• twitter'da bir paylaşımda görüp yuh dediğim olay.

    kadın kafasına taş atan çocuğu uyardığı için bir de annesinden azar yemiş.

    geçen burada türk insanı çocuğunu kural ve sınır tanımadan aptalca yetiştiriyor dedim diye benim çocuğum özgür, istediğini yapar, onun taşşağını yerim diye kızmışlardı.
  • bir keresinde çocuğun biri markette raftan bir şey alıp, bana fırlattı. attığı şeyin köşesi bacağıma geldi ve ciddi bacağım acıdı. ben annesinden bir özür vesaire beklerken, kadın çocuğuna sarılıp, yere şunu mu attın sen, tatlı oğlum vs. diye çocuğu sevmeye başladı. ben de markette onca insanın içinde "yere değil bacağıma attı" diye bağırdım. herkes kadına baktı. kadın biraz utanır gibi olsa da yine bana bakmadı ve özür dilemedi. raftan alıp atılan şeyi de yerine koymadılar. bu köpekleri gördüğünüz yerde aşağılayın, bağırın çağırın, rencide olmazlar ama siz rencide etmeye çalışın. çocuğu var diye kimseye acımayın. onlar kimseyi kaale alıp, kimseye acımıyorlar çünkü.
  • birkaç yıl önce parkta minicik bir yavru kediye bir lokma yedirmeye çalışırken üç yaşlarında bir velet koşup yavruya tekme çakmış, yavru havalanıp bir metre öteye düşmüş ve korkudan bir kovukta kaybolmuştu. o zaman çocuğa yavaşça "ama bak o da senin gibi çocuk, yemek yiyordu, neden vurdun ki?" diye anlatmaya çalışırken annesi arkadan yetişip "o kedi benim oğluma kurban olsun!" diye haykırmıştı.

    psikologları biraz yanlış anlamış anne sözüdür. böyle böyle "özgüvenli" çocuklar yetiştiriyorlar, ileride başımıza bela olsun diye.
  • bazı anne/babalar çocukları children of men filmindeki çocuk gibiymiş tadındalar. bunu aşamayacağız sanırım.
  • yan komşumuzun 4 yaşında oğlu evimin bahçesinde duran motoruma çok meraklı. ne zaman motoru park etsem koşa koşa gelip motora tırmanırken yakalıyorum.

    bu durum beni şu şekilde rahatsız ediyor ; 200 kg lik demir yığını devrilirse o çocuk da altında kalırsa kesin yaralanır, en kötü senaryo da hayatını kaybedebilir. işte bu niyetle motoru duvar dibine park etmeye başladım, devrilirse duvar engel olsun çocuk altında kalmasın diye.

    bir sabah işe gitmek üzere bahçeye çıltım, çocuğun annesi bahçede "seninde ne kıymetli malın varmış çocuk binemesin diye park ettiğin yere bak" şeklinde konuşmaya başladı.

    olayı güzelce anlattım kadın resmen hee hee diyip geçiştiriyor laflarımı. ben de en son sinirlenip bir daha bu çocuğu bahçede görürsem sizi dava ederim dedim yoluma gittim.

    iki gün sonra söz konusu bebe bizim bahçeye girmeye çalışırken kapıyı açamamış, tırmanmak isteyip düşmüş, komşu kadın oğlun düşürdü vs. diye anneme bağıra çağıra ortalığı yıkmış ve polis çağırmış. annem arayıp telefonu polis memuruna verdiğinde memura iş yerinde olduğumu anlattığımda göt olup polislerden fırçasını yedi tabi.

    sözün özü bazı insanlar çocuk yapmayı karakter ve ego meselesi haline getiriyor. o çocuk anasının babasının kanlı canlı yürüyen egosu.
  • çocukların değil ebeveynlerin öncelikle eğitim ve terbiyeye ihtiyacı var gidişat onu gösteriyor. gayet güzel çocuk büyüten örnek anne babaları tenzih ederim.
  • moronik bir beyan. kendisi evladını başkalarına zarar vereceği hususunda uyarması gerekirken zarar görene atarlanması düpedüz kabalık ve hatta şımarıklık.
  • özgürlüğü çok yanlış anlayan bir canlının hezeyanı.
  • grcen parkta otururken bunlardan bir tanesinin cocugu once elimdeki telefonumu almaya calisti sonra vermeyince tirnaklarini koluma gecirip tirmik atti sonra da hizini alamayip parmagimi agzina goturup isirdi kanatana kadar birakmadi pitbul gibi yapisti
    bunlar olurken annesi sadece izledi sonrasinda tepki gosterince neden sahip cikmiyorsunuz diye
    kendisi kaynanasi gorumcesi ucu birden konusma yoksa dayak yersin sen cocuguma karisamazsin diye ustume yurudu sonra da telefonumdan videolarini cekmeye baslayinca donup yerine oturdular
    anne baba olmak icin o kadar ugrasan tedavi goren nitelikli insanlar varken bu et kemik yigini biyolojik organizmalarin cogalmasina kendi guncel surumlerini dunyaya getirmesine cok uzuluyorum sozluk
  • (bkz: apartmanda çocuk besleme yasağı)
    (bkz: çocuk kabul etmeyen restoran görünce çıldıran anne)

    benzeri bir olayı da ben paylaşayım:

    kuzenimin karısı parkta başka çocuk oğluna laf söyledi diye henüz okula bile başlamamış bir çocuğu hırpalamış bir insan. çocuğun babası geliyor sakince bizimkine "hanımefendi bakın bu yaptığınız doğru değil" vs dese de bizimki çıldırmış. kuzenimi aramışlar da kuzen özür dilemiş adamdan, adam insaflı davranmış da gitmişler. hayır çocukla yaşamak ayrı bir dert bağrıyor çırpınıyor hadi bir derece kabul ediyoruz canımıza henüz kastetmeyen davranışlarını da berkecan ve pelinsu ebeveynleriyle aynı ortamda bulunmamanın bir yolu olmalı. çocuğu dert anası babası ayrı dert.

    zaten sanki hiç global bir pandemi yokmuş gibi, rusya'sı ukrayna'sına, israil'i filistin'ine, hindistan'ı bangladeş'ine, çin'i uygurlar'ına, amerika'sı tüm dünyaya girmiş 3.dünya savaşına beş kala durumundayız. kalmamış kaynak falan, 50 yıl sonra çocuğun içecek su bulabilecek mi meçhul hala insanlar tavşanlar gibi ürüyor. bunu anlayamıyorum ben. hadi yaşamak zorundayız bu zihniyetle ama en azından anayasada berkecan ve pelinsu ebeveyn terörü düzenlemesi yapılmalı. insan haklarına aykırı bu arkadaş.

    biri şunu doldursun lütfen (bkz: 21.yy berkecan ve pelinsu ebeveyn terörü).
hesabın var mı? giriş yap