3 entry daha
  • her gün yanımızdan akıp giden çocukları, bambaşka kurgularla yanıbaşımıza taşıyan film. bu gunki gösteriminde rexx sineması tıklım tıklım doluydu. keşke sinemalarda da gösterime girse dedik izlerken; özellikle john woo beni sinemada ilk defa ağlatan insan oldu. ve en acısı estetize edilmiş bir gerçeği izlerken; o koltukta ağlayanlar bile 5 dakika sonra normal hayatlarına geri dönüp tekrar o çocuklara tükürür gibi bakmadılar mı? belki birkaç kişi için fark etmiştir, belki de zaman zaman vicdan masturbasyonu yapanlara en ağır eleştiri yine filmin içinden geldi, panik atak hastası fotografcının sözleri şamar gibi indi yüzlere. o kadar ince detaylarla, şiir gibi işlenmiş yerler vardı ki; ben film bittikten uzun süre yerimden kalkamadım.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap