• efe aydal virali.
  • pek olma ihtimali yoktu. fakat bu cidden olmamış.
  • başında dedim ki ne var zeynep bastık falan da sürekli böyle böyle klasik şarkıları batırıyor. fakat babacım o neymiş öyle ya. sözlerini değiştirmeler, yey yey eklemeler, sesin çatlamaları falan. olmasaydı sonumuz böyle diyerek dinleniyor otomatik olarak.
  • tarlasini, arazisini kaybeden dayilarin oldugu ortamda hissettim kendimi.
  • ben de az önce bir instagram sayfasından bu gerçeğe 30 saniye şahitlik ettim. o orkestra sırf şarkıyı çalsa üzerine eşek anırtsanız en azından anırmayla orkestra arasında başka tür bir uyum arayabilirdiniz. "rezalet" kelimesi bile bu berbatlığı anlatmakta yetersiz kalıyor.
  • ailece cringe yaşadık. hatta öyle bir cringedi ki gözlerimizi televizyondan aldık: annem tualete gitti, babam telefonunu çıkardı, ben de onlara bakmak için gözlerimi aldım televizyondan.

    edit: imla
  • rezilliğin vücut bulmuş hali
  • bu program tümüyle türkiye yi 20 yil geriye götürür.
  • ibrahim tatlıses’in yüz ifadesinin her şeyi anlattığı rezalettir.

    kadın resmen detone ola ola çatlak şanzel mimikleriyle `siz benim neler çektiğimiiii nerrdeğğn bileceksinizzzz` yapmış.

    kokain olabilir mi mesela?*

    edit: imla
  • şu an yıllar ilerlemiş ve sesini kaybetmiş de olabilir ama 90'larda ve 2000'lerde neden deniz seki olduğunu bilecek kadar da sesine ve o yıllara şahit olduk neyse ki. delice bir sevda'daki vokal bile tek başına yeterli zaten bunu anlamak için.

    pek ahmet kaya şarkılarına hakim değilim, dinlemedim ve bilmiyorum o yüzden ama denk gelmişliğim ya da sesini duymuşluğum var. şarkıları söylendiğinde genel olarak böyle bir eğilim ve yeniden söyleyeni kötüleme çabası olduğunu da seziyorum. "kendisi ülkenin andrea bocelli'siydi de ben mi keşfedemedim acaba" diye ara sıra düşünmüyor değilim.
hesabın var mı? giriş yap