16 entry daha
  • 4.bölümdeyim, çocuğun fotoğrafları her ekranda belirdiğinde kafamı çeviriyorum bakamıyorum yüzüne resmen bakamıyorum sanki suçluymuşum gibi bakamıyorum. özellikle hiçbir şey okumadım kim ne ceza aldı bilmiyorum ama umarım ağır bir ceza alırlar yoksa dişlerimi sıkmaktan çenem kırılacak. belgeseli izleyemiyorum yüzünü görmek istemediğim, gördüğümde dayanamadığım o kadar çok sahne var ki.

    --- spoiler ---

    kafayı yiyeceğim çocuk resmen sosyal hizmetlerin ihmali yüzünden ölmüş resmen. kolay kolay kendimi kaybetmem ama bu belgeseli izlerken gerçekten çok zor tuttum kendimi şu an stephanie’ye saldırmamak için zor duruyorum mahkemeye çıksın diye bekliyorum sanki saçını başını yolabilecekmişim gibi. umarım ceza alır almazsa daha da kendimi yiyebilirim.

    doktor, otopsiyi yapan doktor otopsinin 2 gün sürdüğünü ve bunun normal olmadığını söylediği andan itibaren sağ tarafım uyuştu. 3 bölümdür sağ tarafım tamamen uyuşmuş halde. o kadar çok suçlu var ki o kadar görmezden gelinmiş bir olay ki yüreğim kaldırmıyor.

    jon hatami.. öyle güzel sorular sordu kanıtları öyle özenle sundu ki jüriye. zamanında diğer çalışanlar bu adam kadar özenli olsaydı çocuk şu an hala yaşıyor olurdu. kendi hayat hikayesini anlattığı kısmın sonunda şöyle bir cümle kuruyor “evet, o kürsüye çıkıp onlar için savaşacağım, kendileri için savaşamayan çocuklar için savaşacağım.”

    belgeseldeki herkese çok kızgınım. o çocuğu kurtarmayan, kurtaramayan herkese çok kızgınım. çıkıp konuşan kimseye üzülmedim kimseye. kurtarılabilirdi, o çocuk şu an yaşayabilirdi. herkes durumu geçiştirip hayatına devam etmiş. öğretmene de bir öğretmen olarak ayrıca kızgınım. böyle durumlarda öğretmenin hiçbir şey yapmaya hakkı yok bunu biliyorum. kadının biri o çocuğu göndermezdim diyor. öyle bir hakkı yok öğretmenin ama yine de daha fazlası yapılabilirdi, sosyal hizmetlerden başka birinin bu konuyla ilgilenmesini isteyebilirdi. of kimse bu çocuk için yeterince savaşmamış kimse onca işarete ve onca kanıta rağmen. o çocuğu o halde görüp üstelik. on üç gün sonra sınıfa gelince rahatlamışmış hanımefendi aptal karı on üç gün boyunca nasıl bıraktın o çocuğu nasıl ilgilenmedin niye bir şey yapmadın niye daha fazla kişiyi aramadın neden yüz yüze görüşmedin kimseyle. ihmal nedeniyle bir çocuğun hayatının nasıl elinden alındığını görmüş oldum. nasıl öğretmen olunmamalı bu belgesel bana bunu bir kez daha göstermiş oldu.

    --- spoiler ---
82 entry daha
hesabın var mı? giriş yap