hayatını yaşam tarzını sistemin dayattığı onun için belirlediği bir "kimliğe" göre şekillendirmeye ve oluşturmaya başlıyor.
    kişi kendine ayrıştırıcı referanslarla belirlenmiş bir yaşam alanı yaratıyor ve devamında da fark etmeden "sınırlarını", sistemin istediği yönde kendi kendine adeta "dikte ettiriyor". doğa ne kadar dinamik bir yapıdaysa kişi sistemin kurgusu içinde gerçekliğine ters statik değerlerle kendini kodluyor.
    "ağırlıklı" yönelimini "kimliği haline getiriyor. böylece kişi sisteme iktidarının devamı ve bunun yanında yeni özneler ve ötekiler yaratma noktasında bir koz daha vermiş oluyor.
  • kimseyi ilgilendirmeyen kimliklerdir.
    ve bir cinsel yönelim olarak eşcinsellik, doğanın insana verdiği ayrıcalıktır.
    açıklama: bu ayrıcalık bir üstünlüktür dedim, şu acıdan: çünkü eşcinsel bireylerin heteroseksüel erkek bireylerden daha farklı algıları vardır. daha duygusal, ince ve bütüncül işleyen algılar bunlar. doğa, sanat algıları daha gelişmiştir. anlamdırmalar ve dolaylamalar, zihinsel süreçlerinin işleyişinin bir hediyesidir.geneli için bunu diyebiliriz.
    bir de bakış açısı var, eğer ayrıcalık olarak baktığımız algılar bir savaş alanında ne kadar ayrıcalık oluşturur, tartışılır?!
  • cinsel yönelimden kasıt, bir erkeğin sarışın kadınlara yönelmesi değilse tamamıyla yalan. çünkü eşcinsellik, mutasyona uğramış bir genin (cinsel fonksiyon bozukluğuna yol açan bir genin) bir şekilde az da olsa bugüne kadar iletilmesinden ibarettir.
  • cinsel kimlik, cinsiyet ve cinsel yonelim uzerine
    (bkz: #37545885)
  • zevk alarak yapılan, vücudun emrettiği, heyecan duyarak paylaşılan ve tatmin olmuşluk hissi veren cinsel aktivite, karşı cinse, kendi cinsine ya da ikisine birden yönelik olabilir. yani bir eşcinselin cinsel "açlığı", kendisi bunu bastırmak için çaba gösterse de, kendi cinsinden olan kişilere yönelmiştir. bu çocukluktan ya da gençlikten başlayabilir ya da uzun süre bastırılmış olarak kalıp sonradan ortaya çıkabilir.

    kimi bireyler, toplumsal baskıdan çekindiği için eşcinsel yönelimlerini bastırıp heteroseksüel gibi yaşamlarını sürdürebilirler. bazı insanlar ise biseksüeldir ve o sıralar birlikte oldukları kişiye göre değişiklik gösterebilirler, hem karşı cinsi, hem de kendi cinslerini arzulayabilirler. kimileri için ise karşı cinsle birlikte olmak saçmasapan, oldukça sıkıntı veren bir deneyimdir.

    bu anlamda, bir eşcinsele "eşcinsel ilişki yaşamamalısın" demek, bir heteroseksüele "eşcinsel ilişki yaşamalısın" demekten daha az saçma bir şey değildir yani. keza bir biseksüel gözlüğünden eşcinsel olanı ve bunun tam tersini yargılamak da aynı miktarda abes nitelik taşır.

    tercih ise keyfiyete dayalı bir şeydir. sonucunda keyif alınan her insani aktivite keyfi değildir oysa.
  • beni en çok yoran durumlardan biri hoşlandığım kişinin cinsel yöneliminden emin olamamamdır. lisede 4 yıl boyunca heteroseksüel birine aşık olmanın verdiği ızdıraplar bunda etkili olabilir ama bu yorgunluk onu atlatamamamla alakalı değil.
    kapitalist bir tabir olacak ama, hepimiz ilişkilerimiz için beklentilerimiz doğrultusunda yatırımlar yaparız. ve karşındakinin yönelimini bilmediğinde bu durum ya umut üzerinden hareket etmene sebep oluyor yada aşkınla ilgili çok daha ciddi motivasyonların var. ki karşımdakinin hetero çıkması ve bütün aşkımın suya düşmesi ihtimalini düşünmek benim motivasyonumu ciddi derecede düşünüyor.
    bu durumda çok fazla seçenek kalmıyor. ya hayal kırıklığı yaşamaktan korkup ilişkiyi geliştirmekten vazgeçeceksin, ya direk out olacaksın (ki bu riskli de), ya da fırsat tanıyıp göreceksin ( bu daha çok bağlanmanı ve reddedildiğinde yaşayacağın acıları da arttırabilir), ya da bu kadar kötü düşünmeye gerek yok. out olduğunda o da bunu aylardır bekleyen ve cesaret edemeyen bir lubun olarak dolabından çıkıp dudaklarına yapışacak. ^^ tabi bu kararı herkes kendi yaşantısına, olası risklere, potansiyel sevgili adayına ve değişkenlere göre karar vermeli. mutlak aşk dileklerimle....
  • bireyin cinsel kimliğine uygun ya da karşıt biçimde, duygu, istek ve davranışlarının belli bir cinsiyete çekimi.

    (bkz: sexual orientation)
  • bodoslama çevrilmiş kavram, cinsel açlığın afrikası*demiş adam buraya, çevirirken biraz özen göster değil mi?

    naçizane önerim "neye bakıp 31 çekiyorsun? "

    not: oyun, yazılım vs ürünlerinizin yerelleştirilme işleri özenle el değmeden yapılır.
  • bu gözler bir travesti kardeşimizle meşk eden bir hanım kızımızı gördü geçen gece ekstrem olmayan bir mekanda sözlük. hala kavramaya çalışıyorum oratadaki cinsel kombinasyon neydi.
hesabın var mı? giriş yap