27835 entry daha
  • müttefik ve mihver güçleri tarafından ikinci dünya savaşı sırasında gerçekleştirilen gizli operasyonlar arasında şaşırtıcı olanlar vardı. bu ikinci dünya savaşı gizli görevlerinin hepsi başarıyla sonuçlanmadı ancak her biri olağanüstü bir ustalık ve cesaret gerektiriyordu. bazı gizli operasyonlar, birkaç yetenekli bireyin faaliyetini gerektiriyordu; bazıları ise, savaşın seyrini değiştirme niyetiyle büyük orduları içeriyordu. huzurlarınızda ikinci dünya savaşı'nın gizli operasyonları;

    operation gunnerside
    1942 şubat'ında dokuz kişilik bir ekip, norveç'in vemork yakınına paraşütle indi. bu dokuzlu, nazi kontrolünde olan vemork'taki ağır su tesisini havaya uçurma planı için ingilizler tarafından özel olarak eğitilmiş norveçlilerden oluşuyordu. ağır su, hitler'in bilim adamlarının canla başla üretmeye çalıştığı plütonyumun üretiminde önemli bir unsurdu ve plütonyum da nükleer bombanın en önemli maddelerindendi.

    sert bir savunma sistemi olan ve 500 metre yükseklikteki bir uçurumda bulunan laboratuvar, 23 yaşındaki joachim ronneberg liderliğindeki dokuz norveçli tarafından patlatıldı ve tesis ile proje bir daha açılmamak üzere kapatıldı. vemork planının imhası, albert speer'ın atom bombası üretme girişimlerini durdurma kararında çok önemliydi.

    operation mincemeat
    1943'te müttefikler, ingiliz istihbaratından, o yılın yaz döneminde sicilya'ya yapılacak olan amfibi harekatının gizlenmesi konusunda yardım istedi. hem almanlar hem de müttefikler, kıta avrupası'na yapılacak olan ilk müttefik saldırısının nerede gerçekleşeceğini tam olarak belirlemek için yüksek riskli bir aldatma ve tahmin etme oyununa giriştiler. ingiliz istihbaratçılar, almanların bir şekilde gizli ve yanlış belgeleri "keşfetmelerini" sağlayarak yanlış bilgileri yayma planı olan mincemeat operasyonu fikrini öne sürdüler.

    mincemeat operasyonu'nu gerçekleştirmek için ingilizler, evsiz bir adam olan glyndwr michael'ın kadavrasını satın alarak onu binbaşı william martin haline getirdi. bir denizaltı ekibi, martin'in cesedini yavaşça ispanya kıyılarına bıraktığında, sahte askeri belgeler ve sıradan eşyalarla doldurulmuş bir evrak çantasını da ona kelepçelediler. çantanın mümkün olduğunca normal görünmesi için çantanın içine, aslında hiç var olmamış binbaşı martin'in ailesinden ve sevgilisinden mektuplar ve fotoğraflar dahi koydular.

    yaklaşan bir yunanistan istilasına ilişkin bilgiler, iki ingiliz general arasında olan resmi bir mektupta yer alıyordu. ingilizler, ispanyol yetkililerin bu mektubu alman istihbaratına teslim etmesini umuyordu. beklenen olmuştu, mektup hitler'e kadar ulaşmıştı. hitler, yunanistan'ın bir sonraki müttefik hedefi olacağına ikna olmuştu. ingiliz cesedinden elde edilen bilgilere dayanarak hitler, askerlerini ve ekipmanlarını yunanistan'a yönlendirdi. bu da müttefiklerin, 10 temmuz'da sicilya'yı işgal ettiklerinde, minimum bir dirençle karşılaşmasını sağladı.

    operation anthropoid
    eylül 1941'de, holokostun baş mimarı ve prag kasabı lakaplı üst düzey nazi yetkilisi reinhard heydrich, iii. reich'ın bohemya ve moravia koruyucusu olarak seçildi. heydrich, derhal harp kanunlarını ilan etti, siyasi mahkumlarla aydınları idam etmeye başladı ve çek yahudi topluluğunu sınır dışı etti. bunların üzerine londra’da sürgünde olan çek hükümeti, heydrich’e suikast yapmaya karar verdi.

    28 aralık 1941'de, ingiliz istihbaratının yoğun eğitiminden sonra, anthropoid operasyonunun bir parçası olan iki çek ajanı jan kubis ve josef gabcik, paraşütle çekoslovakya'ya başarıyla indi. yerel direnişçilerle planı uygulamak için birkaç ay harcadılar. 27 mayıs 1942'de kubis ve gabcik, heydrich’in prag merkezindeki olağan sabah rotası boyunca beklediler. reich koruyucusu, yerel halkın kendisine saldıracağına imkan vermediğinden ve bolca kibri yüzünden üzeri açık bir mercedes ile yolculuk yapmaktaydı.

    heydrich'in aracı, l şeklinde bir eğride yavaşlarken, gabcik heydrich'e makineli tüfek ile ateş etti, ancak ıskaladı. heydrich, gabcik'i vurma ümidi ile şoförüne durmasını emretti ancak tam o esnada kubis, arabanın sağ çamurluğunun yakınında patlayan bir el bombası atmıştı. her iki ajan da kaçtı ve başlangıçta yaralanmamış olduğunu düşünen heydrich, 4 haziran'da öldü.

    kubis ve gabcik, bir direniş üyesi tarafından ihanete uğradı ve 18 haziran'da, bir prag kilisesinde gestapo ile aralarında çıkan çatışmadan sonra kahramanca öldüler.

    operation kitty
    kitty schmidt, hitler iktidara geldiğinde berlin'deki en lüks genelevi yönetmekteydi. nazi rejiminden rahatsızlık duyan schmidt, ülkeyi terk etmeyi planlayan yahudi mültecilerin kaçmalarına yardım ediyor ve onların aracılığıyla ingiliz bankalarına nakit para aktarıyordu. en sonunda, 1939 haziran'ında kendisi de kaçtı ancak sd* tarafından yakalandığı hollanda sınırından uzağa gidemedi.

    yakalandıktan sonra kitty, sd şefi walter schellenberg tarafından sorguya çekildiği yer olan gestapo karargahına alındı. schellenberg ona iki seçenek sundu: bir toplama kampına gidebilir ya da genelevini açık tutabilirdi ki gestapo prestijli müşterilerini gözetleyebilsin. kitty, ikinci seçeneği kabul etti, genelev yeniden açıldı ve dinleme cihazları ile donatıldı. berlin’deki nazi ajanları, kendilerine karşı olan yabancı diplomatlarla askeri personelleri geneleve gönderdi ve onlara, geneleve girerken "rothenburg’dan geliyorum" parolasını kullanmalarını söyledi.

    gestapo tarafından kitty'de çalışan kadınlar, özel olarak casusluk için eğitilmişti ve o kadınlara, 20 tane gizli kod içeren bir kitapçık da verilmişti. kodlar sayesinde dinleme yapan gestapo yetkilileri, gerekli aksiyonları hemen alabiliyordu. ayrıca dinlenmesi gereken odalar seçilebiliyor ve kadınlar da gelen kişilerin konuşması için teşvik edici davranıyordu. bu plan, 1943 yılına kadar kusursuzca uygulandı. müttefik bombardımanı, genelevin tamirini imkansız hale getirdiğinde plan durduruldu. kitty, savaştan sağ kurtuldu ve 1954'teki ölümüne kadar sırrını sakladı. schellenberg ise, bir savaş suçlusu olarak yargılandı, ancak geniş bilgi birikimi ve işbirliğinden dolayı (ve sağlık sorunları nedeniyle) sadece iki yıl hapiste kalmıştı. plan, ondan öğrenilmişti.

    operation vengeance
    japon imparatorluk donanması'nın muhteşem komutanı amiral isoroku yamamoto, 7 aralık 1941'de pearl harbor'a düzenlenen saldırıyı ustalıkla yönetmişti. 1943 yılının nisan ayında, amerika’nın japon gizli kodunu kırdığı sıralarda, yamamoto solomon adaları’ndaki japon pozisyonlarına, cepheyi gözlemlemek ve askerlere moral vermek için gezi düzenleyecekti. yamamoto'yu pearl harbor'dan sorumlu tutan başkan roosevelt, eline geçen fırsatı değerlendirmek adına intikam operasyonunun devreye sokulmasını bizzat emretti.

    görev, 1.000 kilometrelik bir yolculuğu, mükemmel zamanlamayı ve amerikalıların karşılaşabilecekleri sürprizlere hazır olmalarını gerektiriyordu. 18 nisan 1943 sabahı, 18 amerikan p-38 lightning uçağı, japon amirali engellemek için hazırdı. bougainville adası'ndan kalkan amerikan uçakları, yamamoto'nun bombardıman uçağına ve fighter eskortuna saldırdı. bu esnadaki it dalaşlarında, yamamoto'nun uçağı ormana düştü ve görev başarıyla sonuçlandı. japonya'nın denizlerdeki üstünlüğünün en büyük mimarlarından olan amiral yamamoto artık ölü ve savaş dışıydı. bundan sonra pasifik'te dengeler değişecekti.

    operation cherry blossoms at night
    japon imparatorluk ordusu, ikinci dünya savaşı sırasında biyolojik silahları rutin olarak denemiş ve kullanmıştı. binbaşı shiro ıshii'nin komutasındaki kötü şöhretli 731. birim, hipotermiyle kalp krizlerini oluşturmak ve bulaşıcı hastalıklar yaymak gibi bir sürü deneyi, çin sivilleri ile amerikan savaş esirleri üzerinde denemişti. sonuç olarak japonlar, veba, kolera ve şarbon gibi yayılabilecek biyolojik silahlar geliştirdi. bu silahlar çin şehirlerine karşı tekrar tekrar kullanıldı ve binlerce insanı öldürdü.

    japonya, abd’ye karşı biyolojik silah kullanmakta tereddütlüydü ancak pasifikte ibre terse dönüp japonlar yenilgi almaya başladığında, japon savaş çabası giderek daha da çaresizleşti ve ıshii, güney kaliforniya’ya büyük bir biyolojik saldırı planladı. cherry blossoms operasyonu, beş uzun menzilli denizaltıyı san diego çevresine yönlendirecekti. denizaltılar gerekli konuma ulaştıktan sonra veba bulaştırılmış pireleri taşıyan özel tasarlanmış pike bombardıman uçaklarını fırlatacaktı. bu uçakların pilotları, veba salgını başlatma amacıyla ilk fırsatta şehre dalacaklar ve patlayacaklardı.

    plan 1945 mart'ında onaylanmış olmasına rağmen, japonya teslim olmadan evvel uygulanması engellendi. ıshii, savaş suçları yargılamasından kaçınmak için engin denebilecek biyolojik silah bilgisini kullandı ve idamdan yırttı, 1959'a kadar yaşadı.

    operation oak
    1943 temmuz'unda, müttefikler sicilya'yı başarıyla işgal ettikten ve italyan anakarasına için kaçınılmaz hale gelen müttefik saldırısı tehlikesinden sonra italyan hükümet yetkilileri, diktatör benito mussolini'yi görevden aldı. mussolini tutuklandı ve italya'nın birçok yerine götürüldü. en sonunda engebeli apenin dağlarındaki eski bir otel olan gran sasso'da kalmasına karar verildi. hitler, italyanların, almanya'nın güney savunmasını tehlikeye atacak şekilde müttefiklere teslim olacaklarına ve müttefiklere katılmayı planladıklarına inanıyordu. hitler, mussolini'yi bulup kurtarması için yetenekli bir komando ve paraşütçü olan otto skorzeny'ye bizzat emir verdi.

