• yıllıklar'ında (annals) nero'nun bir akşam ailesiyle yediği yemeği yerli dizi tadında anlatmıştır. buna göre annesi agrippina, britannicus ve onun kız kardeşi octavia da sofradaki önemli isimlerdir. britannicus, bir önceki imparatorun hayatta kalan tek oğlu olduğundan nero'nun koltuğuna gerçek bir tehdit oluşturmaktadır. tacitus'un anlatımına göre yemek sırasında britannicus aniden fenalaşmış ve de hakkın rahmetine kavuşmuştur. bu sırada kimileri dehşet içinde kaçışırken, sevgili kız kardeş, imparatorun karşısında nasıl davranması gerektiğini bildiğinden her şey yolundaymış gibi yemeğine devam etmiştir. tacitus'a göre içi kan ağlayarak da olsa kardeşine bakmamıştır bile. şüphesiz nero da istifini bozmamış soğukkanlı bir katildir.

    bu hikayenin bol süslü ayrıntılı anlatımı tarih yazmanın hoşluklarına ilişkin kimi unsurları da sergiler. öncelikle olayın üstünden yarım yüzyıldan fazla zaman geçmişken, ölümün sara krizi değil de zehirlenme olduğundan nasıl emin olduk. hadi onu geçtim, günlük tutmak adeti olmayan, "duygularını gizlemekte çok başarılı" kız kardeşin "içinin kan ağladığını" nereden bildik? ayrıca tacitus, nero'nun, annesini de oldürmeye çalıştığını iddia eder. bir tekne gezisine davet ettiği annesi için yepis yeni şahane bir gemi yaptırmıştır ve gemi batar. kadın yine de kurtulur. şimdi iki gözüm, bunun kaza olmadığını nereden bildik? ama tabi tacitus, politik nedenlerle nero'ya karşı olduğundan yıllıklar'ında onun ve politikalarının itibarını azaltmaya çalışmaktadır. sanırım resmi tarih böyle bir şey. örneğin birileri öldüğünde--ve özellikle de olayın aslına ilişkin yeterince veri olmadığında--eğer olayın yakındakileri seviyorsanız münferit bir olaydır kazadır vs. ama sevmiyorsanız, vay soğuk kanlı katiller.
  • germania adlı eserinde romalılara göre barbar ırkları incelemiş, onların yaşayışlarını ve kültürlerini anlatmıştır.

    kitabını yazarken sağdan soldan bilgileri toplamıştır. yani kendi bizzat oralara gitmemiştir.

    buna rağmen dönemin bilinmeyen dünyasını çok güzel anlatmıştır. hatta o kadar güzel anlatmıştır ki insanda "yemişim romasını, hukukunu. ben barbarlarla yaşayacağım amk" dedirtir.
  • "itibar peşinde koşmak, bilge bir insanın bile vazgeçebileceği son şeydir."
  • germania adlı eserini sadece tarihle ilgilenenler değil, dil ve dil bilimine ilgi duyanlar da zevkle okuyabilir. çünkü kendisi kitapta sırf barbar kavimlerin kültürleri ve yaşayış biçimleri üzerinde durmamış, bazı kelime ve kavramların da nereden geldiğini belirtmiş. şahsen dil bilimine aşırı ilgi duyan bir tarih öğrencisi olan beni mest etmiş bir kitaptır. ayrıca her sayfanın yanında o sayfanın latincesi de var ki bu da meraklısı için çok güzel bir şey.
  • germania adlı eserinde sadece almanları kastetmiş olmamasına rağmen, kitabın orijinaline ulaşmak için hitler'in aşırı efor sarfettiğine dair bir myth hunters bölümüne denk gelmiştim.

