13 entry daha
  • ilk descartes mütercimi olan zat.

    1889 paris sergisini gezip çıkardığı ana fikirini padişah abdulamit'e şöyle iletmiştir.
    “…iki üç asır önce çeşitli kavimler hep bir arada iken, sonraları bilimler ve fenlerin yenilenmesi üzerine buna fazla önem veren kavimler ilerlemişler, vermeyenler de geride ve karanlıkta kalmışlardır. o derecede ki, şimdi ötekilerin arkalarından baktıkları vakit gözleri kararıyor, etraflarını keder ve ümitsizlik çeviriyor. onlara yetişmek isteseler, başarılı olamıyorlar. çünkü ilerlemek için yürümek, yürümek için görmek lazımdır. bunların ise etraflarını karanlık kaplamış, göremiyorlar; ellerinde fener yok, yürüyemiyorlar. karanlık denen cehalet, fener denilen birimler ve marifettir. bunlarsız ise hiçbir sanatın bir adım bile ilerlemesi mümkün değildir. nasıl mümkün olabilir? örneğin adi bir bıçağı ıslah edip çakı haline koymak lazım gelse, bunu yapabilmek için öncelikle demirin mahiyetini, niteliklerini, nasıl elde edildiğini, nasıl çelik haline geldiğini, kaç derece sıcaklıkta ve nasıl fırınlarda eridiğini bilmek gerekir. en önce sıcaklık derecesinden anlamak için termometrenin ne olduğuna ve bunların hepsi için fizik, kimya, geometri, mineraloji ve matematik bilimlerine vakıf olmak lazım gelir. şimdi bunları biçare bıçakçı nasıl bilecek ve nerede öğrenecek? bu mümkün olmayınca o bıçak da çakı haline gelemez. her sanat ise bununla kıyaslanabilir. bilimin temel bilgileri olmayınca ve her sanat erbabı elindeki maddenin özüne ve hakikatine vakıf olmayınca, hiçbir sanat asırlar geçti hala ilerleyemez.”
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap