dibek kahvesi

• dibekte dövülerek yapılan kahve.
  kızlarağası hanının yanındaki altınordu çayhanesinde cezve kullanmaksızın fincanda pişirilerek servis edilen kahve.
• gökçeada'da uğranılması gereken kahve salonu.
• kokusu insani deliye ceviren kahve.. yunanlar iyi yapar..
• gökçeada 'nın tepeköy köyünde bulunan madam'ın meşhur kahvesi..
• focada,mehmetin yerinde icilmesi tavsiye edilir,bir sokak arasinda hafif esintilerle denizi izlersiniz kahvenizi yudumlarken.
• köpüğü normal türk kahvesinden daha koyu ve çok daha lezzetli olan bir kahve...
• izmirde bu kahveyi içebilecek en uygun yer kızlarağası hanıdır.hanın istanbul kapalıçarşı benzeri mistik havası turistlerin ve annelerin^* çok hoşuna gider.ancak kahve geldiği zaman hemen içilmeye-tutulmaya çalışılmamalıdır çünkü bu kahve fincanda pişer dolayısıyla dudak-parmak yakabilir.
• benim bildigim dibek kahvesinin rengi, icinde sut tozu varmis gibi, beyaz zerreciklere sahip. aldigimiz yerden edindigimiz tarife gore, her fincan icin bir bucuk cay kasigi dibek kahvesi, bir kasik da normal cekilmis kahve koyulup, sicak su ile bir tasim kaynatiliyor. missler gibi, bunu ictim iceli baska kahveyi begenemiyorum.
• cunda'ya her gidişimde içtiğim, ayvalık tostunun üstüne süper giden kahve.
• dibek; kahve çekirdeklerinin kıvamında kavrulduktan sonra demir bir 'el' yardımı ile dövüldüğü ortası oyuk yekpare taşa verilen isimdir. dibek kahvesi de; bu dibekte dövülerek öğütülmüş kahve ile pişirilen kafeinli içeceğin adıdır.
  
  eğer ege de yasıyorsanız kahve dibekte dövülürken icine konan ve eşsiz bir aroma veren "mercan kö$kü" adlı bitkiyi biliyor olmanız lazım. botanikteki adını bilmediğim bu bitkinin taze dallarından bir adet dibeğin icine atılır ve içilen kahvenin tadına doyum olmaz. dibek kahvesi mümkünse sade içilmelidir. en güzel tarafı makinada değil kol gücüyle ezildiğinden arada iri parçaların kalmasıdır. dişlerin arasında kalan bu parçalar kahve içildikten saatler sonraya kadar dil yardımıyla çıkarılıp ezilir ve kahvenin ağızda bıraktığı rayihanın ömrü uzatılır.
  
  ve o tat hatırlatır ki; ağzının tadını cok iyi bilen maviş gözlü "macur" dede makina kahvesinin tadına bile bakmadan göçmüştür.