6 entry daha
  • kitap yazan adam bizce masum ama devlet an itibariyle yargılıyor.
    düşünce sahibi adam bizce hapsedilmemeli ama devlet ceza veriyor.
    bu devletten bahsediyoruz, ütopyamızdaki düşünceye saygılı, muhalefete açık, sadece ve sadece cani katillerle uğraşan temiz iyi niyetli devletten değil.

    işte idamşinasların ekseri kaçırdığı bir nokta daha var ki, bizim devletimiz "bence"lerimizin mantığıyla uğraşmıyor.

    nasıl egel oluyormuşuz devletin kendi muhaliflerini asmayıp da sadece ve sadece kesinkes çok kötü olan insanları asmasına bilmiyorum. henüz idamı geçtim, adaletsiz yargı sürecine, adaletsiz polis muamelesine bile mani olabilmiş değiliz zira. devletimiz roman karakterlerini yargılıyor, dergileri muhalif yayın yaptığı için kapatıyor. sokakta yazar vuran heriflerle polisimiz askerimiz resim çektiriyor, yargıtay içinden adamların ülkücü mafya babalarıyla konuşmaları çıkıyor, zenci göçmenler polis karakollarında ölü bulunuyor... daha idamlık bir olay yok ama yine de açıkça taraflı, açıkça yanlı, açıkça adaletsiz hadiseler her yerde.
    peki tüm temiz hisleriyle oluşturulacak bir kurulda sadece ve sadece çok kötü insanları asacak bir mertebeye nasıl gelecek bilmiyorum. bu güç nasıl kötüye kullanılmayacak bilmiyorum, ve bir insanın hayatını elinden alma hakkını başka insana vermek yukarıda açıkça ortaya koyduğum adaletsizliklerin olduğu bir sistemde, nasıl insanın içine sine sine "yok yok bir aksilik çıkmaz" diye değerlendirilir onu da bilmiyorum.

    bundan sonrası ise türk ceza sisteminin hatasıdır. yani ceza sistemi hatalı işliyor diye, "cezalandıramıyoruz gördük, o halde öldürelim bari" diyemiyoruz. onun yerine ceza sistemini düzeltmek üzerine çalışıyoruz.

    yaygın bir idamşinas iddiasıdır bu da, suçlular afla salınıveriyor..."valla mazide af kanunu çıktı, yine çıkar diye korkuyoruz, mecbur öldürcez sizi" değil yani bunun yöntemi. eğer bu devleti o kadar kontrol edebiliyorsak af kanunu çıkmaısnı engelleriz, idamın yaratabileceği muhtemel adaletsizlikten daha kolay olur. peki daha af kanunu çıkarmasını engelleyemediğimiz kadar başına buyruk devletimiz varsa ne olacak? "siz ne derseniz deyin, aklıma esti saldım ben suçluları" dediğinde bile müdahele edemeyeceğiniz bir devletiniz varsa, yani kendi aklına estiğinde adaletsizlik yaratan bir devletiniz varsa, bu devletin işine geldiğinde idamı adaletsiz yapmasını nasıl engelleyeceğiz ki?

    halk istemediği, itiraz ettiği halde, sırf kafasına esti diye suçluları salacak kadar zayıf bir adaleti var bu devletin. o yüzden aynı devlete suçluları öldürme hakkı da verelim???

    ****************************
    caydırıcılık ise upuzun, cidden upuzun bir tartışma. denildiği gibi ceza nedir, neye niye ceza verilir diye başlıyor, cezanın amacına devam doğru devam ediyor ceza caydırmak için midir, ıslah için midir, ceza ne neticeyi almak ister... bunlara girmek gerekir. ama cidden iddia ediyorsak ki "cani katiller -tecavüz edip öldürecektim şu kızı, sonra baktım kanuna meğer cezası ağırlaştırılmış müebbet değil idammış, o yüzden vazgeçtim- diyordur bir yerlerde", o zaman edecek sözüm kalmaz. apayrı yerlerdeyiz zaten.
    eğer samimiyetle diyorsak ki idam cezası ağırlaştırılmış müebbet hapisten ağırdır, mesela bir insanın ömür boyu bir odada tutulması, bir insanın bir saniye içinde yok olup kurtulmasından daha az eza verir o kişiye. zaten bir şey diyemem mantığınıza, apayrı yerlerdeyiz zira.

    *******************
    şöyle bir örnek vereyim, onlarca sivili, çoğu zaman siyasi sebeplerle canice öldüren, birkaçını boğan, bunları anlatan adamlar var ülkemizde mesela (bkz: bahçelievler katliamı) bu ülkede katil olduğunu hepimizin biliği adamlar vatan seninle gurur duyuyor diye omuzlara alınıyor. şimdi canice adam öldüren, kendi inandığı bir amaç için onlarca masumu yok edebilen bu kişilerin, idam cezası geldiğinde idam edileceğine inanıyorsanız, bu kişilerin de türkiyede adli makamlar önüne çıkıp ceza göreceğine inanıyorsanız, idamın bu kişilerin cinayetlerini cezalandırmak için "de" bunları cezalandırmak için "dahi" kullanılacağını öne sürebiliyorrsanız, adalet var diyebilirsiniz.
    ama bunu öne sürebiliyorsanız ben size bir şey diyemem tabii

    daha işkence yapan polislerin (görevlerine devam ettikleri, terfiler aldıkları halde) bir türlü bulunup mahkemeye çıkartılamadığı bu ülkede, bu cezanın mucizevi bir adaletle uygulanacağını söyleyebiliyorsanız... zaten diyecek bir şeyim yok.

    sonuçta her daim tartışmanın neticesi şuna varıyor, adli vakalar için öngörülen idam siyasi vakalara doğru gidiyor. ki siyasi vaka dediğimiz kimi ülkelerde kadının oy verme talebinden, bizde vicdani redde (kimisi teröristlik sayıyor) nebileyim işte kitap dergi okumaya kadar uzanıyor. örneklerle, vakıalarla bu ülkede bu konularda adaletsizlik olduğu, devletin bir grup insanı açıka taciz ettiği, dediğim gibi roman karakterleri kanuna uymayınca romanın yazarını yargıladığı bir ortamda, gökten zembille inen melek tabiatlı bir adli mercinin, kesinlikle bir haksızlığa yol açmadan, türkiyedeki mevcut devam eden ve yıllardır bilinen adaletsizliklere de meyletmeden sadece ve sadece cani katilleri falan asacağı bir mucize yöntem üretebilen kişilerdir idamşinaslar. aha tanımladım.
25 entry daha
hesabın var mı? giriş yap