24 entry daha
  • 21 mayıs 2008 / ankara-istanbul seferinde bütün yolcularının ağzına sıçmıştır, ünvanına nazire yaparcasına gayet yavaş bir şekilde üstelik.

    son 7-8 aydır zamanında geldiğini (min. tehir 40dk) hatırlamadığım bu ekspres eskişehir garına bu sefer 3 saat 17 dakika gecikmeyle gelerek kişisel bir rekora imza atmamı sağlamıştır. olayı başından alırsak saat 16:30 gibi 'bakalım bu sefer ki cezamız ne kadar olacak' düşüncesiyle danışmaya "cumhuriyet'te gecikme var mı" diye sorulmuştur. "arıza varmış 19:00'de bekliyoruz" yanıtı alınınca "yok ebesinin amı" düşüncesi akıldan geçmiş ama dillendirilmemiştir. ben 'ne yapsam, ne bok yesem' diye düşünürken bekleyen yolcu kalabalığı da haberi almış ve homurdanmaya başlamıştır. tam da bu sırada danışma camına "o az önceki 19:00, oldu size 19:30" şeklinde bir yazı asılmasıyla kalabalık dellenmiş ve danışmaya hücum etmiştir.

    başlayan tartışmalarda yolcular gayet haklı bir şekilde bağırıp çağırıyorken ve yetkili görünenlerden hesap sorarken pek sayın yetkili danışma insanı bayan anons, mikrofonundan bağırarak suyla güreşen zeytinyağı triplerine girmiştir. bir süre devam eden bu kapışma sonrasında isteyenlerin biletlerini kesintisiz iade edebilecekleri anons edilmiştir. eh bu da bir şey denebilir ama benim gibi tren tur kartı sahiplerinin bir işine yaramaz bu jest kılıklı kıvırma. neyse, bu sebepten dolayı gri gandi önce yemek yer sonra net cafeye gider arada gara telefon ederek durumu sorar ve nihayetinde 20:30 gibi trenin kesin geleceğini öğrenir.

    eskişehir garına 20:35'de teşrif eden cumhuriyet ekspresi'ne nihayet binilir ve hemen koltuğa çökülür. bu noktada şunu da belirtmekte fayda var ki bu satırların sahibi şahıs o sabah sadece 3 saat uyumuş ve sabah 7:30'da kalkmıştır. uyku kardeşim ver elini* demeye kalmadan kondüktör hanım belirir. kendisinden diğer entrilerde de bahsedilen bu bayan tren tur kartımı ve biletimi kontrol ettikten sonra bir de kimlik sorar. bu süper kıl harekete gayet soğukkanlı bir şekilde karşılık verilir -içinden et küfrünü di mi kardeşim. bak uyuyacaksın 5 dk sonra- ve mümkün olan en yavaş hareketlerle cüzdan bavulun içinde aranır, bulunur, kimlik çıkarılır ve 'küt saçlıyım, 45 yaşındayım ama olsun çok önemli insanım' kişisinin suratına dayanır. nihayet son engel de aşılmıştır. koltukta uyku pozisyonu alınır ve fakat dertler henüz bitmemiştir. yapılan anonsla haydarpaşa'dan karşıya geceçek yolcuların durumlarını belirtmesi rica olunur. biraz sonra gelen kondüktöre durum belirtildikten sonra ne yapılacağı sorulur, servis gelecek cevabı alınır. bu inanması güç gelişme sonrasında nihayet uykuya geçiş yapılmıştır.

    çok rahat olmasa da alışkanlık (her ay ist/esk arası 14-18 sefer) sayesinde haydarpaşa'ya kadar uyunur ve gece 00:38'de nihayet varış gerçekleşir. servisin garın önünde olduğu söylendiği için sosisçilerin yan tarafında insanlar toplanır. bu güzel geceye yakışacak şekilde, servis falan yoktur ortada. elinde telsiz olan ilk kişi grup tarafından sorgulanır ve öğrenilir ki iett otobüsü gelecekmiş, bostancı'dan yola çıkmış. 2 ispanyol turist, 1 emo kid, 2 iş adamı, 4 kişilik çekirdek ama pek bi sinirli aile, 1 kokona, 1 köpek -evet kokonaya ait, evet kaniş-, 3 eğlence insanı genç ve bir kaç kişi daha ve 1 gri'den oluşan grup sinirden birbirini yemeye, "ulan kimi siksek" düşüncesiyle oradan oraya seğirtmeye başlamıştır. bolca bağırış çağırış ama sıfır fiziksel atraksiyondan sonra nihayet 01:08'de otobüs gelmiştir. ve görüşmüştür ki bu hattında çalışmakta olan bir 112 bostancı-taksim otobüsüdür. inanılmaz bir şekilde yolundan çevrilmiştir. aman neyse diyerek otobüse binilmeye başlanmışken bir bomba da şöförden gelir: "beyler bilet atmıyor musunuz?"

    işte o anda grup hafif bir dalgalanmanın ardından "atmıyoruz amına koyiiim" diyerek -bu kelimeler kullanılmamış olsa da insanların halet-i ruhiye'si tam olarak buydu- karşılık vermiş ve etraftaki herkesi bir tur payladıktan sonra otobüse çökmüştür. iett şöförü ve tcdd insanı arasında bir konuşma olmuş ve el değiştiren bir 50 ytl gözlemlenmiştir. en sonunda saat 01:12'de nihayet hareket eden otobüs, bu bezgin kalabalığı tcdd'nin şerrinden kurtarmıştır.

    ben taksim'den sonra dolmuş + taksi daha yaparak 02:10'da evime varabildim. fakat acı olan şey şudur ki bu bilgi girişini` : entry` perşembe sabahı (01:12) ayrıldığım haydarpaşa garı'na perşembe akşamı (23:30) dönerek bindiğim fatih ekspresi ile geldiğim eskişehir'de, cuma öğlen (12:56) bineceğim başkent ekspresi'ni beklerken yazıyorum.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap