28 entry daha
  • 22. "the original" eon productions james bond filmi...

    bir önceki filmine bu kadar bağlı,bu kadar devam filmi bir bond yapımı daha görmedim.
    21. film casino royale'i seyredeli 2 yıl olmuş birisi olarak serinin standart karakterleri (felix leiter gibi)
    dışında bulunan, sadece casino royale'de yer almış karakterlerin (bond'un casino royale'deki kız arkadaşı vesper,oradaki mi6 ajanı mathis gibi) üzerine bu yeni filmin senaryonun kurulması açıkçası beni rahatsız etti diyebilirim.

    filmde sean connery'li bond serisinden hatırladığımız s.p.e.c.t.r.e misali bir örgütün 2008 modeli, quantum'un adını duyuyoruz.
    zannedersem bundan sonra bir kaç devam filmi boyunca yeni "fictious" tu kaka örgütümüz quantum olacak.

    --- tek paragraflık spoiler ---

    filmin casino royale'in çok fazla üzerine konumlandırılmış olmasından dolayı burada da kopukluklar oldu.
    quantum of solace'ın başında mr white sorgulanırken, "bizim her yerde adamımız vardır" diyor,
    ama siz kimsiniz bizim haberimiz yok.
    yani quantum'un ortaya çıkışı bir spectre'nin ortaya çıkışı gibi olmadı, iki filmin de illa seyredilmiş ve çok iyi hatırlanmış olması beklendi seyirciden. e haliyle
    "işte bu bir kötü örgüt" yapılanmasından habersiz seyirciler
    filmde villain altedildikten sonra "ee hani bu adam piyondu, bunların başı nerde?" diye sorularıyla başbaşa kalmışlardır diye düşünüyorum.

    --- tek paragraflık spoiler bitti ---

    moneypenny ve q karakterlerini gözüm casino royalede aradığı gibi bu filmde de aradı.
    gerçi senaryo gereği bir tutam quantum of solace'a muthaç james bond'u her gördüğünde zaman ve ortamdan bağımsız "james, hadi sevişelim" diyecek olan moneypenny senaryonun yarattığı "depresif" james bond havasıyla uyumsuz olurdu. aynı şekilde film standart bir "al bond görev bu. dünya savaşı çıkmadan önce 48 saatin var git as kes" filmi olmak yerine kaldığı yerden devam eden bir hikaye sözkonusu olduğundan yeni görev için alet edevat tanıtılan bir q sahnesi de aynı şekilde gereksiz kaçardı.
    ne var ki bu bond imzalarını insanın gözü arıyor.
    -burada bahaneyle q karakterini 30 yıldan fazla bir süre nerdeyse her bond filminde oynamış ancak 1999'da geçirdiği trafik kazasıyla aramızdan ayrılmış desmond llewelyni saygıyla anıyoruz-.

    benim gibi gelenekçi james bond'ların sorunları arasında başka şeyler de bu filmde gun barrel sequence'ın başta değil sonra olması, bond'un kendini "bond, james bond" diye tanıtmamış olması, "shaken, not stirred" vodka martini içilmemesi, james bond'un 7/24 alemin piçi şeklinde endam eylemek yerine günde 12 saat requiem for a dream seyrediyormuş gibi ortalıkta gezmesi, vs...

    daniel craig'li ilk film casino royale'de tüm bu bond klişelerine çok güzel göndermeler vardı.
    bond'un ilk görevi olduğu, adamın acemi olduğu vurgulandı. neden bir roger moore rahatlığı yoktu daniel craig'de bu anlatıldı.
    casino royale'deki şu sahne bunun mizahi bir özetidir aslında:
    daniel craig kumarda milyonlarca dolar kaybettiği masadan kalkar, bara gider, çökmüştür...
    barmen: "sir, how would you like your vodka martini? shaken or stirred?"
    james bond: "do i look like i give it a damn?"

    quantum of solace'ta ise artık böyle göndermelere gerek duyulmamış bile,
    yeni bond bu lan artık, yok artık size süper kahraman denmiş iyice...
    acaba seri evrimleştikçe, bond profesyonelleştikçe eski şerefsiz bond gelecek mi ,
    gerçekten merak ediyorum.

    bond serisini hatırlatan çok fazla gönderme yoktu sözün özü.
    bu filmde yakalayabildiğim nadir göndermelerden dikkatimi çeken:

    --- tek paragraflık spoiler ---

    1960'larda çekilmiş goldfinger'daki yan kadro bond kızı'nın otel odasındaki yatakta altın kaplı olarak bulunan cesedine karşın, quantum of solace'ta 2.bond kızının otel odasındaki yatakta bulunan cesedi -yanılmıyorsam- petrol kaplıydı. eh, petrol savaşlarının egemen olduğu günümüzde çekilmiş olan filmde 40 yıl içersindeki altından petrol'e terfi normal elbette.
    aslında göndermeler konusunda ilk bond filminden 40 yıl sonra çekilen die another day'in üzerine başka bir bond filmi yoktur -die another day'de serinin her filmine ayrı ayrı göndermeler vardı-, ne varki box office başarısına karşın en beğenmediğim bond filmidir kendisi.

    --- tek paragraflık spoiler bitti ---

    aksiyon sahneleri konusunda kim demişse "bourne serisinden lan bunlar" diye, valla nokta atışı yapmış.
    zira bourne serisindeki second unit director'ı dan bradley, quantum of solace'ın da second unit director'ı.
    evet bond filmlerinde alışkın olmadığımız bir aksiyon tarzı bu. yakın çekimler, baş döndüren sahneler; evet bond filmleri hep aksiyon doluydu ama ne kadar çok yönetmen değiştirmiş olsa da tarz bu değildi.
    yine de aksiyon sahnelerinin hakkını yiyemem, gerçekten çok güzel kotarılmış diye düşünüyorum.
    zannedersem $200milyon küsürlük bütçenin çok büyük bir kısmı da bu aksiyon sahnelerinde harcanmış olmalı...

    özetle, casino royale serinin ne kadar zıttında bir imaj çizmiş olsa da casino royale'i beğendiğim kadar beğenemedim bu filmi.
    onun daha sönük bir devamı, ve bond trade mark'larının unutturulacağının bir ispatı gibi geldi bu film bana.
    tabii trade markların azalması şirketlerin pek umrunda olmamış.
    bu filmle beraber gelen "swatch bond villains collection", "smirnoff offical shaken not stirred bond vodka", "avon 007 bond girl collection", "ford special bond zart zurt" da son yıllarda çekilen bond filmlerinin artık safi marketing manyaklığına kaydığını gösterdi bir kez daha.

    kaliteli bir aksiyon filmi seyretmek isteyenlerin asla kaçırmaması gereken bir filmdir ama yine de.
    aynı şekilde bond serisi hayranları da zaten sırf serinin evrimini yaşayarak görmek için gideceklerdir bu filme zaten...
    çekildikleri yılın en çok gişe yapan james bond filmlerinden birisi olamayacağı kesin bu filmin, yine de başarılı bir gişe yapacağını tahmin ediyorum.

    james bond karakterinin yaratıcısı ian fleming'e de doğumunun 100.yıldönümünde buradan selam edip, serinin yeni filminde görüşmek üzere diyorum efendim.
101 entry daha
hesabın var mı? giriş yap