90 entry daha
  • ---spoiler vardır orasında burasında muhtemelen, ateşle yaklaşmayın---

    almodovar’ın konuş onunla’sı annem hakkında her şey’in bittiği yerde başlıyor; aynı perde pina bausch’un café müller isimli performansına açılır. iki kadın, gözleri kapalı ve kolları ileri doğru uzanmış bir halde tahta masa ve sandalyelerle dolu bir sahnede, uyurgezer gibi yalpalayarak müziğe doğru hareket ederken (henry purcell’in the fairy queen’i), bir adam da önlerine çıkan engelleri, onlar çarpmadan kenara çeker. seyirciler arasında marco (dario grandinetti) ile benigno (javier cámara) yan yana oturmaktadır ancak henüz birbirlerini tanımamaktadırlar. performanstan çok etkilenen marco ağlamaya başlar, benigno yanında oturan adamın ağladığını görür, belki de cesaret edemediğinden, bir şey söylemez ama ertesi gün bunu hastanede alicia’ya (leonor watling) anlatacaktır. marco ile benigno, marco’nun boğa güreşçisi sevgilisi lydia (rosario flores), bir karşılaşma sırasında aldığı yaralar sonucu komaya girip benigno’nun çalıştığı hastaneye getirildiğinde tekrar karşılaşacaklardır. benigno hastanede, bir trafik kazası sonucu dört senedir komada olan bale öğrencisi, alica’nın bakımından sorumludur.

    filmdeki tüm karakterlerin ortak yönü yalnız olmalarıdır bir bakıma: psikiyatr, benigno’ya sorunun ne olduğunu sorduğunda alacağı cevap, “sanırım yalnızlık” olacaktır; marco iki ayrı yerde iki kadına yalnız olduğunu söyler, ancak ne benigno’da ne de marco’da yalnız olduklarını söylediklerinde duygusal bir dalgalanma görülmez, sanki onlar sadece bir gerçeği dile getiriyorlardır. alicia ve lydia da yalnızdır, alicia’nın bale hocası katerina da, alicia’nın babasının, benigno’nun da evinin olduğu apartmanın kapıcısının da yalnız olduğu gibi. marco ve benigno, yalnızlıklarından sıyrılma imkanı bulduklarında, hayatlarına bir kadın girdiğinde, “hareket”lenirler: marco, lydia’yla tanışmadan önceki sevgilisini uyuşturucu alışkanlığından kurtarmak için madrid’den uzak tutmaya çalışır, madrid bu alışkanlıkların kaynağıdır çünkü sevgilisi için; birlikte pek çok ülkeyi dolaşırlar ve marco bu yolculuklar sırasında gittikleri ülkelerle ilgili seyahat rehberleri yazar; lydia’yla da birlikte onun boğa güreşi müsabakalarının organize edildiği şehirlere gider. benigno da alicia kaza geçirmeden önce onunla ayaküstü yaptığı bir konuşmada öğrendiklerinin üstüne (alicia’nın devam ettiği bale okulu benigno’nun evinin karşısındadır, benigno alicia’yı ilk defa orada görür), alicia’nın ilgi alanlarını benimser; sinematek’te sessiz filmleri izler, modern dans gösterilerini takip eder ve bakıcısı olduktan sonra da izlediği filmleri ve gösterileri alicia’ya anlatır. marco ve benigno’nun hayatlarındaki kadınlar gizemlidir hep, çok net görünmezler sanki, buna karşılık bu kadınlarla olan erkeklerin işlevi de filmin açılışındaki performansta rol alan adamınkiyle aynı gibidir, kadınların önlerine çıkan engelleri, onlar çarpmadan uzaklaştırırlar; marco eski sevgilisini kötü alışkanlıklarından kurtarmak için onu hep madrid dışında tutar ve bu yolculukları işlevsel bir şeye de dönüştürür, seyahat kitapları yazar, ve bu yolculukların devamını sağlar; lydia ile birlikteyken de lydia’nın henüz taze olan ayrılığının ağırlığına dayanmasını kolaylaştıracaktır (lydia sonunda eski sevgilisine dönme kararı verir ama bunu marco’ya söyleyemeden boğa güreşi sırasında yaralanır ve komaya girer). benigno ise 20 yıl boyunca annesine bakarken annesinin tüm zaruri ihtiyaçlarıyla ilgilenmenin yanında onun hep güzel görünmesi için saçlarını ve makyajını yapacak, manikürünü de ihmal etmeyecektir, tıpkı alicia’ya baktığı dört sene boyunca, uyandığında alicia’nın şaşırmaması için, onun hep geldiği günkü gibi olmasına özen göstermesi gibi. zaten benigno, alicia’yla konuşuyor olmasını acayip bulan marco’ya şöyle der: “kadın beyni esrar dolu bir evrendir. onların ne zaman neyi anlayacağını bilemeyiz, sen de git toreronla konuş, anlayacaktır seni, konuş onunla”.

    hastanelerde zaman farklı ilerler, ki farklı ilerleyen zamanın içinde, gayet pozitivist ve vefalı âşıklar olan marco ve el niño (lydia’nın marco’dan önceki matador sevgilisi), lydia’yi hiç yalnız bırakmazlar, onun kendilerini duyamayacağını düşünerek suskun bir kabullenişle, kutsal bir yeri ziyaret eder gibi sadece orada bulunmakla yetinirler. ki bu yeterli olmaz ve bir süre sonra lydia ölür. oysa benigno tamamen kurmaca olan ilişkisinde, film içindeki sessiz filmdeki küçülen âşığın sevgilisin içinde kaybolması gibi, gerçekliğe en yaklaştığı “eylem”den sonra (ki bu “eylem” alışılagelmiş ahlâk kurallarıyla arası iyi olanların midelerini kaldıracaktır kesinlikle) o da kurgusal sevgilisinin ve ilişkisinin içinde yitecektir ama “sevgilisini” hayata döndürerek.
133 entry daha
hesabın var mı? giriş yap