• akm'nin adındaki atatürk kelimesini 12 mart generallerinin koydurduğunu sanan gazeteci.

    şöyle demiş: "bu sıradan bina bize "ata'mızdan yadigâr" kalmış falan da değildir üstelik. (12 mart darbesinden önce "kültür sarayı" denirdi, darbeciler ille atatürk'ü de işin içine kattılar.)"

    orası atatürk kültür merkezi adıyla açıldığında. yıl 1978 ve aylardan ekim idi. adını koyan ve açan hükümette başbakan bülent ecevit idi, bağlı bulunduğu ve açılışı yapan bakan da ahmet taner kışlalı idi...

    ardıç'ın darbeci generaller dediğine bakın.
  • "barolar birliği bu ilanda "cumhuriyet yurttaşların her türlü boyunduruktan kurtarılmasıdır" diyor.
    evet, ingiltere, hollanda, isveç, norveç, danimarka, ispanya gibi ülkelerde krallık olduğu için boyunduruk vardır. buna karşılık sovyet sosyalist cumhuriyetleri birliği'nde de, diğer "halk cumhuriyetleri"nde de, ayrıca saddam'ın irak'ı, kaddafi'nin libya'sı gibi cumhuriyetlerde halk boyunduruktan kurtulmuştu. hitler almanyası da bir cumhuriyet olduğu için buram buram özgürlük kokardı." gibi yandaş olmayan her normal insanın yazmaktan utanç duyacağı satırları karalamış olan ve muhtemelen ne zırvaladığını kendisi de bilmeyen akp yandaşı.

    cumhuriyet ile bir derdi varsa rte'nin hayalini kurduğu şekilde yönetilen bir sürü ülke var orta doğuda. oralara gidebilir rahatlıkla. ama yok hem demokrasi istiyorum deyip hem de cumhuriyete sallıyorsa zaten kafası karışık kaale alınmaya değmez olduğunu kendisi de teyit ediyor demektir.

    kimse bizim cumhuriyetin defolarından bahsediyor demesin çünkü dünyadan tüm kötü örnekleri toplayarak cumhuriyet rejimini kötülemiş resmen. hem de sembolik olduğunu bildiği krallıkları kullanarak, sırf akp'ye yalakalık yapabilmek için bu kadar alçalarak...

    cumhuriyet bunun orta doğu zihniyetlilere fazla geliyor aslında. işin aslı budur.
  • acemi bulimiklerin egzersiz yapmak adına, arada sırada yazılarına göz atması faydalı olabilecek yazar.
  • tövbe
    diye başlamış ,
    hem özürlü hem chp'li olduğu için amigo basının çok sevdiği şafak pavey hanım kızımız hariç ,,,
    diye de devam etmiş köşe yazısına beyin özürlü yazar ...
    ben ,
    tövbe demiyorum ,
    ama yürekten diliyorum ...
    aynı kazayı geçir ,
    aynı acıları yaşa ,
    sol kolunu , sol bacağını kaybet ....
    ki...
    bedenin de özürlü olsun ....
    bakalım ne yapacaksın o zaman ?
    kıyamam ya ....
    yalnız , bir süre bunları yaşadığını düşün ...
    empati yap ...
    ve o yazdıklarını bir daha oku ...
    aklın başına geldiyse eğer ,
    özür dilersin o hanımefendi den ...
    yoksa ,
    bil ki .....
    (bkz: zerre adam değilsin)
  • türk basınının en çirkin yüzlerinden biridir. umudum en kısa zamanda emekli olarak, bizi varlığının yarattığı mide bulantısından kurtarması.

    görüş konusunda taban tabana zıtlık değil bu arada sorun. bu üslup tarz ve karakterle benimle aynı görüşte olsa tiksintiden kendi fikirlerimi gözden geçiririm diyeyim siz anlayın.
  • bazı insanlar için para kazanmak ne kadar kolay dedirten yazarımtrak veya daha doğrusu sabah gazetesi yazarı.haftanın 6 günü yazıyor ve otomatik pilota bağlamış durumda. sistemi şu şekilde:
    ilk gün; rte günde 7657 adet yaptığı konuşmalarından birini yapıyor,ardından muhalefetten birileri karşı çıkıyor. sonrasında sabahın cesur kaleminin yazacağı yazı belli: “rte’nin bıdı bıdısını karşı vırt zırt dedin ama kırklarda gıdı gıdı yaptı sizin milli şefiniz ulan.”
    ikinci gün; daha önce 18.579.847 defa yazdığı ufuk açıcı, çok yaratıcı “cehape” niye iktidar gelemez tarzı yazı.ayda bir defada konu bdp veya mhp olur.
    üçüncü gün; ilk iki gündeki yazısının kesişim kümesi.bunun benzerinden de 6.874.312 defa yazdı .
    dördüncü gün mühim. niye? tabu yıkma günü(!). tabu yıkma dediği de sözlükteki dandik trollerin bile günde 10 defa açtığı başlıklardan biri olan “kemalizmin aslında faşist bir sistem olması”,”atatürk’ün diktatör olması” gibi son derece cesur(!) ifadelerle dolu cümlelerin metin içine yetirilmesinden oluşan bir yazı.
    beşinci gün: ilk dört günün kesişim kümesi. ama bir paragrafı farklı olmalı:”şimdi kemalistler ,cehape amigoları,babıali’deki puştlar kudurup bana söverler.” “ulan” çoğu senin hayatta olduğunu bile bilmiyor. bilse ne olacak ;gün melihlerin, rokların, hüseyin çeliklerin günü, sana sıra mı gelir?
    altıncı gün; aslında ne kadar "donanımlıyım entelim bir bilseniz" tarzı bir yazı.”viyana’da otbok kafesinde latte içtikten sonra meşhur sarayın oraya kadar yürüyüp sonra opera izledim. ama memur zihniyeti bunu anlamaz kafaları da bedenleri de bürokrasinin esiridir” tarzı bir yazı.
    yani atıyorum 30 kasım 2008’deki,6 ocak 2009’daki,10 nisan 2010’daki,14 temmuz 2011’deki,1 kasım 2011'deki, 7 ağustos 2012’teki yazılarını,önümüzdeki 6 günün yazısı olarak yayınlasalar gene yandaş beyinler “ezberleri bozan”,”tabuları yıkan” yazı diye facede paylaşıp dururlar.
  • "nişanda keramet" başlıklı yazısında paris'in palais-royal bahçesinin üç yanındaki hediyelikçilerden bahsedip hemen ardından istanbul sermayesi geyiği yapması ne de komik olan, esas istanbul sermayesinin mülkü, sahibinin sesi, kuyruğu acılı bir çirkef meczup.

