• hiç yaşlanmayacağını ve orada çakılı duracağını sanan sevgili ergen kardeşlerimizin 30lu 40lı yaşları aşağılama, onlara teyze amca hatta dede gibi sıfatlar takma, bu gruba "artık miadınızı doldurdunuz, yaşamak, yeni başlangıçlar yapmak gibi haklarınız yok, köşenize çekilin, meydanları açın biz 20lik gençler yazalım çizelim fink atalım, bi aksiyon olacaksa onun içinde biz 20likler olalım" gibi züppece tavırları, saygısızlığı, hadsizliği ve ciddi ciddi cehaleti üzerine birkaç şey söyleme vakti geldi galiba.

    sevgili kardeşlerim, 42 yaşındaki bir amcanız veya dedeniz olarak sırtınızı sıvazlayan bir büyüğünüz edasıyla konuşup yapıcı mı olsam yoksa şu hadsizlere şöyle sağlam bir dalıp yıkıcı mı olsam diye gel git yaşadıktan sonra biraz sert bir girizgah yaparak birincisini tercih ettim. buna ne kadar değersiniz bilmiyorum ama umarım değenler vardır ve onlara katacak bir şeylerim olabiliyordur.

    öncelikle size göre bu ileri yaş gruplarını aşağılamanın sizin kendi hayatlarınıza bir yararı olmayacağı gibi bilakis bu önyargı, bu yaş gruplarının tecrübelerinden, görmüş geçirmişliğinden faydalanma noktasında sizi yoksun bırakacaktır. bu yaş grupları karakterin oturması anlamında genelde ne istediği, ne istemediği artık iyice netleşmiş, kendisini keşfetmiş ve kendisine artık daha dürüst davranmaya başlamış çağlardır. bununla birlikte karşıdaki insanların huyunu suyunu karakterini beklentilerini özünü ciğerini deşifre etmede isabet oranını oldukça artırmıştır. şu an yaşadığınız duyguların hepsini zamanında yaşamış, sonuçlarını görmüş, bunlarla yüzleşmiş ve bunlardan gerekli çıkarımları yapmıştır. artık olayları daha hızlı görür, nereye doğru evrilebileceğini daha iyi öngörür ve daha doğru atımlar atar. şu an bunlar hayatın içerisinde kıymetli donanımlardır. hele ki şartları bu kadar zorlaşmış, insanı kapanın içine hapseden, tamamen ekonomik güce dayalı, insani boyutların ortadan kalktığı haşin, samimiyetsiz bir dünyada bu insanlara çokça ihtiyacınız olduğunu unutmayın. size göre biyolojik olarak daha yaşlı bir bedeni aşağılamak yerine bu donanımlara değer verin, saygı duyun ve bunlardan bir şeyler nasiplenmeye bakın derim.

    bir de şunu unutmayın, ömrünüz olursa yaşlanacaksınız. bu yaşlarınızda kalmayacaksınız. ben mesela 25 yaşından sonra ne ara bu kadar yaş aldım takip edemedim. hayat akıp gitti. şu an 10-15 sene önceki halime baktığımda çok güldüğüm hatta bazen utandığım reflekslerim, huylarım, tepkilerim, tavırlarım, yanlışlarım olduğunu görüyorum. hem yaptığım işte, hem kurduğum sosyal ilişkilerde hem de kendi dünyamda kendime karşı belirgin bir kalite kazandığımı farkediyorum.

    hep geriye dönsem şunu şunu yapmazdım, o zamanki halime şunu tembihlerdim filan derler ya, eğer şu an tembihte bulunacak, tavsiye verecek donanımı kazandıysanız bunu yaşlanmaya borçlusunuz aslında. yani yaşlanmasaydınız o dönemlere döndüğünüzde verecek öğütleriniz de olmayacaktı.

    kısaca yaşlanmak aslında bir yatırım, birikim ve kalite kazanmaktır. bir yıkım, dezavantajlı bir durum, özellikle de görece gençlerin üzerine makara yapıp aşağılayacağı bir şey değildir.

    kendinize yaşınızdan ötürü ayrıcalıklı bir paye verme egosundan sıyrılın ve sizden yaşlı insanları aşağılamaya son verin. diğer grubun aşağılanmasını geçtim, her şeyden önce kendinize böyle saygısız bir kimlik yüklemeyin. hayatınızın geri kalanında saygı kavramına çok çok ihtiyaç duyacaksınız. hatta sevgiden dahi çok. zamanla anlayacaksınız. saygı olgusunun içini oymayın ve buna sıkı sıkı tutunun. gördüğünüz her saygısızlığa da ciddi ciddi tepki verin. şu an yaşadığınız hayatta şikayet ettiğiniz şeylerin hemen hepsinin eninde sonunda saygısızlığa ve bu saygısızlığa karşı tepki verilmemesine dayandığını göreceksiniz.

    edit 1: bazı arkadaşlar yazı düzeninden sıkıntı yaşadığını söyledikleri için mümkün mertebe konu bütünlüğünü bozmadan paragraflara ayırıyorum şimdi, konuya konsantre bir şekilde kaptırmış gitmişim. paragraf özürlü olduğumu söyleyen arkadaş da kusura bakmasın hoşgörsün :)

    edit 2: paragraf özürlüsü bir bunak olduğumu söyleyen diğer bir kardeşim yetinmemiş 10-20 yaş genç kadınlarla ilgili bir postta yazdığımı filan söylemiş. acaba böyle bir edepsizlik yapmaya sevk edecek kadar ne gördü bu yazıda da rahatsız oldu acaba. enteresan bir savunmaya geçme ve bunu abartıp hakarete varma durumu var. bu yazıda bu kadar kalp kırıklığı yaratacak nüanslar var mı gerçekten? gel bana ana avrat küfret ve benim seviyeme in, sonra da bunun üzerinden tüm savlarını aşağı çekeyim diyorsun ama yok. sana yapabilecek bir şeyim yok dostum. yani var da yazı yazarak değil.

    edit 3: 40 yaşında biri olarak 20li yaşlarda birine cevap yazdığım için yadırgamış biri de. cevap verdiğim genç 20 değil 28 yaşındaymış da ne fark eder? son derece saygısız ve edepsizce, olmayan bir şey üzerinden benim ahlaki bir açığım yakalanıp ulu orta hakaret etmeye teşebbüs ediliyorsa, ulu orta iftira atılıyorsa bu iftirayı ulu orta yanıtlama mecburiyeti duyulması kadar doğal bir şey olabilir mi?

    bu arada eğitimden, eğitimcilikten bahsedilmiş, bu konuda da bir parça ahkam kesme hakkını kendimde görüyorum lütfederlerse. hayatım eğitimcilerin arasında geçti. aile komple eğitimci. eğitimden de gençten de öğretmenden de idareciden de çok iyi anladığımı düşünüyorum. ortada bir nezaketsizlik, saygısızlık hatta edepsizlik varsa olan bitene ses çıkarmayarak, gençtirler yaparlar ederler, onlara kötü bir dünya bıraktık ne söyleseler yeridir gibi mantıksız ve popülist söylemlerle bu çocuklara daha büyük kötülük yaparsınız.
    istiflerini bozma gereği duymazlar ve önüne gelene hakaret etmeye, saygısızlık yapmaya devam ederler. bu kadar rahatlık, pervasızlık ve saygısızlık sizin için sorun olmayabilir ama aslında büyük sorundur. laçka, saygısız, nezaketsiz insanlarla bir arpa boyu yol alamaz, hiçbir toplumsal ilişkiyi sağlıklı kuramazsınız.
    ha bir de gerçek düşünceleri dile getirme kisvesi altında prim yapma, şirin gözükme gibi kaygıları da farketmiyor değilim. nasıl bir menfaat beklentisi böyle bir yancılığa sevk ediyor bilmiyorum ama hiç gerek yok sevgili kardeşim.
355 entry daha
hesabın var mı? giriş yap