27 entry daha
  • komedinin ingilizlerin işi olduğunu bir kez daha kanıtlayan bir dizidir, ya da benim komik bulabildiğim şeyleri sadece ingilizlerin yapabildiğini, o kısmından pek emin değilim. emin olduğum bir şey varsa black books izlemeyenlerin çok çok şey kaçırdığıdır. insanların oturup tekrar tekrar izlemesinin sebeplerinden biri ise ortalama 8 dakikada bir duyulan bombastik bir espri sonucu gülmekten sonraki bir kaç dakikayı kaçırmalarıdır, daha sonraki seyirlerde o kaçırılan kısımlar da yeni gibi geldiğinden sıkılmadan yaklaşık bir 4-5 kez izlersiniz.

    örnek vermek gerekirse, s01e04'te fazla kafein eşliğinde izlediği polis dizisi sonucu hiperaktiflik sınırlarında dolaşan ve dedektifliğe saplantılı manny karakoldadır ve onu polis zannetmektedirler, bir polis onunla birlikte bir suçluyu sorgulamak ister çünkü iyi polis kotü polis numarasını deneyecektir, manny'ye sen iyi polis ol ben kötü polis olacağım der ve başlarlar.

    -inspector norris: nogsy! (sorgulanan suçlu) you miss me?
    -nogsy: yeah, i was just sitting here thinking "when's inspector norris coming back?"
    -inspector norris: oi! smart lip doesn't work with me, nogsy! i don't react well to it. now, you better start giving me something solid or i'll feed you to the sharks.
    -manny: (to nogsy) you have... beautiful eyes.
266 entry daha
hesabın var mı? giriş yap