9 entry daha
  • birtakım çevirileri beni tarifsiz acılara zerk etmiş olan hanım kişi. engin yayınları'ndan çıkan üç jane austen romanında*** çeviriden çok uyarlama yapma yoluna gitmiş, jane austen'la alakası olmayan neşşeeeeeeli bir üslup kullanıp bir de olayları anlamakta kilit olacak bir takım paragrafları ve bölümleri atmayı başarmıştır (ki bunu gözünü kırpmadan nasıl yaptığını hala anlayabilmiş değilim). ruhlar evi yine eh abdurrahman çelebi seviyesinde bir çeviriye sahip olmasına rağmen, eduardo galeano'nun ateş anıları üçlemesinin ikinci kitabı olan yüzler ve maskeler artık olayı saç baş yoldurtma, can yayınları'nın cibiliyetine tükürtme raddesine getirmiştir. "şeytan tabanları yağladığı gibi kaçtı" gibi son derece veciz örneklerle**** bezenmiş olan eser bana "acaba sayın yeğinobalı bu kitapları okumak isteyenlerin orijinal dili öğrenip o dilde okumalarını sağlamaya mı çalışıyor?" sorusunu sordurmuştur. türkiye'de yayımlanan çeviri kitaplarda zaten genelde tamamen es geçilen önsöz, dipnot ve açıklamalara hiçbir yer vermemesi ise normaldir, düzen böyledir. türk okuru 18. yüzyıl başı ingiltere'sinin, 20. yüzyıl ortası şili'sinin koşullarını filan ezbere bilerek dünyaya gelir zaten, bir de açıklama mı isteniyor? hayret birşey.
38 entry daha
hesabın var mı? giriş yap