48 entry daha
  • hayatıma ben 4.5 yaşındayken girmiş acı çikolata tadında insan. gelişini hatırlıyorum da artık beni sevmeyecekler sanmıştım, yıllarca ilgi odağı olan ben, altına kaka yapan küçük bir insan ağlamaya başlar başlamaz önemimi yitiriyordum. tüm bunlara rağmen endişemi belli etmeyip olgun görünmeye adamıştım kendimi. hatta "pabucun dama atıldı. eki eki" diyerek kendini komik zanneden, vicdansız aile yakinlerine "olsun, ben de çizme giyerim" diyerek cevabı yapıştırıyor, neşeli görünmeye çalışıyordum, umursamıyordum yani bu durumu. üzüntüden sarılık oluşum bu döneme denk gelir -içine at at bir yere kadar elbet 5 yaşına gelmemiş bir bünye için-

    söylediğim en uç yalana bile inanan saf bir oyun arkadasım olmuştu ileriki yıllarda. "ablan değilim ben, onun bedenini ele geçirdim" desem de inanıyor ağlıyordu, "evdeki muhabbet kuşu aslında radyasyona uğramış küçük kardeşimiz" desem de, "ben uslu durduğum için şirinleri görüyorum" desem de.. ergenlikte tam bir baş belası olsa da yaşanılır kıldı bu insan benim için hayatı.

    ayrı iken en çok özlediğim, birlikteyken en çok kızdığım, kavgalar ettiğim insan yavrusudur kız kardeş. ama en çok da boğazımda düğüm. benim için ne kadar önemli olduğunu, onu ne kadar çok sevdiğimi kendisine hiç bir zaman ifade edemediğimdir. keşke boyumuz uzarken uzamasaydı aramızdaki bu mesafe.
494 entry daha
hesabın var mı? giriş yap