28 entry daha
  • çırağan sarayı' na girdiğimizde, yüzlerce çift göz bize bakıyordu. buraya ilk gelişimdi ve kendimi lanetlenmiş gibi hissediyordum. bu doğaldı. ne de olsa lanetli bir saraydı burası. sarayın planlarını çizen mimar nikoğos balyan 1858' de ölmüştü. sarayın inşaatı mimar sarkis balyan ve agop balyan tarafından 1863' ün ilk günlerinde başlatıldığında, sahildeki mevlevi dergahı yıktırılmış ve evliya mezarlarının üstüne temel atılmıştı. sultan abdülaziz, bir rivayete göre bu sarayda, cinayetimsi bir intiharla büyük acılar içinde, aynaları, avizeleri kırarak ölmüştü! sadece "1876 senesinin 93 günü" tahtta kalan padişah v. murad, (1904' e kadar) 27 sene 11 ay 29 gün çırağan sarayı' nda mahpus kalmış, dışarıya adım atamamıştı! daha sonra meclis- i mebusan binası olarak kullanılan saray, 1910' un 18 ocak akşamı yanmaya başladı! yangının çabuk farkedilmesine rağmen esrarengiz bir kış rüzgarı, sarayı evire çevire alevlerle sardı sarmaladı!.. sarayın küllerine hırsızlar üşüştü ve yıkıntıların içindeki çoğu erimiş altını gümüşü kapıştılar. enkazın yağmalanması aylar sürdü! sarayın bahçesinde bulunan iki aslan heykeli, yangından birbuçuk yıl sonra dolmabahçe sarayı bahçesine gönderildi. aslanlar, halen dolmabahçe sarayı' ndalar. 1. dünya savaşı sonunda, istanbul' un işgal altında bulunduğu dönemde harabe sarayı bir fransız istihkam kıtası kullandı. cumhuriyetin ilanından sonra 4 mart 1924' te halifeliğin kaldırılmasıyla, istanbul' da osmanlı hanedanı' na ait köşk ve kasırlarda büyük bir talan yaşandı. çırağan sarayı da bu talandan nasibini aldı. bjk' li futbolcular ellerinde baltalarla sarayın bahçesine daldılar, ulu ağaçları kan revan içinde yere serdiler ve açtıkları boşluğu futbol sahası haline getirip top teptiler! 1946' da, altın bulmak için sarayın zeminini kazan bir istihkam yüzbaşısı, karşısına çıkan evliya mezarlarını darmadağın etti! aynı yıl çıkarılan bir kanunla saray istanbul belediyesine bırakıldı. 1987' de, kempinski adlı yabancı bir şirket tarafından restorasyona başlandı. 1992' de saray, çırağan palace hotel kempinski olup çıkmıştı... fakat sarayda kalanların geceyarısından sonra, gaipten, ağlayan bir çocuk sesi duydukları söylenir...

    (bkz: dublörün dilemması)
    (bkz: murat menteş)
36 entry daha
hesabın var mı? giriş yap