örtmen

• çocukluğu ziyan eden pek çok örneği bulunan bir canlı türüdür. göbeğinin önden, kıçının arkadan sararak havaya kaldırdığı daracık eteği, kaçmış naylon çorabı ve menopozlu ter kokularıyla ülkemizdeki çimento fabrikalarının yerlerini haritada işaretleyemeyen çocukları cetvelin kenarıyla cezalandıran 100 kiloluk sosyal bilgiler öğretmeni, geceleri rüyalanma nedeniyle gusül abdesti alınması konusunu büyük bir şevkle tekrar tekrar anlatan kaka renkli takım elbiseli, badem bıyıklı, yün yelekli din bilgisi öğretmeni, 70'li yıllarda ortaokul 1. sınıf resim dersine girip "hadi logo yaratın bakalım" diyerek mini mini çocukları dumura uğratan, beceremeyeni müdüre şikayet etmek için ikide bir sınıfı terkeden, akademiye giremeyip hasbel kader abuk bir yüksek okuldan yeni mezun olmuş genç ve sinirli resim öğretmeni, sınıfa girdiğinde çıkardığı sigara, alkol ve sarımsak kokusuyla yarattığı ilk dehşeti, sinüs ve konisüsleri bir türlü kavrayamayan gariban bir oğlan çocuğunu kulaklarından havaya kaldırmak suretiyle daha da artıran matematik öğretmeni, gelsenkirchen'de yaşayan ve bir türlü annesini ziyaret etmek için ülkemize dönmeyen yakışıklı oğlunu anlatmaktan derse vakit bulamayıp, sonunda derdinden dibinden iki parmak siyah çıkmış bok sarısı yağlı saçlarını çekerek ağlamaya başlayan ingilizce öğretmeni, kötü tercüme edilmiş ve aceleyle basılmış bir fizik kitabındaki metinlerin ne demek istediğini anlayamadığı için devamlı 1 alan öğrencilere "salaksınız" diyerek ders anlatmayan, kara kaplı defterini açıp öğrencileri sözlüye kaldırırken aynı isimli olanların sadece adını söyleyip "tahmin edin bakalım hanginizi mahvedeceğiz bugün" diyerek birkaç dakika bekleten sadist fizik öğretmeni, teneffüs zili çalınca ayaklanan öğrencilere "pavlov'un köpekleri gibi şartlanmışsınız, gitmiycem işte sınıftan, siz de çıkamazsınız" diyen ve yemek saatinde öğrencileri sınıfa kilitleyerek aç bırakan masa örtüsü desenli gömlekli mantıksız mantık öğretmeni, başladığı formülün sonunu bir türlü getiremediği için hepsinin sonuna soru işareti koyan ve sene sonuna kadar hiçbir kimyasal tepkimeyi öğrenme olanağı sunamadığı için akıllarda sadece okşijen ve hidrocen deyişiyle kalan kimya öğretmeni, herkesin asker doğduğuna ve asker olması gerektiğine inancı tam, kocasıyla arası bozuk olduğu, belki de dayak yediği için evde yaratamadığı emir komuta zincirini okulda uygulamaya yönelik çalışmalarıyla azap çektiren deniz subayı kadın milli güvenlik dersi öğretmeni gibi yaşanmış örnekleri mevcuttur. "ah öğretmenler kutsaldır, onlar ne çabalarla, ne kadar az parayla, zor yaşam koşullarında mücadele ediyorlar" düsturuyla hep korunup kollandıkları için aynı koşullarda para kazanıp, yaşamaya ve çocuklarını okutmaya çalışan ebeveynlerle hiç bir zaman aynı kefeye konulmamış ve onların çocukları olan bizler çiziklerle büyümek zorunda bırakılmışızdır. e tabi, gerçekten öğretmen olup bu tür örtmenlere benzememek için çaba sarfeden üç beş insanın çabaları sayesinde adam olup sözlük yazarı mertebesine erişmek de hiç de yabana atılacak bi şey değildir, o ayrı konu.