48 entry daha
  • hayatımın nereden baksan ilk on, oniki yılı falan ağzıma peynir sürmedikten sonra yediğim ve "peynir bayağı güzel bi şeymiş lan" diye düşündüğüm, akabinde her sabah kahvaltımın olmazsa olmazı haline gelen peynir çeşidi. ilerleyen yıllarda, bi kaç farklı peynir çeşidi yeme teşebbüsüm suratımı ekşitmemle sonuçlanmış ve son olarak lor peynirinin rezil tadını, daha doğrusu tatsızlığını algılamam sonucu, "yok aga, her peynir yenmiyomuş; biliyim de, ona göre yiyim" demiştim. anneme, "adı ne bu peynirin" diye sorduğumu hatırlıyorum. ezine demişti. peki ezine peyniri tek mi; yani nereden alırsam alıyım, aynı peynir mi olacak? sert, yağlı, inek peyniri diye istiyceksin demişti. o gün bu gündür markete girer girmez, sert, yağlı ezine istiyorum ama inek peyniri olacak diye de ekliyorum.

    hellim, izmir tulumu, erzincan tulumu gibi peynirlerin de tadına baktım ve sevdim zamanla ama hiçbir peynir, akşam yemeğinde bile yedirtemedi kendini bana, ezine peyniri gibi. akşama yemek yok mu? hiç dert değil! çay demle, iki çıtır simit al, koy ortaya ezineyi. ohhşş... üniversite öğrenciliğimin ve bekar mutfağımın kutarıcısıydı ezine. hakkını ödeyebilmek mümkün mü?

    peki ya rakı sofrasındaki önemi! ezine yerine, yumuşak bi peynir koysan rakının tadını bile bozmaz mı? ya da lastik gibi bi peynir, tüm mezelere bok atmamıza sebep olmaz mı?

    gözlemenin içine, ezine kadar yakışan bir peynir daha var mıdır?

    ve son olarak; dumanı üstünde tüten, ince belli bardakta kaçak çay, sokak simidi ve ezine peyniri, dünyanın en mükemmel üçlüleri içindeki yerini çoktan almayı haketmemiş midir?
178 entry daha
hesabın var mı? giriş yap