6 entry daha
  • --- spoiler ---

    içten içe moral tales'in ilk filmini* hatırlatan film.

    felicie diğer erkeklerle kurduğu ilişkilere en başından itibaren aşık olmayacağını, charles'ın kendisi için özel olduğunu düşünerek başlıyor. burada sadece kendi duyduğu aşka olan inanç da yok, loic'e "charles'ın beni sevdiğinin 10da biri kadar beni sevmiyorsun" gibi bir şey söylüyor (10'da biri ifadesine eminim, charles'ın aşkıyla ilgili olduğuna eminim ama karşılaştırılan kimdi ona tam emin değilim aslında). bir yaz görüşülen birine duyulan çok ciddi bir inanç.

    film bu inanç üzerine kurulu. diğer erkeklerle ilişki kuramamasının sebebi bu; filmin sonlarına felicie'nin her şeyi açık görebilmesiyle daha da güçlenen bir inanç. bu inançla shakespeare'in oyunundaki inanç benzer; nasıl inanç oyunda ölüyü canlandırdıysa, benzer şekilde felicie'nin inancı da charles'ı gerçeğe getiriyor.

    filmi moral tales'in ilk hikayesiyle benzer kılan nokta gerçek aşk fikri. orada nasıl sylvie gerçek olansa, burada da charles gerçek olan. iki kadın arasındaki seçimle beraber içten içe doğru olanın sylvie'yi beklemek - onunla olmak olduğu hissediliyorsa, burada felicie'nin inanması doğru olan. bu doğruluğu da filmin sonuyla görüyoruz, charles felicie inandığı için canlanıyor; hikaye biraz "kıssadan hisse", tövbenin gücü gibi bir şekil alıyor. yunus balinanın karnında tövbe ettiği için kurtarılmasa nasıl hikayesi boşa düşecekse, felicie charles'ı bulamadığında filmde vurgulanan inanç boşa düşecek. rohmer'i biraz dinsel yapan da bu inanç.

    --- spoiler ---
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap