• bruce beresford tarafından yönetilmiş, senaryosu alfred uhry tarafından yazılmış, başrollerinde morgan freeman (hoke colburn) , jessica tandy (daisy werthan) , dan aykroyd (boolie werthan) , patti lupone (florine werthan) , esther rolle ( idella) yer alan 1989 yapımı film.

    morgan freeman ve dan aykroyd filmdeki rolleriyle oscara aday olduğu, jessica tandy ise en yaşlı oscar sahibi kadın oyuncu ünvanını almasını sağlayan, en iyi film oscarını kucaklamış olan filmde, bayan daisy’nin ilişkileri, duyguları, ailesi, ilgi alanları arka planında yahudi bir kadın ile onun şöförünün ilişkisini anlatıyor.

    --- spoiler ---
    daisy werthan, georgia, atlanta’da yaşayan 72 yaşında dul bir kadındır. 1948 yılında, araba kullanırken yaptığı kazadan sonra oğlu boolie tarafından bir şöför alması konusunda zorlanır. daisy karşı çıksa da oğlu bir şekilde bir yargıca ölene kadar şöförlük yapmış, hoke colburn’u bulur, ancak daisy ilk başlarda hoke’un kullandığı arabaya binmek istemese de zamanla onu kabullenmek zorunda kalır.
    zaman içinde, daisy ile hoke’un ilişkileri gelişir, daisy okuma yazma bilmeyen hoke’a okumayı öğretir. en sonunda 20 yıldan fazla bir dönemi birlikte geçiren bu ikilinin işveren ve çalışan ilişkisinin ötesine giden arkadaşlıkları ile olay kapanır.
    irkçılık ve önyargıların zamanla hedef değiştirebileceğini gösteren filmde, aslında çok farklı kabul edilen insanların birbirlerine nasıl ihtiyaç duyabileceği ve dostluğun değeri üzerinde duruluyor.
    --- spoiler ---
  • gecenin bir yarısında televizyonda rastlarsanız bu filmi izleyin. uykunuzun kaçtığına sevineceksiniz, garip bir buruklukla yatağa uzanıp uyuyacaksınız. öyle bir film.
  • morgan freeman'ın attığı her kahkahada ona eşlik ettiğim filmdir. o nası bi gülüş dayı ya, seviyorum seni.
  • en iyi film oscar ödülünü almış, ama en iyi yönetmen oscar'ını alamamış film.
  • intouchables ile konu itibariyle benzerlikler içermektedir.
  • morgan freeman hayranlığım nedeniyle 2-3 yıl önce izlediğim filmdir. bir esaretin bedeli olmasa da fena film değildi. biraz yavaş ilerliyor, fazla sakin bir film.
  • an itibariyle moviemax stars'da yayınlanmakta. morgan freeman'ın street smart'tan sonra büyük oyuncu sınıfına göz kırptığı filmdir.
  • mükemmel bir film. iyi film için önce iyi hikaye, iyi senaryo, iyi oyuncular, iyi planlama gerektiğini gösteren (para en son sırada neredeyse) bir şaheser. final sahnesi ise bugüne kadar izlediğim en basit ama en etkileyici finallerden.
  • bilindiği üzere oscar almanın en kolay yolu siyahiler veya yahudiler üzerinden ırkçılığı konu almaktır. bu film ikisini birden yapmış, and the oscar cepte tabi. yoksa en iyi film veya en iyi senaryo oscarı alacak bir film değil.

    yönetmen ve oyunculara diyecek bir şeyim yok. filmi izlenebilir kılanlar onlar.
  • çekildikten 26 yıl sonra izleyebildiğim duru film. polisin ehliyet-ruhsat sorduğu sahneyle gerdi. bunun gibi sahnelerle ırkçılığı nakış gibi işlemiş, güçlü oyunculuklara sahip olsa da o senenin oscar adayı olan filmlerine kıyasla zayıf buldum. "en iyi film" ödülü biraz lütuf olmuş sanki.

    diğer aday filmler için:

    (bkz: born on the fourth of july)
    (bkz: dead poets society)
    (bkz: field of dreams)
    (bkz: my left foot)
hesabın var mı? giriş yap