gibson les paul

• "gitara yeni ba$layan bir çocuk. slash'ın, jimmy page'in tınılarıyla büyümü$, "onlar"ın elinde gördüğü gibson les paul a$kı i$te o zamanlarda ba$lamı$. çocuk daha küçük, boyu gibson les paul'dan anca 30 cm uzun o zamanlar. babasının doğum gününde aldığı gitarla, müzik dünyasına adımını atmı$. ve gitarı ilk tınlattığı an, ilk hedefi " ilerde benimde bir gibson les paul'um olacak." olmu$. zaman geçmi$, çocuk gitarda yava$ yava$, adım adım ilerlemeye başlamı$. küçük bir grup kurmu$lar hatta arkada$larıyla, okulda çalıyorlarmı$ arada. mini konserler... bizimki her konser ve her prova sonrası, gitar mağazalarına gider, gibson les paullara vitrine elini dayayarak bakarmı$. bu yakla$ık 10 sene boyunca böyle devam etmi$. bu arada gitarda ciddi anlamda kendini geli$tirmi$ tabii, hatta öyle ki bir barda haftalık program kapmı$lar arkada$larıyla. ve 10 sene sonunda, bar programlarından biriktirdiği paralarla, gibson les paul almayı ba$armı$."
  
  belki bu "çocuğun" ya$adıkları bir çoğumuzun ya$adıklarıyla aynı. gitara ula$amamak, ula$mak için it gibi çalı$mak, ama gene ula$amamak, sabretmek çalı$mak, ama gene ula$amamak. ancak sonunda mutlu son: gitara kavu$mak. ve gibson les paul'a ula$tığınızda hissettikleriniz. cidden paha biçilemez o hislere.
  
  diyeceğim o ki, bir gitarı, çaba harcayarak, alın teri akıtarak almak, orgazm olmanın verdiği zevkin yüz katı olacaktır. baba parasıyla gidip les paul mu alınırmı$?
  
  $imdilerde görüyorum, ellerinde gibson les paul ile dolanan arkada$ları -baba parasıyla alınan gitar-, ba$lıyorlar gitarı tınlatmaya. canım acıyor. gitarında canı acıyor, çünkü o bunu haketmiyor. emek istiyor...