3 entry daha
  • bazen tüm kavramların birbirine girdiği konular olabilir. taraftarlık bu karmaşanın yaşandığı kavramlardan biri gibidir. son dönemlerde avrupa futbolunun revaçta olduğu bilinmektedir. bununla birlikte güzel futbol oynayan kaliteli takımların hayran kitlesi müthiş bir ivmeyle artmaktadır. ve insanlar bu kaliteli takımlara imrenerekten taraftarlık etmek istemeye başlarlar. zamanla o yabancı takımın taraftarı olduklarını düşünür ve bunu dile getirimeye başlamışlardır artık. ama bu taraftarı olduklarını zannettikleri şey; aslında sempatizanlıktan başka birşey değil gibidir. taraftarlık olgusuna erişebilmek için; o takımın dahil olduğu ülkenin dilini, kültürünü, geçmişini ve ortak hafızasını yaşamış olmaları gerekmektedir. o takımın geçmişindeki maçları hatırlamalı ve o takımın yenildiği maçlarda derinden üzüntü ve hatta gözyaşı dökebilmesi gerekmektedir.

    son dönemlerde sıkça karşımıza çıkan bir vak'a olarak; "abi ben liverpoolluyum, en duygusal takımdır bu takım, taraftarları tüm dünyaya örnek olmuştur" gibisinden zırvalıklarını görebiliriz. oysa içinde bulundukları durum sempatizanlıktır ki bu değişkenlikler gösterebilir. takım sevgisi genellikle barındırdıkları oyunculardan kaynaklanırken insanların takımdan daha çok oyuncuyu sevdikleri görülmektedir. bu genellemelerin dışında olan insanlar da vardır elbet. yabancı bir ülkede belli bir süre yaşayıp, artık bir şeyleri sahiplenme duyguları belirir ve ortak kültürü paylaşmak isterler. bunun sonucunda bir takımın taraftarlığı kaçınılmaz olabilir.

    sonuç olarak sempatizanlık, taraftarlık olarak adlandırılıyor ve taraftarlığın içi boşaltılıyordur bu durumda.
33 entry daha
hesabın var mı? giriş yap