    bir de a most dangerous book diye bir kitap varmış tabi.
  • annales adli son eserinin 15. kitabinin 44. bolumunde hz. ısanin imparator tiberius doneminde judea valisi pontius pilatus emriyle infaz edilisinden kisaca bahsetmis roma tarihcisi. bu, hristiyanlik tarihcileri tarafindan incil disindaki bir metinde hz. ısaya yapilmis ilk ve en onemli atif olarak gorulmektedir.
  • "siz kendinize inanin, baskalari da size inanacaktir."
    cornelius tacitus
  • gaius cornelius tacitus veya genel bilinen adıyla cornelius. ms 56-120 yılları arasında, roma'da yaşamış hatip, avukat, senatör ve tarihçidir. roma senatosundaki görevleri, roma tarihi ve imparatorluğun kuzeyindeki germanialılar üzerine yazdığı eserleriyle tanınır.
    ms 56-57 yıllarında diğer birçok altın ve gümüş çağı yazarları gibi soylu bir ailenin çocuğu olarak kuzey italya veya bir roma eyaleti olan gallia narbonensis’te doğmuştur. eserleri onun zamanı hakkında birçok bilgi verirken, kendi yaşamı hakkında pek az bilgi verir. günümüze kalan bilgilere göre tacitus, yakın arkadaşı plinius gibi hukuk ve siyasi hayatına hazırlanmak için retorik okumuştur. hatta bu eğitimi ilerde kendi adı tacitus (sessiz) ile tezat oluşturacak derecede iyi bir hatip olmasına ve konuşmalarıyla halkın beğenisini kazanmasına yol açmıştır. çalışma hayatına historiae eserinde belirttiği gibi impatator vespasian'un yardımlarıyla başlar. kariyerindeki önemli olaylardan birisi de ünlü komutan agricola'nın kızı ıulia ile ms 77 yılında evlenmesidir. siyasi yaşamına ise ms 81-82 yıllarında imparator titus zamanında quaestor (yargıç) olarak başlar . kariyerinde hızla yükselerek ms 88 yılında praetorluğa (baş yargıç) atanır. çeşitli eyaletlerde ms 89'dan 93'e kadar lejyon kumandanlığında çalışır. nerva'nın imparatorluğu zamanında ms 97 yılında tacitus consul suffectus (vekil konsül) olur. böylece ailesinde roma senatosuna adımını atan ilk kişi tacitus olur. bu consul’lüğü sırasında ünlü roma askeri lucius virginius rufus'un cenazesinde yaptığı konuşma ile ününün doruğuna çıkar. bir yıl sonra agricola ve germania adlı eserlerini yazarak ve yayınlatarak, ölümüne kadar devam edeceği edebî kariyerine başlar. daha sonra traianus'un imparatorluğuna kadar devlet işlerinden elini çeker. siyasetten ve hukuktan ayrı kaldığı zamanlarda iki büyük eseri historiae ve annales'i yazar. ölüm tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte, hadrianus'un imparatorluğuna dek yaşadığı tahmin edilmektedir.

    eserleri
    de vita et moribus ıulii agricolae (ıulius agricola’nın yaşamı ve ölümü) : bu eserde tacitus saygın bir romalı komutan ve kendi kayın pederi olan ıulius agricola'nın yaşamını ele alır. bununla birlikte britanya adasının coğrafi ve etrografik özelliklerine de değinir. tacitus, agricola'nın sadakatini, dürüstlüğünü ve despot imparator domitianus karşısında gösterdiği azim ve kararlılığı övgü dolu bir dille gözler önüne serer ve ancak domitianus'un ms 96 yılında suikaste kurban gitmesinin ardından gelen rejim değişikliğinden sonra bu eseri yayınlatabilir.

    de origine et situ germanorum (germania halkının kökeni ve yerleşim yeri): roma imparatorluğunun sınırlarının dışında yaşayan germanialı kavimleri konu alan etnografik bir incelemedir. ilk eseri agricola ile benzer özellikler taşıyan bu eserinde tacitus, germania'nın topraklarını ve germanialıların kanunlarını, gelenek-göreneklerini inceler daha sonra roma imparatorluğuna yakın olanlardan baltık denizi sahillerinde yerleşik olanlarına kadar tek tek kavimleri ele alır.

    dialogus de oratoribus (hatipler üzerine söyleşi): dialogus de oratoribus adlı eserinin ne zaman yazıldığı kesin olmamakla birlikte tacitus’un bu eseri agricola ve germania eserlerinden sonra kaleme aldığı tahmin edilmektedir. pek çok yönden diğer eserlerinden farklı olduğu için özgünlüğü tartışmalıdır. tacitus’un diğer eserlerinden farklı olmasının sebebi belki de hitabet sanatıyla ilgili olmasındandır. fabius ıustus’a ithaf edilmiş olması bize yayınlandığı tarih hakkında bir fikir verse de yazıldığı tarihi öğrenmemize yardımcı olmaz.

    historiae: dört imparator yılıyla başlayan ve flavianus hanedanının despotluğu ile biten zaman dilimini ele alır. sadece ilk dört kitap ve beşinci kitabın yirmi altı bölümü günümüze ulaşmıştır. bu kitaplar ms 69 yılını ve 70 yılının başlarını anlatır. beşinci kitapta titus'un büyük yahudi isyanı'nı bastırması, yahudiler hakkında kısa bir araştırma ve eğitimli romalıların bu insanları nasıl gördüğü hakkında bilgiler vardır eserin domitianus'un ms 96'daki ölümünü de içine alacak şekilde geniş kapsamlı bir eser olduğu tahmin edilmektedir.

    annales (yıllıklar): imparator augustus’un ölümünden (ms 14) nero'nun ölümüne (ms 68) kadar olan elli dört yıllık zaman dilimini kapsayan bir eserdir. beşinci, yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onuncu kitabın büyük bölümü, on birinci kitabın başı ve on altıncı kitabın sonu ne yazık ki kaybolmuştur. kaybolan bölümler imparator caligula’nın hüküm sürdüğü zamanı, imparator claudius’un hüküm sürdüğü ilk beş yılı ve imparator nero’nun hükümdarlığının son iki yılını kapsamaktadır.
hesabın var mı? giriş yap