7 entry daha
  • arkadaşlar airlangga olayı tek taraflı anlatmış maalesef. oysa daha olgun davranmasını beklerdim. zira magazin programlarında ibrahim tatlıses'e aşkını itiraf eden aysu baceoğlu pozisyonuna düştüm sayesinde. bikinili pozlar verme dürtüsü hasıl oldu. kendisinin anlattığı olayda yanlış anlaşılmalara mahal vermek istemiyorum, o yüzden bir de benden dinleyin.

    bundan 3 ay kadar önce keyfimin nispeten yerinde olduğu bir dönemde sözlükte vakit geçiriyordum. airlangga'nın 1 entry'sini gördüm, komikti, "süpersin :)))" deyu mesaj attım. aktif olarak yazan (her iki anlamda da) biri olmadığım içün nickime aşina olabileceğini sanmıyordum. ki bunu belli etti, sade bir teşekkürle cevap verdi. tek kelimelik mesajım ve kullandığım bol smiley'dan dolayı bayan sanmış olmalı beni. ama zeki biri olduğunu düşündüğüm içün erkek olduğumu özellikle belirtme ihtiyacı duymadım. daha sonra yazışmalarımız devam etti. sözlükte aktif olarak yazmadığımı ama onu uzaktan beğenerek takip ettiğimi yineledim. sevindi ve bunu belli eden mesajlar attı. benden önce kimse onu takip etmemiş filan işte.. söyledikleri o minvalde şeyler. günler geçmesine rağmen msn alışverişi olmadı aramızda. kendisinin nickaltında yazılan ilk entry'lerde kadın olabileceği ihtimali üzerinde duruluyordu ve bu beni çok heyecanlandırmıştı. sözlükten kaldıracağım ilk hatun olabilirdi zira. msn isteyerek ürkütmek istemedim o yüzden. daha sonra uzun bir süre çaylak oldu. aranın soğumasından çok korkuyordum. bir şekilde kendisine sözlük dışından ulaşmaya çalıştım fakat olmadı. sanıyorum ki o da bunun içün çaba göstermiş, lakin o da başarılı olamamış. derken çaylaklığı bitti. hemen "nerelerdeydin sen ya, gözlerim yollarda kaldı :((" deyu mesaj attım. onsuz sözlüğün tadının olmadığını ve özlediğimi söyledim. zafere giden yolda çekilen çile kutsaldır demiş sensei osman şınav ne de olsa. hiçbir yavşaklıktan imtina etmedim o yüzden. yanlış anlamaması kaydıyla msn'ini istedim. o tam ben de bunu diyecektim deyip alttan aldı. msn'leri aldıktan sonra yazışmaya başladık. her gün saatlerce online oluyor ve yazışıyorduk. profil resmimde her zaman ilgiyle takip ettiğim bir kadının uzaktan çekilmiş fotoğrafı vardı. çok güzel bi' kadındı gerçekten.. onu oraya koyarak "benim beğendiğim tip bu" mesajı vermek istedim air'e. onun profilinde ise şaha kalkmış at resmi vardı. ki zaten gizem doluydu başından beri. şüphelenmedim hiç. bir ara futbol topu olarak değiştirdi ama sanırım yanlış anlarım deyu ata geri döndü. kuş börtü böcek de yapmak istemiyordu anladığım kadarıyla. zira hemen etkilenebilecek bir kadından ziyade daha zor, daha sert bir kadın gibi gözükmek istiyordu. eyvallah dedim, sineye çektim.

    derken haftalar geçti. bu arada epey tanıdık birbirimizi. ama yüzyüze hiç görüşmedik. o da benim gibi 30'lu yaşlara merdiven dayamıştı. bi' gün "hayret senin gibi bir kız hala nasıl olur da evlenmez" deyince kafamdan aşağı kaynar sular döküldü, şoka girdim. ama o an bir şey belli etmenin doğru olmayacağını düşünüp, beklemeye karar verdim. 1 hafta kadar sonra mesaj attım "görüşelim mi? "deyu. çevremden biri olduğunu ve kafadarlarıyla birlikte beni tuzağa düşürmek istediklerini sezdim. haince bir şakanın kurbanı olmak üzere oldğumu düşünüyordum. ve onun gerçek kimliğini ancak yüzyüze görüşerek öğrenebilirdim. heyecanlandı teklifim karşısında, daha önce hayatında hiçbir kız onunla görüşmek istememiş olmalı. zira onun kafa yapısına tamamen ters bir profil çizdiğim halde önce kabul etti teklifimi. ak parti'den nefret ettiğimi ve ergenekonculara sempatiyle baktığımı söyledim defalarca. kendimi ramiz dayı gibi hissediyordum. bıyıklarım çıkmıştı 2 günde. anam babam dahi tanıyamıyordu. fakat şaşırttı beni.. bu ilişkinin çok uzun soluklu olmayacağını düşündüğünden olsa gerek kabul etmedi görüşmeyi. ama bir yandan keşke görüşsemiydim deyu iç geçirdiği de belli oluyordu söylemlerinden. çünkü ona göre aramızda bir elenktriklenme olmuştu. tam olarak böyle ifade etti duygularını, "trafo muyuz ulan biz, pokemon muyuz? ne elenktriklenmesinden bahsediyon, kimsin lan sen?" diyecektim ki zor tuttum kendimi. plan bozulmamalıydı zira.

    daha sonraları konuşmalarımız azaldı. kendisini hiç online göremez oldum ve bi' süre sonra tamamen sildim msn'imden. çevrimdışı takılıyordu galiba çakal. kendisine buradan özür dileyerek seslenmek istiyorum: hepsi benim oyunumdu. kabul ediyorum. ve sen de bunu bir özür olarak kabul et lütfen. sadece gerçekte kim olduğunu öğrenmek istedim badem bıyıklım, çeyrek antonyo banderas'ım :((
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap