• fransız paleontolog yves coppens'in insan evrimine ilişkin teorisinin adı. doğu afrika rift'inin getirdiği klimatik değişiklikler (rift'in batısı jungle oluyor, doğusu ise savan), insanla maymun cinslerinin ortak atasının üzerindeki etkileri olarak özetlenebilir. batıda kalanlardan yalnızca orman ortamına uygun olanlar hayatta kalırken (ağaçlara tırmanır, muz yerler muhtemelen), doğuda kalanlardan ise sadece çayır hayatına (country ehehe) uygun olanlar yaşayabilir (ayakta durup etrafa bakar, avını görür; uzun bacaklıdır hızlı koşar, avcısından kaçar; pek şirindir atalarımız). konuyla ilgili ayrıca bakınız: evrim, devrim, darwin, lamarck, doğal seçilim, doğal seleksiyon, doğal selektör, doğal ereksiyon, darwin sizi maymun yapsın.
  • sscb ve doğu bloku ülkelerinde 1930-1970 yılları arasında çekilmiş, hollywood denklerini gerek biçimsel gerekse yüceltilen değerler farklı da olsa propaganda amaçlı olmaları açısından oldukça andıran müzikaller üzerine 1997 rus yapımı ismiyle müsemma bir belgesel. bahsi geçen müzikaller arasında hard work, happy holiday adlı 1950 yapımı bir doğu alman müzikali "nazar etme ne olur, çalış senin de olur" mealli adıyla ilgimizi çekiyor. stalin'in 1930 yapımı volga volga adlı müzikali yüz kereden fazla izlemiş bir müzikal manyağı olduğu tespiti ise hitler'in malum wagner hastalığı da göz önünde bulundurulduğunda tahakküm ile müzik arasındaki ilişki üzerine tuhaf düşünceler geliştirmemize sebep oluyor. belgesel kapsamında doğu'nun doris day'i olarak kabul edilen karen schroeder ile bir röportajı da izlemek mümkün.

    alışılagelinmiş puslu, karanlık, soluk benizli bir devrim toplumu imajından farklı olarak muhtemelen eğlenceli bir sosyalizmin de var olabileceğine alamet.*
  • aynı zamanda beverly hills 90210 birinci sezon on üçüncü bölümünün adı.
  • aynı zamanda ugly betty birinci sezon yirmi üçüncü bölümünün adı.
  • bryan adams'ın 2004 yılında çıkan (bkz: room service) adlı albümünün güzel mi güzel parçası.
    sözleri de aşağıdadır efendim, buyursunlar...

    there was this girl i used to see - down on 42nd street,
    she'd walk by on her way to work - n' make the air smell so sweet
    i used to sit in a coffee shop - sometimes i'd have a cup
    and when she'd go by - she'd light up the sky
    like the sun coming up.

    she be standin' by the bus stop - driver opened up the door,
    i'd just sit n' watch her - getting on the 104,
    i wanna give her my number - i wanna tell her my name
    wanna climb on board that cross-town bus
    take a chance she feels the same.

    it's just another east side story,
    everybody's got a tale to tell,
    and like a hundred guys before me,
    i fell under her spell.

    some things you hold on to - some you just let go,
    seems like the ones that you can't have
    are the ones that you want most.
    i think about her sometimes - i wonder if she was real,
    and if i ever find, her i'm gonna tell her how i feel.

    it's just another east side story,
    everybody's got a tale to tell,
    and like a hundred guys before me,
    i fell under her spell.

    it's still the same old story - it's still the same old game,
    up there on the eastside - life goes on the same,
    she never knew my number - never even knew my name,
    she climbed on board that cross-town bus i never saw her again!

    it's just another east side story,
    everybody's got a tale to tell,
    and like a hundred guys before me,
    i fell under her spell.
hesabın var mı? giriş yap