• hadi anladım entry ve nick uyumu olur da bu kadar mı olur?

    (bkz: entry ve nick uyumu)
  • hayat pornolardaki gibi değil. on dakikalık iş için bir ömür geçireceğiniz kişiyle evleniliyor. düzgün seçim yapın. unutmayın sevmek bir ömür sürer, sevişmek bir dakika.
  • ne zaman böyle yarak kürek başlığa denk gelsem, başlığın ilk entrysini göremiyorum çünkü başlığı açan yazarı engellemiş oluyorum ve kendimi takdir ediyorum, ne kadar doğru insanları engellemişim diye.
  • içinde bulunduğumuz çağ, sadece cinsellikten bağımsız olarak her şeyin "pornosunun" çekildiği bir çağ.

    daha çok gezmek, en lezzetli en haz veren yiyecek/içeceğin peşinde koşmak, kıyafette, dekorda en uyumlu eşleştirmeleri aramak, ennnnn iyi kahveyi tatmak, sosyal medyayla birlikte iyice cılkı çıkan kıyas kültürünün doğurduğu bir pornodur aslında.

    kendini devamlı olarak bir kıyas kültürünün içinde bulan ve envai çeşit kategorideki porno içeriklere istediği an ulaşabilen herhangi bir kişi, kendi kapasitesinin, performansının ve partnerinin kapasitesinin performansının ve isteklerin çok üzerinde bir beklentilere girip ciddi hayalkırıklıkları yaşayabiliyor.

    birçoğumuz reklamları izlediğimizde hiç farkında olmadan o ürünü değil "o ürünün sunumundaki gösterilen yaşamı" satın alacağımızı düşünürüz. örneğin uçuşan saten elbisesiyle parmak uçlarında yürüyen kadının olduğu ankastre mutfak reklamını izlediğimizde, eğer o mutfağı alırsak biz de o konfora sahip olacağımızı düşünürüz ancak o mutfak evimize kurulduğunda eski yaşamımızdan teknik olarak öncesinden hiçbir farkı olmadan yine yağ içinde kalan bir aspiratörle, silmesi zor olan bir fırınla, parmak izleriyle dolu bir ocakla karşı karşıya kalırız. gösterilen öyle bir hayatı alamamışız yalnızca bildiğimiz eşyaları satın alarak bir başımıza kalmışızdır. eğer gerçekten öyle bir yaşam istiyorsak evin dekorunu, çevremizi hatta kendimizi de komple değiştirmeliyizdir.

    işte bir cinsel fantezi kurduğumuzda izlenilen o erotik ve pornolardaki pürüzsüz ciltlerin, sahneye verilen doğru ışıkların, mükemmel vücutların, çıkartılan seslerin de kendi cinsel yaşamımızda olacağını/olabileceğini/olması gerektiğini düşünerek bir beklenti içine gireriz ancak gerçek yaşamdaki parametreler buna izin vermez.

    her şeyden önce cinsellik böyle kurgularla ilerleyen bir şey değildir. kendi içinde dinamiği vardır ve kişiden kişiye değişkenlik gösterir. standardı yoktur. gerçek yaşamımızdaki partnerlerimiz üç beş kez filtreden geçirilerek gördüğümüz o görüntüler gibi değildir. sivilcesi, uçuğu, doğum lekesi, çatlakları, orantısız bir vücudu vardır ve her şeyden önce bir aktör/aktris değildir.

    kurulan hayalle yaşadığı gerçek arasındaki büyük boşluğu gören kişi bu farkı kapatmak için yeni kişiler/ilişkiler denemeye devam edecektir, neden? çünkü durmaksızın başkalarının mükemmel seks yaptığının, o mükemmel sekslerin aslında kendisine denk gelmiyor oluşunun sinyali verilmektedir ona. o hâlâ daha misyoner pozisyonunda iken başkaları bdsm'ye, fetişlere çoktan geçmiştir. vazgeçmemeli, en azından bir sonrakinde hard core uygulamalıdır.

    ve tabii ki sonrasında beklentilere karşılık veremeyen, verse bile sırf karşısındakini mutlu etmek için rol yapan "herhalde cinsellik böyle de ben anormalim" diye düşünen partnerler, uyum yakalanamayan birliktelikler, ayrılıklar, istiklâl marşı ve kapanış ve bir başkası ile "bu sefer kesin" beklentili yeni başlangıçlar.

    cinselliğin olmadığı dünya çekilmez insanların robot gibi yaşadıkları bir dünya olurdu kuşkusuz ki. bu kadar güzel bir nimet için asla gereksiz demem ama planlı olarak ya ekonominin canlı tutulması için ya toplum mühendisliği için ya da bilemediğim çok başka amaçlar için fazlasıyla abartıldığını, anlam yükletildiğini düşünüyorum.

    bir yandan da üzülüyorum çünkü cinsellik, insan denen akıl taşıyan canlının yaşamını anlamlı kılmak için kendisine haz verecekler listesinde bekleyenlerin en tepesinde, en değerli olan şey. eğer peşinde koşuğu bu hazzın tanımını değiştirip onu imkansız hale getirir de hayatını zorlaştırırsa insanın gelecekteki sonu ne olur?

    ***

    o kadar suistimale açık bir konu ki cinsellik. sırf bu kısmı için bile oturup kalın bir kitap yazarım. bu suistimalin konusunu da gizliliğinden, konuşulamıyor oluşundan alıyor maalesef.
  • cinselliği sevişmek değil seksten/penetrasyondan/boşalmadan ibaret gören ve bu yüzden "iş" olarak gören bir önermedir. kaldı ki cinsellik ve sevişmek yatak odasından bile çok daha fazlasıdır.
  • erkekler açısından konuşursak katıldığım önerme. yok sizin cinsel hayatınız bok gibi de erken boşalmanız var da partnerinizi yeterince sevmemişsiniz ben şöyle süper böyle müthiş cinsellik yaşıyorum da falan bırakalım bu üstten bakan tavırları ve 1 saniye arkamıza yaslanıp düşünelim, hangimiz ilkinden sonra "tamam güzel ama 31'in de tadı ayrı ya" demedik? evet insan istiyor yine de ama kesinlikle abartılan bir eylem. bir cin çıksa lambadan istediğin zaman istediğin kadınla seks imkanı mı istersin yoksa senede max 1 bulduğunla seks ama yanında 200 bin türk lirası mı (özellikle hayatı komple değiştirebilicek bir miktar söylemekten kaçındım) dese net 2. şıkkı seçerim ve bu hayatımda aldığım en rahat karar olur.
  • işte "ten uyumu" olarak adlandırılan bu aslında, kişiye özgü feromonlar ve hormonların partnerle uyuşmadığı zaman insan böyle önermelere yöneliyor.

    yapılan araştırmalara göre parfüm ve deodorantların deneklerde eş seçiminde hedef şaşırttığı da kanıtlanmış. oh süper parfüm, harika adam/kadın diyorsunuz. duşlar alınıp arınılıyor, sonra keyifsiz bir cinsel deneyim daha.

    biraz tecrübe, biraz şans, biraz da umursamazlıkla alakalı. her insanın hoşlandığı şeyler, fantezileri farklı, kısa süreli, tek gecelik ilişkilerde uyum beklemek biraz hava limanında gemi beklemek gibi. libidonuzun çok yüksek olduğu anlarda bile haz alacağınızı düşünüp, koca bir yanılgıyla geceyi sonlandırabilirsiniz. insanların birbirini keşfetmesi öyle dakikalar alan bir durum değil. domine etmeyi, submissive olmayı kısaca orta yolu bulmayı bilmeniz lazım. bencillik sizin de, partnerinizin de orgazmını keyifsiz bir hale getirir. cidden "haz almıyorum" diyorsanız, bir kaç terapi görmenizde fayda var.
  • (bkz: seksin azalan marjinal faydası)

    cinselliği doyasıya yaşamamışların bu önermeye katılmasını bekleyemezsiniz.
  • dün akşam sevişmişler için geçerlidir. dün sene sevişenler biraz şeydir.
  • cinsel hayatı olmayan eziklerin değil, bilakis yeterince cinsellik yaşayanların genelde katılacağı önerme.

    cinselliği düşünmek, yaşamaktan cok daha zevkli. yani sex overrated bir olay. bazen insan yaparken 'ya bu işin o kadar da abartılacak yanı yok ha' diye düşünüyor.

    ee tabi burda kimse 'sex zevksiz, ya da kötü bir eylem' demiyor. baya zevkli eylem. ama beynimizi ele geçirdiği ölçüde bir zevk yok ortada.
hesabın var mı? giriş yap