8 entry daha
  • eric rohmer'in 70 yasinda yazip yonettigi tale serisinin ikinci filmi.

    karakterlerin yine basit arzulardan yola cikarak derinlestigi, yine harika bir paris ve paristen gundelik yasam izlerinin icinde bulundugu bir basyapit olmus.

    serinin en cok sevdigim filmi oldu.

    diyaloglarin icinde karakterlerin temsil ettigi siniflarin yansimalarini ve ona ait derinlikleri gorebiliyoruz. filmdeki kuafor ona ozgu bir sekilde olaylari ele alip, eve gereken umursamazlikta misafir cagirabiliyorken, kutuphaneci genc daha entelektuel bir derinligi olan diyaloglara ve arkadas misafirliklerine giriyor.

    felicie kafasindaki sorunlar ve arayisla bu ucgende gidip geliyor.

    ayrica diyaloglari cekim yapilan mekanlar ve sokaklar ile zenginlestiriyor rohmer.
    kuafor ile nevers'te gezerken gordukleri -filmdeki cevirileri dogruysa eger-: des belles lunettes/guzel eldivenler sokagi ve casse-cou/gozu pek sokagi, gezerlerken konustuklari arasinda yerini buluyor.

    ayrica rohmer'in sorunlu evlilik ve birlikte yasamalara yaptigi o guzel gondermeyi soyle goruyoruz.

    görsel
    görsel

    - seni seviyorum, birlikte yasayacak kadar degil, sadece hayatini mahvedecek kadar.

    birini hayatini mahvedecek kadar az seviyorsaniz hic baslamayin:)
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap