4 entry daha
  • bize geldiginde dort yasindaydi. yaramaz mi yaramaz haylaz mi haylaz cin gibi bir cocuktu. yaramazlik yapinca ailenin diger fertlerinin aksine kizmaz sadece cok ayip gibilerinden basimi sallardim, o kapkara badem gozlerini gozlerime diker koseye sıkıstırılmıs bir fare gibi boyuna bosuna bakmadan ustune atlayacakmis gibi durur bakardi. icimi ceker kendi isime bakardim, o da islak kedi gibi gelir yanima oturur gozlerini benden ayirmaz ben onunla konusana kadar oradan ayrilmazdi.
    kisla usulu terbiye gorulen bizim eve alismak durumunda kalan bu dorduncu cocuk, butun kurallari yikmak ve bizim evdeki usulu bozmak icin yetistirilmisti sanki, asi'ydi, dikkat cekebilmek icin yapamayacagi sey yoktu, dayak yemege varacak kadar.
    annesi, babasini cok genc yasta kaybeden oglunu gec de olsa terbiye etmeye calisirken, ovey babadan dayak yiyecegine benden yesin mantigiyla olmali dovmeye kalktiginda her seferinde yarali bir hayvan yavrusu gibi yanima kacip arkama saklanan bu uvey kardesi korumak icin dersimden kalkar eve yeni gelen ve zor da olsa alismaya calistigimiz uvey annenin onunde dururdum.
    -hayir, dayak yok
    -lutfen karisma
    -benim yanimda dovemezsiniz
    -kalbini kirarim bak simdi
    -dayak yok, kotu vuruyorsunuz, onun kemikleri kirilabilir, benim kalbim kirilsin daha iyi.
    .........
    kedimiz kopegimiz yoktu ama evde hep beni takip eden bir ufaklik vardi artik.
    -abla neden yagmur kirmizi yagmiyor?
    -abla neden cikolata agaci yok?
    -abla neden-
    ....
    -sus artik bak ders calisiyorum!
    okula basladiginda cok sevinmistim, evden cikacak, kendisine ait, biraz kosup yorulacagi, kendini ifade edebilecegi bir dunyasi olacak diye dusunmustum.
    yanilmisim.
    yaramazliklari, haylazliklari aile tarihinde gorulmemis bir yaratilicikla surerken derslerini de ogrenmiyordu. ilkokul bir matematigi ogretmek onunla ugrasabilecek ailede en sabirli bilinen bana dusmustu.

    -abla bu fasulyeler ne icin?
    -matematik ogrenecegiz, gel bak, sana toplama cikarma ogretecegim.
    -peki!
    gozleri piril piril parliyor, onunla ugrasilmasindan onunla konusulmasindan onunla kavga bile edilmesinden zevk aliyor. dogustan mi bu hissettigi ilgi acligi? yoksa alkolik babasinin genleri mi? o zaman bilemiyorum.
    -bak iste burada on tane fasulye var. say bakalim
    sayiyor hemen. cok zeki oldugunu hep biliyordum.
    -bak simdi iki tane aliyorum.
    -neden abla?
    -sen simdi dinle tamam mi?
    -tamam.
    -buraya koyuyorum, kac tane say bakalim?
    -bir iki, iki tane..
    -tamam simdi buraya da fasulye koyuyorum, burada kac fasulye var? say bakalim.
    -biiir, ikiii, iki tane var.
    -aferin, simdi bu iki fasulyeyi aliyorum ve bu iki fasulyenin yanina koyuyorum. tamam mi?
    -neden?
    -eee, toplama ogrenecegiz ya? ondan
    -peki..
    -say bakalim kac fasulyen var simdi.
    -bunlarin hepsi benim mi?
    -neylerin?
    -fasulyelerin
    -senin olsunlar tamam, ama bak simdi burada-
    -baska var mi?
    -ne var mi?
    -fasulye.
    -bak canim, sen fasulye kismini birak, toplamaya bak. bak iki tane burada, iki de yanina koydum. kac fasulye oldu?
    -fasulyeleri nereden aldik?
    -bak kizacagim ama, toplama ogretmeye calisiyoruz burada degil mi? niye aklin hep oyunda?
    -...
    -bak iki burada, iki de yanina koydum say bakalim kac tane var?
    -biir, ikiii, uuuuuuc.
    -evet?
    -uc tane var
    kapkara gozleri parliyor, uzun siyah kirpiklerinin arasindan bana bakiyor. yuzunde hinzir bir ifade. ben onun orada dort fasulye oldugunu bildigini biliyorum, o benim onun bildigimi biliyor mu bilmiyorum. ama pes etmiyorum.
    -bir daha say.
    -biiir, ikiiii, uuuuc, besssss.
    -bes tane mi var orada simdi?
    -...
    -kac tane var?
    -bes!
    -bes?
    -evet.
    -bir daha say!
    -biir ikiiii uuuuuuc! uc tane var
    -bir daha say!
    -biir, ikiii, uuuc, besssss. bes tane var.

    ...hayati boyunca dort demedi...
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap