2168 entry daha
  • sevdigim bir arkadaşımın başina gelmiş bir olaydan sonra benim de icinde olduğum erkeklerdir.

    arkadaşım rock festivalinde, orta yaşlarda alman bir gay buna musallat oluyor. bizimki uyarıp uzaklaşmaya çalışsa da adam vazgeçmiyor olayı tacize vardırıyor. arkadaş biraz da alkolük etkisiyle adamın çenesine bir sağ kroşe çıkarıyor. adam boynu kırılıp olay yerinde ölüyor. ve tertemiz çocuk bir anlık sinirle 8 yıl hapis yattı.

    o günden sonra kavgadan korkmaya başladım. çünkü elim biraz ağırdır. o olayı yaşayan ben de olabilirdim. geçmişte yaşadığım kavgaları düşününce şükrediyorum temiz bir sabıkayla ve hasarsız olarak hayatıma devam ettiğim için. okul çağlarında, gençlık dönemlerinde onlarca kavgaya girio çıkmışımdır. yarısında dövdüysem yarısında dayak yemişimdir ama hep temiz kaldık. bunda dövüştüğümüz insanların temiz olmasının da etkisi var. eskiden yüzyüze gelinir kozlar paylaşılır ve yürüyüp gidilirdi. şimdi kimde silah var kimde bıcak var belli değil. adam yüzüne tek kelime edemiyor geliyor arkandan bıçaklıyor. yani kısaca o delikanlı kavgalar kalmadı artık.

    trafikte kavga bambaşka konu. sen önce geçtin ben sonra geçtim diye kalp kırmaya gerek var mı ? aracta ailem olmadigi surece ve denyonun biri kazaya sebebiyet verecek bi hareket yapmadiktan sonra "buyur kardeş sen geç"tir mottomuz.

    neyse kısaca 10 kişiye saldırıp, adam dövmek kahramanlık değildir. gerçek kahramanlık akşam eve dönebilmektir. dayak yemesen ya da ölmesen bile bunun karakolu var otu var boku var. en az 3-5 saat zaman kaybı en küçük kavga. kimse benim oğlumla, eşimle fazladan geçireceğim 3-5 saatten değerli değil.

    o yüzden aileme karşi bi tehdit olmadıkça kokay kolay kavga etmem.

    (bkz: gerçek kahraman akşam evine dönebilen adamdır)
1884 entry daha
hesabın var mı? giriş yap