    sağ kulakçılar sol kulakçılar yazısında da şöyle demiş:
    "lakin, bu olaylar bize, halkın çoğunluğunu oluşturan sünni kesimin dini konularda mutlaka bir "danışman ve rehber arayışı" içinde olduğunu da gösteriyor. bir "din otoritesi" istiyor. cami çıkışında hocaya "meselem var" diye yaklaşmak yetmiyor. sünniler'in başlarında bir "dede" yok ki..."

    devlet tarafından istihdam edilen tamamen sünni halka yönelik dini personelin haddi hesabı yokken, yine de alevilere bir sataşıvermiş, dedeyi çok görmüş. bir insanın ciddi ciddi bu kanaatte olabilmesi mümkün müdür? bünyemdeki empati stoklarını bitiriyorum kendisini anlayayım da nefret etmeyeyim diye ama sonuç alamıyorum.
  • kankalari birbir son rte zirvalamasi sonucu isyan bayragini cekerken hala sessizligini surdurmekte olan son libos. liboslukta basa gurestigi nazli ilicak, mehmet barlas, mehmet baransu gibi isimler bile sonunda kirmizi cizgileri oldugunu ilan etmis iken, kendisinin hala islik calip havalara bakmasi manidardir.

    sanirim sesinin cikmasi icin; polislerin ogrenci evlerini basmasi icindeki erkekleri dove dove oldurmesi, kizlara da tecavuz etmesi gerekmekte. o zaman bile yazacagi yazinin konusunun "devlete zeval vermeyin, ogrencileri kendiniz linc edin" minvalinde olmasindan endise ediyorum.
  • hakkında yorum yapmak için kullanılacak kelimelere yazık olan bişey. (yazar diyemedim)
  • erdogan'in "kizli erkekli" yorumunun ulkeyi kasip kavurmasinin ardindan mehmet barlas bile 2 yazisini bu olaya ayirmisken (ve hatta basbakani acik acik elestirmisken) engin ardic'in bu konudan bahis bile acmamasini hayretle izliyorum.

    bu ulkede akp'yi destekleyen iki cesit insan vardir:

    1. turk halkinin cogunlugunu olusturan dinci, ya da en azindan muhafazakarlar.
    2. kemalizmden hazzetmeyen, ozgurlukcu, entellektuel liberaller.

    tabii ki akp'nin oylarinin %99'unu filan ilk kisim olusturmaktadir. fakat engin ardic'in hitap ettigi kesim, ikincisidir. entellektuelligin yanindan gecebilen herkes erdogan'in laflarina kin kusarken engin ardic'in bu konuda sessiz kalmasi kendisinin iyice akil tutulmasi yasadigini gostermektedir.

    ben engin ardic'i zeki bir adam diye bilirim. firsatcidir da. fakat firsatcilik her zaman hukumeti desteklemek demek de degildir. ornegin bu olay sayesinde yukarida bahsettigim entellektuellerin hepsine "bakin benim olayim hukumet yalakaligi degil ozgurlukler, erdogan kizli erkekli kalanlardan bahsettiginde nasil da karsi ciktim ama" deme firsati cikarmis, cogu da bu firsati guzelce kullanmistir.

    bu firsatciligin guzel bir ornegidir cunku erdogan'in dedigine ulke en tutuculari haric oylesine topyekun bir sekilde karsi cikti ki, erdogan'in aralarindan sen sen sen diye secip ceza vermesi gibi bir durum soz konusu degil. boylece liberal yazarlara "tayyip'i elestirip herhangi bir ceza cekmemek" gibi nadir bulunur bir firsat cikti, dedigim gibi cogu da kullandi bu firsati.

    engin ardic kullanmadi. kullanmamasi da tam tersi etki yapacak dogal olarak. bundan sonra engin ardic'in kimseye cikip da "ben ozgurluk taraftariyim abey, kemalistler turban yasagi getirdi, cehape zihniyeti" dediginde ciddiye alinmasi mumkun degil. gerci zaten alinmiyordu ama bu sefer hakikaten kaybetti.
hesabın var mı? giriş yap