    italya’ya derhal gidip mussolini'nin izini takip ederken skorenzy, tüm gizliliğe rağmen mussoli'nin konumu ile ilgili bir radyo yayımı yakaladı. skorzeny, 12 eylül 1943'te, alman paraşütçülerle birlikte italyan diktatörün tutulduğu dağlık alandaki otele gitti ve onu tek kurşun atmadan kurtardı. alman propagandası hayranı olan mussolini, almanya'nın kontrol ettiği bölge olan italyan sosyal cumhuriyeti'nin başı olarak tekrar koltuğuna geçirildi. başarılı operasyon sonunda skorzeny, bir terfiye, bir madalyaya ve winston churchill'in kendisini "avrupanın en tehlikeli adamı" olarak nitelendirmesine yol açan bir övgüye mazhar oldu.

    operation jubilee
    d-day'den iki yıl kadar önce, müttefikler kuzey fransız sahil şeridindeki dieppe liman kasabasında bir saldırı başlattılar. lakin bu operasyon bir baskın ve saldırı değil, bir felaket ve utançtı. 6.000'den fazla ingiliz ve kanada askeri, dieppe'yi ele geçirmeye, geçirdikten sonra elinde tutmaya ve alman hatlarını imha etmeye yönelik jubilee operasyonu adı altında büyük çaplı bir amfibi çıkarması gerçekleştirmeye çalıştı.

    gelin görün ki alman birlikleri saldırı için hazırlardı ve geniş kapsamlı savunma pozisyonuna geçtiler. müttefikler, bu operasyonun hiçbir amacını gerçekleştirilemedi ve ilk inişten 10 saat sonra jubilee operasyonu iptal edildi. 1000'den fazla müttefik askeri öldürüldü ya da yaralandı, yaklaşık 2.000 kişi de esir olarak alındı ve haziran 1944'e kadar benzer bir saldırıya teşebbüs edilmedi. yine de dieppe'de öğrenilen birçok acı ders, normandiya'nın işgali olan overlord harekatı'nın başarıyla uygulanmasına katkı sağladı.

    operation frankton
    büyük bir nakliye merkezi olan fransa'nın bordeaux limanı, işgal fransası'nın lojistiği için çok önemliydi. 1942'de, elit bir kraliyet deniz komandosu ekibine, 50 mil uzunluğundaki gironde nehri haliçi'ne sızmaları, limana ilerlemeleri ve zamanlı patlayıcılarla mümkün olduğu kadar fazla kargo gemisini imha etmeleri emredildi. haliç ağır bir şekilde korunduğundan ötürü görev, altı kanonun ikişerli ekiple bordeaux'ya kadar pedalla ilerlemesini gerektiriyordu.

    7 aralık gecesi, haliç'in ağzında bir denizaltıdan fırlatıldıktan sonra bir kano hemen vuruldu, biri dibe doğru gitti, iki kano limana gelmeden önce yakalandı ve görevin tamamlanması son iki kanoya kaldı.

    hayatta kalan ekiplerin her biri, mayınları dört kargo gemisine yapıştırdı ve hemen limanı terk etti. planın devamı, kanolarını yok etmelerini ve ispanya sınırına ulaşmalarını gerektiriyordu. kalan dört ekip üyesinden sadece ikisi bunu başarabilmişti. diğer 10 sabotajcıdan ikisi boğuldu, altısı yakalandı ve führer'in komando emri ile idam edildi, ikisi de büyük britanya'ya geri dönecekleri yer olan ispanya'ya dönmüştü.

    operation chastise
    almanya'nın ruhr nehri barajlarının stratejik değeri, müttefik istihbaratı tarafından iyi biliniyordu. ancak barajlardaki torpido ağı ve uçaksavar savunma sistemleri, geleneksel bombalamayı olası kılmıyor ve masraflı bir hale getiriyordu. bunun üzerine britanya denetiminde, davul şeklinde özel bir bomba tasarlandı. hızlı bir itiş ile bomba bırakıldığında, nehir yüzeyi boyunca zıplayacak, bir baraja çarpacak ve batacaktı. su basıncı daha sonra batan bombayı patlatmak için özel bir hidrostatik fünyeyi çalıştıracaktı.

