1056 entry daha
  • evet 5. bölümü de izledim. görece olarak sıradan bir bölüm olmuş; yalan yok. gözüme çarpan ve rahatsız eden hususların yanında, oldukça beğendiğim bazı epikimsi gelişmeler de oldu. kitabı okumadan diziyi izleyenlerin daha çok keyif almaları amacıyla hazırladığım bilgilendirmelerime 5. bölümle devam ediyorum.

    ilk 3 bölüm için ve 4. bölüm için de daha önce hazırladığım entrylere göz atabilirsiniz.

    aşağıdaki bilgiler belirli bir noktaya kadar spoiler içermez. dizide geçen genel kavramlara dair, dizinin geldiği noktaya kadar olmak üzere bilgi verir.

    -enter ogier. evet bu bölümde ogier denen türle tanıştık. bunlar insandan daha yapılı, nazik, sakin, uzun ömürlü, barışçıl, kültürlü, okumayı ve münazarayı çok seven bir tür. doğayla iç içe bir şekilde ogier yurtlarında (koru/stedding) yaşıyorlar. yine geçmişleri ve evveliyatları ağır spoiler, oralara ayrıca epik epik geleceğiz :) bu halk genelde çok iyi birer mimar ve taş ustası. ogier işçiliği çok meşhur. o yüzden insan şehirlerinde saray inşaatlarında filan çok aranan ustalar. büyük şehirlerde hanlarda filan ogierlerin rahatça kalabileceği şekilde büyük eşyalarla donatılmış özel odalar bile hazır ediliyor.

    uzun uzun konuşup etraflıca düşünerek karar alan, insanların çok ama çok aceleci olduğunu düşünen, fikrini açıklayana kadar her konuda enine boyuna tafsilatlı açıklama yapan, enteresan sevimli bir hak. ender görülmelerine rağmen bilinmeyen, efsanevi yaratıklar değiller. ahali nisbeten aşina.

    koruları enteresan büyülü yerler. içinde kadın veya erkek, tek güce dokunamıyor. bunlar da korularının dışında, diğer şehirlerde sadece geçici olarak bulunabiliyorlar. uzun süre dışarıda kalırlarsa "longing" denen bir sıla hasreti moduna giriyorlar, yemeden içmeden kesilip enerjilerini kaybediyorlar. kırılış zamanında bunlar da tepetaklak olan dünyada çok zorluk çektikten sonra sonunda hayatta kalabildiler.

    - terkedilmişler (forsaken). evet ucundan kıyısından ıshamael'in bahsi geçti. bunlara dair ileride çok detaylı konuşacağız. ne anlatsam spoiler olacak. ama bu bölüm açısından sadece bunların mitolojik dini figürler değil de insan oldukları, lews therin thelamon zamanında yaşamış kadın ve erkek güç kullanıcıları oldukları, karanlık varlık tarafında ışık'ın ordularına karşı savaştıklarını ve halihazırda karanlık varlık'ın hapishanesinde onunla birlikte tutsak olduklarını bilmek yeterli.

    - kurtkardeş. daha önce kurtlarla ve perrin'in yetenekleriyle ilgili detaya girmeden açıklama yapmıştım. bazı insanların kurtlarla telepatik bağ geliştirdiği ve onlarla mental ve duygusal seviyede iletişim kurabildiği bir durum. bu da çok ender bir yetenek ve tek güçle alakası yok. kitapta bu özellikle ilgili "tek güçten bile daha eski ve kadim" bir özellik olarak bahsediliyor. 2000 küsür karakter arasında sadece 3 kişi vardı kurtkardeş olan. insanlığın ilk ve en ilkel günlerinde birlikte avlanan kurtlar ve insanlara kadar giden arkaik bir bağ.

    --- spoiler ---

    bu noktadan sonrası dizinin bu bölümüyle ilgili notlarım. kitabı okumamış arkadaşlar için ağır spoiler içerir.

    - kocaman bir caemlyn faslı es geçilmiş. direk tar valondan girmişler. ancak hatırladığım kadarıyla kitapta rand tar valon'a 13. kitapta filan ilk kez gelecek (amerilyn makamıyla görüşmeye). hikayeyi hızlandırmak adına yapıldığı aşikar. kopukluk olmamış bence. ama iki önemli karakteri, elaida ve elayne'i nasıl hikayeye getirecekler, merak ediyorum.

    -mat: gittikçe çöküyor, deliriyor, paranoyaklaşıyor. hançerin etkisi. herkesin tek güç kullanıcısı muamelesi yapması da efsane olmuş tabi :)

    - ejderdağı'nı ilk gördüklerinde rand'ın "ben bunu daha önce gördüm mü ya" demesine koptum :)) gördün tabi yavrum. senin kütük ora.

    - terkedilmişlerin dini simge haline gelmesi güzel olmuş. bin yıllar içerisinde unutulup mitoloji olarak kendilerine yer bulmuşlar.

    - loial nefis olmuş bence. niye kimse beğenmemiş anlamıyorum. ne bekliyordunuz ki? hikayenin yarısında oradan oraya koşturup duruyor, diğer yarısında da trolloc biçiyor. bunların hepsine cgi nasıl yetişebilir? uzun uzun konuşması, açıklamaya çalışması, lafı kesilse bile gülümsemesi, alececi insanlara veryansın etmesi, karakteri filan çok güzel yansıtılmış. kulakların görülmesi gerekiyordu. elinde balta, zararlı otları biçerken kulakları sinirle geriye atmış bir loial görmek ister bünyem :)

    - loial'in rand'a ısrarla aiel demesi tamamen saç rengiyle alakalı. rand'ın da ilk karşılaştıklarında korkudan kılıç çekmesi, bir an için trolloc sanmasından kaynaklanıyor. bunları diziye koymaları nefis olmuş. kitapta eğlenmiştim bu detaylarda.

    - muhafızlık kavramı kitaptan daha iyi yansıtılmış. aes sedailer gözünden bile, ayrı bir tarikat, kendi içinde kuralları olan ve kuşaklardır aes sedaileri koruyan bir kurum gibi anlatılıyor. cenaze sahnesi, yüzük eritme ritüeli, çizmeleri at üzerinde getirmesi filan özgün, eşsiz ve mükemmel olmuş. muhafızların kendi alt kültürleri bu kadar detaylı değil kitapta. bunun için yarım bölüm harcamaya değer miydi? soru işareti.

    - tar valon bando takımı logain'i getirmeden hemen önce karşıdaki dükkanda padan fain yine pis pis gülüyordu. bir şerefesizlik çıkacak :) muhtemelen mat'in belindeki hançerin peşinde.

    - gecenin bombası. perrin'in kurt kardeş haline gelmesi. işkence ve aniden gözlerin sarıya dönmesi bence harika olmuş. tabi kitapta bu süreç bir buçuk kitap süren rüyalar, telepati vs. sonunda tamamlanıyor. ama dizide bu kadar vakit bulmaları zaten mümkün değildi. ani bir şokla bu noktaya getirmelerini anlayabiliyorum. beyazcübbe sorgusundan daha iyi tetikleyici ne olabilir :)

    --- spoiler ---

    6. bölümde görüşmek dileğiyle.
461 entry daha
hesabın var mı? giriş yap