giresunspor

• giresunspor süper lig’e çıktı ve ben de dahil giresunlular çok sevindi. neden biliyor musunuz?
  aslında bu yalnızca 44 yıllık bir özlemin yansıması değil. yoksa biz de biliyoruz, süper lig’in ismi gibi süper olmadığını. hatta önümüzdeki sene belki de kümede kalma savaşı vereceğimizi, kim bilir belki de geldiğimiz gibi gideceğimizi. adı süper, kendisi ise büyük kulüplerin, siyasetin, iş dünyasının garip ilişkilerinin kol gezdiği, oyunla zerre kadar ilgilenilmediği, bu ülkede hayatın her alanında olduğu gibi yeşil sahanın dışında rövanşist bir iklimin kol gezdiği bir yer orası. giresun gibi küçük bir şehri mi öğütemeyecek? hepimiz biliyoruz neler olacağını..
  peki neden sevindik bu kadar?
  sevindik, çünkü kurtuluş savaşı’nda en çok yararlık göstermiş şehirlerden biri olmamıza rağmen bırakın türkiye’yi, karadeniz’de dahi adı sanı duyulmamış bir şehir haline indirgenen, bu çağda ilkel şartlarla fındık üretimi dışında hemen hiçbir ekonomik yatırım almayan, sürekli küçülen, gençlerinin kapağı büyük şehre atmaktan başka en ufak bir çaresinin kalmadığı, yerel yönetimi yıllardan bu yana yetersiz bir performans sergileyen ve insanlarının ‘umudunun olmadığı’ bir şehir burası. halbuki ne güzel bir sahili (karadeniz sahil yolu felaketi yapılana kadar), şahane yaylaları ve yeşil ile balık ağırlıklı bir sofrası vardır.
  çepni yurdu olmasına rağmen laz sananlar mı, asla kullanılmayan bir ağzı bu şehrin de konuştuğunu sananlar mı dersiniz? karadeniz’in tüm çarpık mantığını ve özellikle doğudaki komşularının siyasal
  ve sosyo-kültürel yükünü bu şehrin üzerine yıkanlar mı?
  işte bu nedenle biz giresunlular çepni dendiğinde heyecanlanır, karşılama oynayanları ilgiyle izler, galdirik turşusu yemeye bayılır ??,büyük şehirde hemşerisini görünce giresun ağzıyla (ama asla lazca ya da trabzon/rize ağzıyla değil) konuşur ve birbirimizin kuyusunu da kazarız ?? (her karadenizli birbirini tutar ya da destekler sanmayın o daha çok doğu karadeniz’in giresun’dan ötesinde kalan yerlerinde görülür ??). giresunspor da bizim alt kimliğimizdir aslında. çoğumuz üç büyüklere gönül veriyor olsa da yeşil-beyaz bizim ruhumuzdur. sürekli baskılanmış, ikinci hatta üçüncü plana atılmış, elinde avucunda fiyatını kendisinin belirleyemediği fındıktan ve biraz da çaydan başka bir şey kalmamış, nüfusunun en az 3 katını şehir dışına uğurlamış bir şehrin adını duyuran, varlığını kanıtlayan ve başarılarıyla göğsünü kabartan bir referans nesnesidir giresunspor.
  işte o nedenle çok sevindik; bizim varlığımızı ana haber bültenlerine kadar taşıdığı, size de az da olsa hatırlattığı için..
  son olarak; giresun, doğu karadeniz’in batısında orta karadeniz’e sınır olan ve toplam nüfusu 450 bin kadar (120 bin civarı merkez ilçe) olan bir şehirdir. istanbul’da (en az 600 bin), ankara’da, kocaeli’de, sakarya’da, bursa’da, tekirdağ’da, eskişehir’de ve izmir’de sıkça rastlayabilirsiniz. korkmayın ancak birbirlerine zarar verirler ??. zaten bu kadar geri kalmış/bırakılmış bir şehir olarak eğer bir araya gelip biraz kıpırdanacak olsalar belki de çok daha iyi bir durumda olurlardı.
  giresun’da yaşayan, giresunlu biri yazdı bu satırları...