• artık kendime de sözlüğe de itiraf etmeliyim.
    daha fazla güçlüyüm ayakları yapmak istemiyorum.
    yalnızlıktan nefret ediyorum, bıktım iyice bu saçma şeyden!
  • acaba demeye hasretim..

    acaba hayatım bambaşka olur muydu?

    insanın içinde ukde kalması en hayırlısıymış ben bugün bunu öğrendim.
  • uluslararası ticaret ve lojistik 4. sınıf öğrencisiyim
    lisedeyken graffiti ve urban art çizimleri yapmıştım gece gece aklıma geldi eski çizimlerime baktım
    tekrardan çizmeye başlamak istiyorum a dostlar be :)
  • içtim biraz,parkta oturdum
    bütün ağaçları kökleyip apartman yapmışlar şimdi ona ağlıyorum
  • iki sene sonra tekrar sigaraya başladım. kendime yenildiğim için uyandığından kimselere söyleyemiyorum.
  • yalnızlık gün geçtikçe psikolojimi gerçekten bozuyor,
    artık konuşabileceğim insanlar arıyorum etrafımda, bunun sonucunda delirmekten korkuyorum.
    oysa kimseye bir zararım da yok.
  • sinemaya gitmek istiyorum fakat sinemaya davet ettiğim kişiler tarafından reddedildim. yaklaşık 1 yıldır sinemaya gitmedim. artık birisiyle sinemaya gitmek istiyorum... yoksa sinemayı unutucağım.
  • size hayatimin en trajikomik hikayesini anlatayim:

    alaturka wc’ye tuvaletimi yapamadigim icin askere gitmek istemiyordum ve bunu benim icin yapacak birisini bulmak suretiyle meseleyi cozme yoluna gittik babamlarla. plana gore bana pek benzemese de benim gibi kumral olan sitedeki guvenlikci cocuk mamak’ta 21 gunluk bedelliyi benmisim gibi yapacak, ben de istanbul’daki evimizden bu sure zarfinda disariya adimimi atmayacaktim.

    plan da isledi. eleman mamak’taki birlige hicbir suphe cekmeden teslim oldu. dedigim gibi birbirimize cok benzemiyoruz ama ten ve sac renklerimiz andiriyo. bi benzetme yapayim: ben biraz aspor yorumcusu ugur karakullukcu’yu andiriyorum, eleman da gs’li sabri’ye biraz benziyo.

    bu salak ikinci hafta sabah kendi adiyla tekmil vermis komutana, semih bilmem ne emredin konutanim demis. komutan da lan senin adin tuna degil miydi, semih nerden cikti demis. bu toparlayamamis, iki ismim var komutanim falan demis. yememis komutan da. sonra olaylar olaylar.

    tabi bizim bunlardan haberimiz yok, evde annemle kadin programlari izliyoruz, biri gelince iceri saklaniyorum. eve polisler geldi, beni soruyolar. annem, kardesim perisan, agliyolar, tuna askerde diyolar. benim sac sakal birbirinde, odamda kapinin arkasindayim. polisler arama iznimiz var diyip aninda benim odaya dalip aliyolar beni. babami ariyoruz hicbir yere gitme beni bekle diyor. bekletemiyorum. aliyor polisler beni. komsular goruyor beni apartman girisinde, tuna sen askerde degil miydin oglum, askerden mi kactin diyolar. polis de hee teyze askerden kacti diye guluyo. yavsaklar.. annemi birakiyorum ardimda, o caresiz bakisini hic unutmuyucam. lan yazarken yine kotu oldum.

    ama arkadaslar, dunyanin sonu olmadi. cezami da cektim, askerligimi de yaptim, sikinti yok. alaturka tuvalete sicmak cok zor oldugu icin dort gun tuvaletimi yapamadim, en zoru o oldu.

    haa o semih denen patatese gelince, hala icerde cezasini cekiyo.

    yalniz olan babamin semih’e verdigi 14 bin liraya oldu. klasik olacak ama vatan sagolsun..
  • çevremdeki insanlara mutsuzluk ve umutsuzluk aşıladığımı fark ediyorum, normal konuşmalarımın çoğu beğenmediğim ve saçma bulduğum şeyleri eleştirmek. insanlar benim gibi değil çoğu zaman, genellikle bir şeylere inanıyorlar ve mistik şeyler deniyorlar bununla mutlu oluyorlar. ben ise her zaman " ne gereği var? " modundayım. bırak ulan sana mı kaldı insanların neye inanıp inanmaması gerektiği.

    bundan sonra insanlarla böyle öznel konular için tartışmayacağım, mutluluk veren ve yarar sağlayan şeylere olabildiğince daha çok saygı göstereceğim. ki olması gereken de bu... ve de artık sadece espri ve günlük muhabbetleri konuşacağım, yok duygularmış yok fikirlermiş. bunlar çok samimi olmadığın bir dostunla konuşmadığın sürece arkadaşlık ilişkilerine zarar vermekten öteye gitmiyor, beni anlayabilen bir tane dostum var ve şansımız yok ki aynı şehirde okuyamadık...
  • gecenin 4'ünde uyanıp bunu yapmaya kodlanmışım gibi oldukça otomatik, doğal olarak, normalmiş gibi, kendiliğinden gerçekleşiyormuş hissi veren hareketlerle mutfakta yere çömelik vaziyette ışık açıkken dört sigara bitirecek kadar ne yaşadım lan ben? sanki rüyamda birisi "evlat uyan ve mutfakta halıya çömelerek mandalina, kuruyemiş ye, dört sigara ve birkaç bardak da su iç" demiş ve ben hiç sorgulamadan "tamam dayı" diyerek bunu kabullenip gözlerimi açıp mutfağa depar atmışım gibi.
    saat 6 oldu amınakoyim.
    ve bu saatte niye bir mesaja cevap yazıyorum. yat uyu demi? yok. uyku yok amınakoyim.

    bir insan 4'te uyanıp niye böyle bir şey yapar lan?

    evlat git ve mandalin ye. bu nedir lan?

    neyse gidip "en son gerçekten mutlu hissedilen an" başlığına ne yazacağımı düşünüp yine bulamiyim hehehe.
hesabın var mı? giriş yap