4 entry daha
  • şu sıralar 80'lerin bilimkurgularını deştiği in search of tomorrow belgeselinin ön-prodüksiyonunda olan david a. weiner'ın yazıp yönettiği, iki bölüm hâlinde izlenmiş, 80'lerin adı dahi duyulmamış korku filmlerini, ölmek üzere de olsalar saygıyı hak eden onca kişiyi elde not defteriyle izlettirecek kadar öğretici, cevher birbelgesel.

    "stüdyo"da çekilemeyecek, çekilse de hollywood'un rtük'ünden geçmeyecek olan amerikan filmlerine odaklanan yapım, olmayan parayla yaratılan kostümler, efektler, 2020'den bakıldığında bile asaletinden hiçbir şey yitirmeyen (30 dolarlık casio klavyelerle yaratılmış) synth-temelli müzik, hasıl-ı kelâm yakadan paçadan her yerden damlayan ucuzluk ile yaratıcı işler çıkaran bir döneme yoğunlaşıyor.

    bir yandan kronolojik giderken öte yandan da öne çıkan temalar (reagan dönemi, kadınların "nesneleştirilmesi"nin devamına rağmen 'kahraman'lara dönüşmesi, tür filmlerindeki "ilk siyahlar ölür" klişesinin tarih olması, dönemin hard rock/heavy metal/punk gibi alt-kültür müzğinin bu türle özdeşleşmesi vs.) ile "hor 401: korku türüne hâkim olduğunu sananlara seçilmiş filmler" diye tatlı bir ders veren ve texas gömlekli - artık her kimse - joe bob briggs'in de belirttiği veçhile, türün esinlenme, yeniden çekme ve sâir suretle klişe deryasında boğulduğu bir dönemde batılmış tüm ucuzluk içinde yaratıcılık gibi mühim bir hasletin ne kadar değerli olduğunu incelikle anlatan belgesel.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap