6 entry daha
  • dar-ün nedve'nin fikir önderlerindendir. mekkeliler arasında çok büyük bir itibara sahiptir.

    gerçek adı amr bin hişam, künyesi de ebu'l-hakem'dir. yani: "itibarlı insanların husumetlerinde hakem tayin ettiği dürüst ve bilgili biri."

    bilgeliğin babasıdır. inançlı, zeki ve donanımlıdır. ve inanmayacaksınız ama allah'a inanmaktadır.

    lakin müslümanların tanrısı allah'a değil.

    bu bilge insan, pagan arap tanrısı allah'a tapmakta, pagan arap inancı gereği abdestini alıp namazını kılmakta, orucunu tutmakta, zekatını vermekte, kurbanını kesip yoksullara dağıtmakta, umre yapmakta, hac yaparken telbiye duası da okumakta ve hatta şeytan taşlamakta olan zaten imanlı biridir.

    mekkeli müşrik diye nitelenen putperest arapların allah putuna tapıp ibadet ettikleri gizli saklı değildir ki bu bilgi kuran'da birçok ayette de geçmektedir.

    o dönem için kadar önemli bir kişidir, ki hz. ömer'in islamiyeti kabulünün, hz. muhammed'in, "allahım, islamı ömer bin hattab (hz. ömer) veya amr bin hişam (ebu cehil) ile yücelt" duası üzerine gerçekleştiği söylenir.

    yine islami kaynaklara göre hz. muhammed, böylesine nüfuzlu birinin müslüman olup hidayete ermesi için allah'a dua etmiş ancak duası kabul görmemiş ve amr bin hişam müslüman olmamıştır.

    mekke'nin en kudretli adamlarından biridir. makam ve mevkisine güvenerek gücünü yeterli görmüş, islami oluşuma tüm heybetiyle karşı çıkmış, islam peygamberinin ve o'na inananların kabe önünde namaz kılmalarına inatla mani olmaya çalışmış, bu yüzden de allah'ın son defa olmak üzere gönderdiği kutsal bir kitabın 1 ve 2. surelerinde yoğun bir kin, insani bir nefret ve öfkeyle anılmış, tehdit edilmiştir.

    ilk sure olan alak suresinin 9 -16. ayetleri ile ikinci sure olan kalem suresinin tamamı bu zata ayrılmıştır, ki akıl alır gibi değildir.

    daha ortada kuran-ı kerim yok, inmeye henüz başlamış, tamamlanmasına yıllar var, sonradan da daha 112 sure gelecek.

    yeri, göğü, her şeyi yoktan var eden bir yüce yaratıcı, insanlarının kurtuluşu için son olarak bir kitap göndermeye başlamış ama nedense, daha bismillah, ilk iki surede -tüm evren göz önüne alındığında hiçbir önemi olmayan ölümlü ebu'l hakem diye tanınan amr bin hişam adlı mekke'li aristokrat bir insandan büyük bir öfke ve bir tanrıya yakıştıramadığım insani bir nefret ve kin ile bahsetmiş.

    hey maşallah!

    yani şöyle düşünün, son peygamber gelmiş, ki cahiliye devri bitmiş, asr-ı saadet dönemi başlamış ama cahiliye devrinden kalan kız çocuklarını diri diri toprağa gömmek caniliği halen devam ediyor.

