• önceleri the czar'ın olduğu albümdü bu benim için. epey bir süre öyle gitti. sonra the last baron girdi hayatıma winamp shuffle sayesinde. hayatıma girdi? hayatım oldu diyelim bir süre için. bu iki şarkının aynı albümde olması çok saçma diyordum o zamanlar. ne gerek var diyordum hayranlık içinde. bu afraid to shoot strangers'la fear of the dark'ın aynı albümde olması gibi bişey... ya da transylvania ile phantom of the opera'nın... ya da hallowed be thy name ile number of the beast ve run to the hills... ya da battery, master of puppets, sanitarium ve orion... sıçtık. yanlış yerlerden referans veriyoruz. neyse...

    bu sırada albümün tamamını dinliyordum ama pek naif bir şekilde... czar taa dördüncü şarkı, last baron sonuncu... onlara gelene kadar dayanamıyordum ki... albümün geri kalanının sıradan 'eşşek siken kabus metal' tınılarından ibaret olduğuna dair güçlü bir kanım vardı. sonra şunu izledim: http://www.youtube.com/watch?v=a1i2_pycn88

    divinations'ı anlamaya başladım ondan sonra. hakkaten o da ne kadar güzel bir şarkıydı. sonunda albümü yanıma alıp uzun yola çıktım. oha oha oha quintessence ne biçim bir şarkıydı? ghost of karelia neydi öyle? nasıl yapıyorlardı lan bunu?

    bu da benim son yıllarda dinlediğim en güzel albüm oldu böylece. yukarıda karşılaştırdığım ağzına kadar dolu klasik albümlerle karşılaştırılmasında hiçbir sakınca olmayan bir şey.
  • 2009'da çıkacak mastodon albumu. su temalı leviathan, toprak temalı blood mountain'dan sonra bu albumun teması da hava olacak gibi görünüyor. tahta temalı albümleri ise 2011'de çıkcakmış.

    01. oblivion
    02. divinations
    03. quintessence
    04. the czar
    i. usurper
    ii. escape
    iii. martyr
    iv. spiral
    05. ghost of karelia
    06. crack the skye
    07. the last baron
  • blood mountain ve capillarian crest ile işaretleri gelen potansiyelin lav olup fışkırdığı albüm. vasat tek bir şarkı bile yok amma ve lakin the czar ve the last baron çileden çıkarıcı mahiyette.
  • tool ile fazla takılmanın bünyeye yararlarını göstermiştir bu albüm bize. diğer albümlerde barınan fazla sertliğin yerini olgunluk almıştır ve bize melodinin güzelliklerini yaşatmıştır. ayrıca azda olsa tool tadı almak güzel geldi.
    aynı şarkıyı 5 kez tekrar tekrar dinleyebiliyorsanız ve bu şarkı 10 dakikalık bir şarkı ise, olmuştur olmuştur....
  • progressive diyorlar, sonisphere diyorlar, mastodon diyorlar; bir deneyelim bakalım diye edindiğim albümdür. ilginçtir ki bu edindiğim albüm versiyonu ''enstrümantal''miş(2-3 saat uykuyla gelen dalgınlık) ve ben bu albümü enstrümantal bir albüm sanarak 2 gün boyunca -durmadan- vize-ödev sabahlamalarında, okul yolunda dinledim ve çok çok beğendim, bu dönemde böyle enstrümantal(!) albüm yapmaya cesaret ettikleri için de büyük saygı duydum. şimdi bir de vokalli haline bakalım.* amerikan gruplarının o ''tipik'' vokallerinden her zaman korkmuşumdur ama bu sefer umutluyum!
  • insanı orgazmdan orgazma sürükleyen şarkılar, destansı bir albüm. 5 yıldır dinliyorum bıkmadım amk.
  • gelmiş geçmiş en iyi albümlerden birtanesidir..
  • 2000li yılların açık ara en sağlam progressive albümlerinden biri. mastodon'un, ilk üç albümün aksine, yokuş aşağı son hız inen frenleri patlamış kamyon tarzından başka tarzlarda da çok kaliteli müzik yapabildiklerini göstermesi açısından oldukça önemlidir. sonraki albümlerde bu çizgiyi tutturabilirlerse zaten çoktan efsane oldukları müzik tarihinde yerlerini sağlamlıştıracaklar.

    ayrıca kanımca bu albümle mastodon önümüzdeki takribi 10 yıl süresince porcupine tree ve (ucundan) tool ile birlikte mainstream progressive müzik piyasasını sürükleyeceğini belli etmiştir.
  • tam da enstrümental versiyonunu açıp eşlik ederken sol framede adını gördüğüm albüm.

    tesadüfleri severim.
  • bu sene olgun albumler senesi midir nedir chimaira ve the mars volta'dan sonra dinleyip "oha adamlar amma olgunla$mi$" dedigim ustuste 3. album.. the infection'a bu seneki en iyi album demi$tim, crack the skye di$ kulvardan geldi aldi o unvani..

    bu albumde oturmu$ olan bence mastodon'un kendine olan guveni.. yapmak istedikleri muzigin ba$tan beri bu oldugunu du$unuyorum acikcasi.. ilk 3 albumde heavy shit dinleyicisi amerikan genclerine selam edip pazardaki yerini oturttuktan sonra tamamen klasik/prog olayina giri$ yapmi$ amcamlar.. bir daha da geri doneceklerini zannetmiyorum.. mukkkkemmel bir atlayi$ olmu$ netekim.. onumuzdeki 10 yilda daha cok konu$acaz bu adamlari..
hesabın var mı? giriş yap