• durduk yere böyle bir istila olmamıştır. muhtemelen bu böceği yiyen bir canlının aşırı avlanmadan, kirlilikten veya yaşam alanlarının kısıtlanmasından dolayı sayısı azalmıştır. doğayı katleden doğu karadenizlileri düşününce svihs diyorum.
  • çaresi biyolojik mücadeledir.. bunun için de tavuk, kuş ne bulduysanız salın doğaya. kısa sürede analarını bellerler.

    ama bizim millet kendilerine hiçbir zararı olmayan kuş, yılan, kertenkele gördü mü dayanamayıp yemese bile öldürdüğü için ya da kimyasal ilaçlarla doğanın anasını itinayla sikerek kuşların sayılarının azalmasına yol açtıkları için biyolojik mücadele biraz zor.

    öncelikle doğaya saygı duymanız gerekir.
  • ne pis kelebekmiş bu ya siktirsin gitsin başka memlekete. devlet göreve. tarlasına bahçesine dadananlara da sabır diliyorum.

    bak yine sinirlendim amına kodumun kelebeki.
  • yapılan hes'ler sonrası ortaya çıkması da ayrı bir inceleme konusudur.
  • literatürde kupon arazi enfaktüsü olarak geçer.
    doğal hayatı yok etmek hastalığın başlıca nedenidir.
    bünyedeki tüm parazitler temizlenmedikçe iyileşmesi imkansızdır.
  • doğu karadeniz'i işgal eden vampir falan diyince cengiz inşaat sandım lan bi an.
  • karadeniz tarımsal araştırma enstitüsü müdürünün çok güzel tanımladığı böcektir.

    açıkça ifade etmiştir ki böcek insanla beslenmiyor, gerçek bir vampir değildir ve insanların kanını emmemektedir.

    birisi bu müdüre şikayetin sebebinin böceğin gece gelip insanların boynunu kemirmesi değil, tam da kendisinin anlattığı gibi bitkilerle beslenmesi olduğunu tekrar izah etmeli.
  • çoluğun çocuğun eline silah verip uçan her canlıya ateş ettiren zihniyetin kuş popülasyonunu azaltması neticesinde sikini taşağını sallaya sallaya üreyip karadenizi istila eden kelebektir.

    etme bulma dünyası...
    siz doğaya tecavüz etmeye devam edin.
  • tam adı ricania simulans olan kelebek türüdür.

    ana vatanı güney asya olan bu bitki zararlısı gürcistan üzerinden ülkemize bulaşmış olup yaklaşık 10 yıldır özellikle doğu karadeniz bölgesinde sorun teşkil etmektedir.

    bölgede özellikle geniş çaplı tarımı yapılan çay, fındık, kivi ile küçük çaplı tarımı yapılan fasulye, biber, domates, lahana, salatalık gibi ürünlerin bedenlerine yapışmak suretiyle bitkinin öz suyunu emmektedir. böylece bitkiler öz suyunu kaybettiğinden dolayı ya olgunlaşamıyor yada olgunlaşanlar kısa sürede kuruduğu için alınan verim düşük olmaktadır.

    sorunu incelemek için en son eylül 2016 tarihinde gıda tarım ve hayvancılık bakanlığı tarafından rize ilinde toplantı düzenlenmiştir. toplantıda çıkan sonuca göre ricania simulans adlı bitki zararlısının çay üzerinde kesinlikle zararı olmadığı açıklanmış ve mücadele yollarını araştırılması gerektiğini söylemişlerdir.

    sorunu yakından görmüş biri olarak şahsi yorumum küçük çaplı ürünlerde verimin çok düştüğünü, çay yapraklarındaki suyu emdiği için yaprağın çabuk kurumasına neden olup çayın verimi ile kalitesini etkilediğini net şekilde söyleyebilirim. bölgede detaylı bilimsel araştırma yapılmadığı, sadece üstün körü incelenip geçildiği için sorun hala devam etmektedir. uzmanlar her ne kadar çayda zararı yok dese de kelebek öncesi ile sonrası arasındaki çay verimi ve kalitesini karşılaştırdığınızda ortada çözülmesi gereken bir sorunun var olduğunu söyleyebilirim.
  • öncelikle svish yazan ya da oy tablosu atanlar safi sığırın, geri zekalının önde gidenidir. kendi memleketlerini merak ediyorum.

    karadenizli arkadaşlar için söyleyeyim bir karadenizli olarak, karadenizde bu canlının doğal düşmanlarını biz yok ettiğimiz için bu bizim başımıza bela oldu.

    bu canlının birincil doğal düşmanı kırmızı karınca dediğimiz ağacın içinde yaşayan, agacı talaş haline geliren karıncalardır, biz karadenizliler yeşil fazla her yere çay bahçesi, fındık tartlası vs. yapalım diye önce ağaçları kestik ve yerine gitmedik. en son aşılanan ya da çay tarlası fındık bahçesi içine dikilen meyve ağacı dedeniz zamanında pezevenkler, babanız ya da siz bi sik dikmediniz. para peşinde ve karı götüne gezdiniz, sonuç kırmızı karıncalar gitti, kelebekler çılgınca üredi ve geldi.

    son darbeyide bu olaya temiz su kaynaklarında yaşayan yusufçuk böcekleri de bu piç kelebek, güve dediğimiz şeylerin doğal düşmanlarından biridir, derelere lağımlarınızı bağladınız ve heslerde gelince yusufçukta kalmadı, doğal olarak ortam bu kelebeklere kaldı.
    bir de basiretsiz yerel siyasetçileriniz bir program belirleyip bunlarla mücadele etmek yerine billur kebabı yapınca bu kelebek/güve'ye gün doğdu.

    niye hep sizi suçladım biliyor musunuz bir karadenizli olduğum halde? çünkü her sene 300'e yakın aşılı meyve fidanı dikiyorum, foseptik çukuru var evimin ve bunu en az doğaya zarar verebilecek yerde açtım.

    siz götünüze zeval gelmesin, paranız kaybolmasın diye yaşamaya devam edin, çok daha vampir kelebek yer bizim karadenizlinin götünü.
hesabın var mı? giriş yap