    çünkü "inanmış kadınlardan çocuklarını öldürmemesini" isteyen mümtehine suresi, islam kaynaklarında belirtildiğine göre hicretin 8. yılında, yani hz. muhammed'in peygamberliğinin 18. yılında inecek.

    bu durumda ya ortada diri diri gömülen kız çocuklarına göz yuman ve evlatlarını öldüren ebeveynlere 18 yıl ses çıkarmayan bir allah ve peygamberi var ya da kız çocuklarının diri diri gömülmeleri o dönem için söz konusu değil!

    demem o ki ortada diri diri gömülen kız çocukları ve evlatlarını öldüren anne-babalar var ama insanlığı huzura kavuşturmak isteyen çok merhametli yüce allah bu katliama hiç oralı olmuyor. kız çocuklarına dönük bu vahşet, merhamet abidesi iki cihan serveri islam peygamberinin de pek umrunda değil.

    allah ve elçisi bu zalimane cinayetlere ancak islam dininin 18. yılında karşı çıkacak ve kız çocuklarını diri diri toprağa gömmek vahşetini yasaklayacaklar.

    allah ve peygamberi her şeyi bir yana bırakmışlar, mekke'nin en bilgili, en görgülü, en güçlü ve en zengin kullarından biriyle uğraşıyorlar, o'na lanetler yağdırıyorlar, tehditte bulunuyorlar, kin kusuyorlar.

    devam ediyorum ilk olarak kısa bir sure olan alak suresi inmiş. islam peygamberine tebliğ edilen ilk sure bu. kalem suresi de hemen peşinden.

    kalem/15'e gelindiğinde "ona ayetlerimiz okunduğu zaman o, 'öncekilerin masalları!' der" diye bir cümle var.

    iyi de hafız daha ortada masal denilebilecek bir ilahi metin yok ki?

    burada eskilerin masalları [link vpn ile çalışıyor] tanımından kasıt da neredeyse kuran'ın yarısına yakınını oluşturan tevrat'taki hikayeler ile yahudi efsane ve masalları.

    yani inen sure ve ayetler itibariyle ortada bu sözleri edecek bir konu yok, ki bu hikaye-efsane-masal mevzularından bahseden sureler daha sonraki yıllarda tebliğ edilecek.

    ne demek istediğimi anlamanız için kısacık olan ilk sureyi, yani alak suresini ve peşinden kalem suresini okumanız lazım.

    burada bir öngörü var, ki tüm insanlığa gönderildiği iddia edilen bir kutsal kitabın surelerinin o mekan ve dönemin sorunlarının, o devrin meşhur adamlarının çevresinde dönüp durması, o dar çevrede biçimlenmesi bence ilahilikten ve evrensellikten çok uzak bir hal. (aslen bu mevzuda sözü edilmesi gereken elleri nemli esas oğlan ebu leheb ama o konuya hiç bulaşmıyorum artık).

    koskoca bir allah, yarattığı ebu cehil adlı bir kulun karşısında esip gürlüyor, kendini bir insanla kıyaslıyor, boy ölçüşüyor ki bunu da insani aklım almıyor:

    "(bu adam) allah'ın, (yaptıklarını) gördüğünü bilmez mi! / hayır, hayır! eğer vazgeçmezse, derhal onu alnından (perçeminden), yakalarız (cehenneme atarız) / o, hemen gidip meclisini (kendi taraftarlarını) çağırsın. / biz de zebanileri çağıracağız." (alak/14-18).

    resmen düelloya davet ediyor. ki bunu akıl kabul etmiyor.

    nihayetinde kadın, köle, binek, mal ve mülkten oluşan ganimet paylaşımı için sisteme başkaldıran araplar, amr bin hişam'ı kendi ülkülerine inandıramadı. çünkü o yeni diye anlatılan eskinin masalları'nı zaten biliyordu, mantıklı düşündü, yapılan sunumu akıl süzgecinden geçiremeyince müslüman olmayı reddetti.

    kervanlarını korumak uğruna vardığı bedir savaşı'nda kaybedince ayet gereği boynu vuruldu, kafası kesilip gövdesinden ayrıldı.

    böylelikle mekke ve çevresindekiler için indirilen kitabın (en'am/92) takipçileri tarafından cehaletin babası olarak tarihe kaydedildi.

    ~

    velhasıl can alıcı konu şu ki biz mekke ve çevresinden değiliz.
131 entry daha
hesabın var mı? giriş yap