    16 ve 17 mayıs 1943'te, 19 ingiliz lancaster uçağı, bu görevde ruhr vadisi barajlarını bombaladı. bombalar başarıyla iki barajı kırarak muazzam bir yıkıma yol açtı. iki hidroelektrik santral çalışmaz hale getirildi, yaklaşık 1300 sivil öldü ve büyük bir sel meydana geldi. ingilizlerin hesapladığından %40 oranda daha fazla sivil kayba yol açan operasyonun etkinliği tartışılırken, vahim etkisi de inkar edilemezdi.

    operation pastorius
    13 haziran 1942 sabahının erken saatlerde, genç sahil güvenlik komutanı john cullen, long island'daki amagansett yakınlarında bir sahil şeridinde devriye geziyordu. birden bire adamın biri sisten çıktı ve cullen, ondan kendisini tanıtmasını istedi. adamın peşinden başkaları da geldi ve kendisiyle birlikte grubunun balıkçı olduğunu iddia etti. grup, cullen'ın sahil güvenlik karakoluna gelme teklifini reddettiğinde ve onlardan birinin almanca konuştuğunu duymasından sonra, cullen bir komploda olduğundan emindi. grubun lideri kendisini tanıttı, cullen'a bir tomar para verdi ve her şeyi unutması için onu uyardı.

    cullen, sahil güvenlik karakoluna geri döndü ve gördüklerini bildirdi. birkaç dakika içinde bir devriye derhal oraya intikal etti. yabancılar gitmişti ancak patlayıcılar, üniformalar ve likörler sahile gömülmüş olarak bulundu. öğlene doğru fbı oraya geldi ve aktif olarak almanları aramaya koyuldu. almanlardan ikisi, george dasch ve ernst burger, endüstriyel sabotaj görevi olan pastorius operasyonu'na pek sıcak bakmıyorlardı. new york'ta olan dasch, grubu telefonla aramaya çalıştı ancak çağrıyı alan fbı ajanı, bunun bir şaka olduğunu düşündü. dasch daha sonra washington'a gitti ve fbı ofisine girip bir ajanın masasına 84.000 doları attı. fbi'a operasyondan, hedeflerinden ve katılan kişilerden bahsetti. operasyon, abd'deki ekonomik açıdan önemli yerlerin sabotajını içeriyordu. operasyonun adı alman haberalma teşkilatı abwehr başkanı wilhelm canaris tarafından konmuştu ve amerika kıtasına ilk yerleşen almanlardan olan francis daniel pastorius’dan gelmekteydi. hedefleri arasında niagara şelalelerindeki hidroelektrik santralleri, ıllinois, tennessee ve new york’daki alüminyum şirketleri, ohio nehri önündeki baraj kapakları, pennsylvania’daki demiryolları tamir atölyeleri, philadelphia’daki fabrikalar, new york’taki hell gate köprüsü, newark’taki pennsylvania tren istasyonu vardı. gruba sabotajcılık konusunda acele bir eğitim ve 175.000 dolar verilerek iki adet denizaltıyla abd’nin doğu sahillerine doğru yola çıkartılmışlardı.

    itirafın üzerine casuslar hızla tutuklandı. john edgar hoover, tutuklamalar hakkında halkın kafasını karıştıracak açıklamalar yaptı ve olayın arkasındaki gerçek koşulları açıklamadı. cumhurbaşkanı roosevelt dahi, askeri mahkeme yazılarından detayları öğrenebilmişti. bununla birlikte altı kişi için ölüm cezası, burger için serbest bırakılma ve dasch için 30 yıl hapis cezası onaylandı. içlerinden bazılarının birleşik devletler vatandaşlığına kabul edilmiş olmasına ve suç işlememiş olmasına rağmen, altı sabotajcı idam edildi. dasch ve burger, daha sonra harry truman tarafından affedildi ve abd kontrolündeki almanya topraklarına gönderildi.

    the great raid
    japonlar 1944 yılının sonunda filipinler’den çıkarılırken, müttefik esirlerini öldürmeye başladılar. müttefiklerin üst makamları, japonların filipinler'deki en büyük hapishane kamplarından biri olan cabanatuan'ı terk ederken 513 mahkumun hepsinin öldürülmesinden korkuyordu. 1945 yılının ocak ayında, yaklaşık 100 asker düşman hatlarının 30 mil ardına yürüdü, filipinli gerillalarla birleşti ve ağır takviyeli hapishaneye doğru birkaç gün boyunca ilerledi.

