6 entry daha
  • gündelik hayattan alınmış hikayelerin gerçekliğini sıradışı bir şekilde oyunlarında anlatmasıyla bilinen mehmet ergen'in rejiliğini yaptığı sürrealist tiyatro oyunu. amerika birleşik devletleri'nde geçen hikayede acılarıyla boğuşan bir kadın ve çevresindeki biri kocası olmak üzere üç farklı erkeği görüyoruz oyunda. kocasının ırak'ta asker olmasıyla uzun süreli yalnızlıklar yaşayan kasiyer kadının, bu boşluğunu okulla, sanatla, kitapla, rüyalarıyla, üzüntüsüyle doldurmaya çalıştığı hayatı sonrası kocasının savaştan gelmesiyle onunla yaşadığı karşıtlıklar oyunun temel konusu. oyun genel olarak konudan bağımsız şekilde, sanatsal göndermelerle durağan bir havada rüyalar aleminde karşılıklı uzun konuşmalar halinde geçiyor. dekorun oyun içinde sürreallik ve reallik arasında sürekli gidip geldiğini görüyoruz. karı-koca hayatındaki tartışmaların, sevişmelerin, küfürleşmelerin gerçekliğiyle oyunda izleyici yer yer içselleşilme imkanı bulsa da, bunlar genelde kısa sürüp tekrar rüyalar alemine dönüşler oluyor.

    oyun metninin özellikle salvador dali için olmadığı çok açık. edebiyat, tiyatro, güzel sanatlar da oyunun içinde yeterince var. shakespeare'in ismi daha çok geçiyor. dekor ve kostüm gibi öğeler ise salvador dali sergisi havasında. savaşın, savaştaki insan psikolojisi ve kapitalizm üzerine de sağlam göndermeler mevcut oyunda. özellikle amerikalı askerin sadece parmağı kopan arkadaşının intikamını almak için bir tane köyü içindeki insanlarla beraber yaktığını tüm doğallığıyla anlatması ve sürekli bu olayın vicdan azabını duymasını anlatması etkileyiciydi.

    şeylerin şekli'nde de başarılı bir oyunculuk sergileyen deniz celiloğlu oyunun en renkli ve eğlenceli karakteriydi yine. kişisel beğenime gelince, oyuna giderken daha sürükleyici olacağı beklentisiyle gittiğimden oyunu yer yer çok bunaltıcı buldum.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap