• - merhaba.
    - merhaba. (gülümseyerek)
    - bir adet malbuş alabilir miyim?
    - tabi buyrun. (gülümseyerek)
    - paket değil dal ya.. dal sigara yok mu?
    - maalesef.. (gülümseyerek)
    - yapacağınız işi s.keyim.
    - :( (gülümseyerek)
  • - merhaba (gülümseyerek)
    +(cevap yok)
    - merhaba (mouse'un imlecini memelerde gezdirerek)
    + (yine cevap yok)

    evet festivale gitmedim, bir süre canlı yayından takip ettim.
  • farkında olmadan sözlüğün de zaman içerisinde sosyalleşme aracı olmaktan çıkıp asosyalleşme platformuna dönüştüğünü bizlere göstermiştir. son yıllarda gözüme çarpan bir olay var: mesela bir konsere gideceksiniz, yıllardır beklediğiniz bir grup türkiye'ye geliyor. biletinizi aldınız, eğlence amaçlı olarak ilgili konserle ilgili facebook sayfasına abone oldunuz. biraz geyik, muhabbet... konser günü geldi, çattı. konsere gittiniz, eğlendiniz, sesiniz kısılana kadar şarkılar söylediniz. eve döndünüz ve günün yorgunluğuyla sızdınız. ertesi gün konserin damağınızda kalan tadı ile facebookta ilgili konser sayfasına girdiğinizde şu tarz yazılar görüyorsunuz: "bana gül veren pembeli kız, seni unutamadım.", "konserde bana değdiren sarışın çocuk, nerdesin?", "yeşil badi giymiş, omzunda dövme olan kız, bul beni: adım garavel."

    neyse, tüm bunları niye anlattım? henüz birkaç yıl önce internet bu kadar yaygın değilken, facebook vs. yokken insanlar böyle sosyal ortamlarda birisinden hoşlandığı zaman hemen tanışır, telefon numarasını alırdı. günümüzde ise gençler bırakın konserde vs. bir etkinlikte birisini görüp de ona kendisinden hoşlandığını söylemeyi, anca eve geldikten sonra internetten hoşlandığı kişi ile diyalog kurmaya çalışıyorlar. yani internet vasıtasıyla sosyalleşmemiz gerekirken medeni cesaretimiz azaldı ve daha asosyal olduk. ekşi fest 2012'deki sigara satan kız sadece bu durumun ekşi sözlük platformuna da sıçradığının göstergesi...
  • yaklaşık 80 tl kazanabilmek için yaz sıcağında saatlerce rahatsız kıyafetler ve topuklu ayakkabılarla yüzlerce denyonun sırnaşıklığına maruz kalmayı göze alan, dar gelirli ailenin üniversite öğrencisi kızıdır.

    gelen 100 kişiden kendisine sırnaşan 90'ına standtan uzaklaştığı sırada içinden küfür eder, kalan 10 kişi de zaten "kendisine -işini kaybetmemek için siktir lan diyemeceğinden- kibar davranmaya çalışan" bu insana yavşamayan doğru düzgün adamlardır.
  • diğer bütün festivallerde sigara satan kızlardan bir farkı yok. festivalden festivale koşan arkadaşlara acı gerçeği söylemeliyim; hiçbiri vermiyor, vermeyecek. bu uğurda telef olan nice koç yiğitler yere serildi. geçmiş olsun.
  • merak edilen kızdır. e hadi artık.

    (bkz: entry'ler arasında hızlıca dolaşıp http aramak)
  • hakkindan yazilan entryleri okuyordur buyuk ihtimalle. (gulumseyerek)
  • bazıları iddia edildiği gibi ekşi sözlük'ten bihaber olabilir, ama yazar olup sizin o sırnaşık hallerinizi görenleri de var(dı).

    zannedildiği gibi 80 liraya o iş yapılmaz. iki-üç sene evvel philip morris kızlarının günlüğü 140 tl civarındaydı, şimdiye 180 olmuştur en az (bat ve jti'ın ücretleri daha farklıdır). 13 puntoluk topuklularla o sıcakta durmak (her ne kadar sık sık mola verdirilse/değişim yaptırılsa da) bile başlı başına zor, aldısı verdisi, stok tutması, gece standları toplaması, sayım yapması, kasa denk mi diye bakması da var bu işin, yani bildiğiniz bakkal hayri amca durumları da var; o yüzden zannettiğiniz gibi "salak" kızlar pek tercih edilmez, hem güzel, hem akıllı kızlar seçilir. çoğu üniversite öğrencisidir (özellikle philip morris kızları için), gayet güzel bölümlerde okurlar, böyle çalışarak hem bütün yaz bedavaya konser izler, hem de para kazanırlar.

    her mekan sene başında bir sigara firmasıyla anlaştığından, park orman için de bu firma uzun yıllardır philip morris olduğundan (2008 yazında jti'a geçmişti bir tek), philip morris standında ancak marlboro, parliament, chesterfield gibi philip morris ürünlerini bulabilirsiniz. yani "winston kalmadı" değil, "hiç olmadı" ama satış öncesi verilen eğitimlerde öğretildiği üzere "yok" denmez, "kalmadı" denir. o yüzden kıpkırmızı bir standa gidip "winston var mı, camel var mı?" diye sormayın boşuna, maviş maviş jti standında da marlboro yoktur haliyle...

    ha bi' de son olarak "yok bana yazdı lan aslında, gülümsedi, aha vercek" triplerinizle nasıl dalga geçiliyor inanamazsınız.
  • - meraba canım (kemal sunal gülüşü)
    + ...
    - ...

    suskun kız.
  • 3 kuruş para için 6,5 liralık sigaraya 12 lira veren marullarla uğraşmak zorunda kalmıştır.
hesabın var mı? giriş yap