    30 ocak 1945'te günbatımında, askerler ve gerillalar kampı çevreleyen düz arazilerde süründüler. birlik, hızlı bir şekilde japon güvenlik kulelerini ve sığınaklarını imha etti. 500'den fazla mahkum, güvenli bir şekilde kurtarıldı ve amerikan hattına sağ salim götürüldü.

    operation uranus
    1942'de, önceki yıl başlayan, sovyetler birliği'ne karşı girişilen alman taarruzu*, kafkasya'nın petrol alanlarını ve stalingrad'ı ele geçirme girişimleri aşamasında, almanlar için tehlikeli derecede zayıflamıştı. kasım ayına kadar alman 6. ordusu, stalingrad'ın çoğunu işgal etmişti ve şehri tamamen ele geçirmeye hazır görünüyordu. ancak, sovyet yüksek komutanlığı*, altıncı ordunun rumen ve italyan birlikler tarafından tutulan daha savunmasız kanatlarını örtecek olan uranüs operasyonununa gizliden gizliye hazırlanıyordu.

    19 kasım 1942'de başlayan harekata, 1 milyondan fazla asker, 1000 tank ile uçak ve devasa güçteki bir topçu birliği katıldı. rumen mevkileri derhal çözüldü. alman 6. ordusu, rumen ve italyanların saldırıya karşılık verememesi ile tuzağa düşürülmüş oldu. hitler'in stratejik bir geri çekilmeye izin vermemesiyle birlikte mihver birlikleri, sovyetler tarafından cebe alınarak izole edilmiş oldu. kuşatılan 6. ordu'nun komutanı friedrich paulus 2 şubat 1943'te teslim olunca, cephede 100.000'den az sayıda alman askeri kalmış oldu. bu askeri felaket, ikinci dünya savaşı'nın önemli bir dönüm noktasıydı ve nazi almanyası'nın sonunun başlangıcıydı.

    operation greif
    1944 yılının aralık ayında, taarruz halindeki müttefik akınlarını çökerten bulge savaşı'nın ve alman karşı saldırılarının bir parçası olarak, muhteşem komando otto skorzeny komutasında amerikan hattının arkasında kaos yaratmak için bir alman panzer tugayı, gizli bir harekata girişti. greif operasyonu* ile, amerikan üniformaları giymiş ingilizce konuşan az sayıdaki alman, amerikan askerleri henüz saldırıya başlamadan evvel başarıyla müttefik cephesine sızmıştı. bu komandolar, adeta amerikalılar ile alay ederek yol işaretlerini değiştirdiler, yanlış yönlendirmeler yaptılar ve hızla alman hattının ardına geri döndüler.

    bu operasyonda dört alman ele geçirilmişti. bunlardan birinin, gerçek görevinin paris’e gelip general dwight eisenhower’a suikast yapmak olduğunu iddia etmesi nedeniyle kafa karışıklığı yaşandı. bu noktadan itibaren amerikalı sorgu memurları, yabancı askerlere beyzbol, eyaletler ve frank sinatra ile ilgili sorular sordular. müttefikler, bu dört kişiyi derhal hapse gönderdi ve daha sonra yakalanan diğer on iki amerikan üniformalı alman ile birlikte, hepsini casusluktan yargıladı (savaşta yabancı bir üniforma giymek cenevre sözleşmeleri ile yasaklanmıştı) ve hepsi idam edildi. skorzeny ise, savaştan sonra beraat edecekti.
13935 entry daha
hesabın var mı? giriş yap